Eski hastanelerin ve yeni hastanelerin durumunu çoğumuz bilir.
Sağlık konusunda iyi adımlar atıldı mı,atıldı...
Fakat,bıçak gibi kesildi ne oldu bilinmez,sıkıntılar yaşanmaya başlandı.
Özellikle randevu sistemi çöktü gibi görülüyor ve randevu almak,çölde su bulmak gibi oldu.
Bunun en güzel örneğini ben yaşadım.
Bilenler bilir.
Yaklaşık 2 yıl önce, by-pass ameliyatı geçirdim.
O yıllarda randevu almak istedim.
Aradım, bana en yakın donanımlı hastane olan Derince Araştırma Hastanesi’nden randevu istedim.
Dolu olduğunu, "sizi Kocaeli Devlet Hastanesine verebilirim" dedi.
Tamam dedim.
Gittim ve doktorun muayene sonucunda "durumun çok kritik" dedi.
Ve şöyle devam etti:
"Senin için en uygun yer, Derince Devlet Hastanesi... Şimdi randevu tekrar al desem çok geç kalınabilir. Ben Derince’de arkadaşımı arıyorum, yarın hemen gidersin"
Aradı ve aldı.
Kendisine çok teşekkür ediyorum.
Benim düşüncem, anjiyo olup, bu işten kurtuluruz ümidi ile gittim.
Anjiyo oldum fakat damarların çoğu tıkanmış ve damarlar açılmadı, hemen hastaneye yatırdılar.
Bir kaç gün sonra by-pass ameliyatı olacağımı söyleyerek, ameliyat için servise alarak tedaviler başlandı.
Ameliyat günü gelmeden,bir gün sonra kalp krizi geçirerek,gözlerimi açtığımda kendimi yoğun bakımda gördüm.
Bir kaç gün sonra zor bir ameliyata girdim.
Yaşayacak yıllarımız varmış,
Önce Yüce Rabbim sonra doktorlar ve sağlık personeline borçluyum...
Peki, doktor bana kendi imkanlarını kullanmasaydı,sonuç ne olacaktı?
Buna kader mi diyelim, kaderci mi diyelim?
Bilemem ama bu randevu sistemlerin çok acilen düzelmesi gerekiyor.
Kim bilir,kimlerin bu tür olaylar yaşandı,bu nedenle ölenlerinde kanıtı olmaz.
Önce insan diyorum.
Ülkede sağlık ve eğitim üst sevilerde ise,o ülke her zaman gelişmiş ülkeler arasında yer alır.
