Gönüllerdeki Kandıra

Aslında uzun zamandır yapmadığım bir şeyi sırf sizlere daha doğrusunu yazabilmek için üşenmedim yaptım.

Yazdığım her şey muhakkak gerçeğe dayalı ve hiçbir şeyi laf olsun diye yazmıyorum.

Kocaeli’yi seven bir gazeteci olarak kimsenin görmediğini görüp, yaşamadığını yazmayı kendime görev edindim.

Bu düsturda bütün başkanların sayfalarına bakıp neler yaptıklarıyla, foto paylaşımlarıyla bir gazeteci gözüyle bakıp yakından inceledim.

Bu işi gerçekten önemseyenler olduğu gibi yerin dibine batıranları da gördüm. Şöyle ki Kandıra benim güzel ilçem maalesef temsil yönünde de sınıfta kaldı. İnan’ın böyle yazmak bile içimi acıtıyor ama gerçek bu işte.

Yahu yıllar boyunca CHP’nin kalesi olmuş bir ilçe son dönemlerde AKP’nin elinde.

Cengiz Kan bir sürü usulsüzlükle, ilçedeki huzursuzluk ve adamcılıkla adından söz ettirse de, kısıtlı imkanlar ile yine de gözle görülür projeler ilçeye kazandırıldı.

Namazgah Barajı, Kandıra, Cebeci atıksu arıtma, Dudu Tepesi temiz su arıtma gibi belli başlı bir kaç proje yapıldı. Yeterli miydi asla.

Sonunu kendi getirdi. Çünkü Kan enerjisini hizmet etmek yerine, asker Eda’sıyla insanları bölükler haline getirip milleti canından bezdirdi.

Öyle ki kendisine selam vermeyen işçisini işten çıkardı.

Teşkilatta ve Kandıra’da olan her şeye hakim olmak istedi.

İşi gücü bırakıp halkla didişti ve sonunda gitti...

Sonrasında Ünal Köken geldi.

Yine AKP bayrağı devam ediyordu ilçede.

Kökenin tarzı farklıydı ve daha hizmet odaklı çalıştı.

Kimseyle kavga etmedi.

Huzursuzluğu bitirdi.

Belediyeciliği bilmesi ve büyüklerle olan münasebeti ilçeye artı yazdı.

Namazgah Mesire Alanı ve Kültür Merkezi, Havva Yıldız Gençlik Merkezi, Yeni Belediye Binası projesi ve temel atma, Kapalı Spor salonu, yüzme havuzu inşaatı devam ediyor, ufaklı köy konakları, belli alanların imara açılması ve 10 yıldır çözülemeyen GİOSB çözüp temelinin atılması yine Köken döneminde oldu ama yükselecek olan fabrika binalarını görmeye görev süresi müsaade etmedi.

Ne olduysa oldu Ünal Köken’de Erol Ölmez’in büyük oyunları, eski il başkanı Şemsettin Ceyhan’ın bastırması, Abdullah Eryarsoy’un diploma konusunda dahi genel merkeze yalan söylemesi, Turan’a söz vermesi nedeni ile Adnan Turan aday oldu.

Sonrasında ise sıra herkesin açıklandığında şok geçirdiği, Aday adaylığında kendisi inanmadığı için tek ziyaret tek çalışma yapmadan tepeden Adnan Turan geldi.

Daha gelir gelmez üst perdeden siyaseti, kibirli tutum ve davranışları ile aday adayı Ayhan Yalçın’ın ve birçok arkadaşı ile birlikte İyi partiye gitmesine neden oldu.

Kandıra MHP’nin Ünal Kökeni göndermek için verdiği isimlerden biri olan Adnan Turan’ın adını verdiği Millet ittifakı adayı, her iki partinin ortak adayı oldu,  Ercüment Şahin’e karşı büyük bir sınav verdi.

Akp+MHP 22.500 oy toplamı olan ilçede 18.500 oyu zar zor aldı.

İlçedeki CHP’lilerin yaklaşık 5/6 bin civarı sandığa gidip Şahin’e destek vermemesi sebebi ile seçim kazanıldı.

Şimdi ise anlı şanlı Ak Parti il yönetim kurulu üyesi, üyelerden aidat toplama dışında faaliyeti olamayan KOTO yöneticisi, il yönetim kurulunda kendi ticareti dışında Kandıra’ya ne faydası olduğu bilinmeyen Adnan Turan kendisinin dahi hayal edemeyeceği şekilde Belediye Başkanı oldu.

Buraya kadar her şey normal diyelim.

Başkan olduktan sonra işi gücü bırakıp eski dönemlerde ne oldu ne bitti onu araştırma peşine düşmüş.

Hikayeler yazılacak Kandıra’da İnan’ın gelen gideni aratır misali rutin çöp toplama işleri dahi yapılamıyor.

Sahillerde çöp dağları oluşmuş .

İlçenin en yüksek yeri Baba Tepesindeki yırtık Türk bayrağını dahi sosyal medyanın etkisi ile değiştiren bir belediye haline geldi.

Yapabilecek projesi olmadığı için tüm gücünü gönül belediyeciliği adı altında düğün dernek cenaze ile geçiren Turan gerçekten gönül belediyeciliği anlamında hikaye anlatmaya devam ediyor.

İlçenin yolu ölüm yoluna çıkmış.

Yüksekokul var yok arası.

Askeriyesi boşalmış.

Sahiller yolgeçen hanı.

Belediyesinde vizyon olmayan.

Kandıra GİOSB’deki  rantı İzmit’e kaptıran.

Belediyeye A4 kağıdı bile dışardan alınan.

Aciz Kandıra.

Gönül belediyeciliği anlamında hikaye anlatmaya destan yazmaya devam ediyor.

İyi güzelde kerhen olmasa bir miktar samimiyet olsa bu ziyaretlerde mana bulacak.

Sebzenin ve meyvenin en hasının pazara ve tezgahlara indiği bu mevsimde Kandıra’ya giderseniz mutlaka alışverişinizi yapın doğal ürünler için bayram vakti.

Fındığın harman zamanı, bin bir derde deva Fındıktan ürettiğinin karşılığını alamayan üreticilerin bol olduğu KANDIRA.

Dışardan fındık almaya gerek yok. Alın dursun bir kenarda kışın afiyetle yersiniz.

Harmanınız Bereketli Olsun.

Her şeye herkese inat Kandıralı üretmeye devam ediyor.

Sağlıcakla.