Millet İttifakı’nın en büyük sorunu kimin Cumhurbaşkanı olacağı meselesidir.
Mesele tahmin edilenden çok daha büyük aslında.
Hatta 6’lı Masa şu anda büyük bir çıkmazda.
Dışarıya yansıtmaya çalışmasalar da aday belirlemek konusunda anlaşamıyorlar. Ancak zıtlaşmıyor, nazikçe birbirlerini ikna etmeye çalışıyorlar…
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kendini iyice adaylığa hazırlasa da İYİ Parti, kesin olarak kendisini istemediğini ilan etmek üzere.
İmamoğlu, İYİ Parti ile kolkola girmiş, parti lideri gibi Türkiye’yi karış karış dolaşıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ne işi var Bilecik’te, Bursa’da, Giresun’da?
Bu seçimi Kılıçdaroğlu ile kazanamayacağını anlayan İYİ Parti, yarışa Ekrem İmamoğlu ile girmek istiyor.
Bunu da Kılıçdaroğlu’na anlatması kolay olmayacak, çünkü CHP’nin içindeki bazı siyasetçiler, liderlerine gaz vermeye devam ediyor.
Bunda elbette CHP içerisindeki AK Parti’nin algı yönetimi için çalışan bazı isimlerin de katkısı var.
‘’Erdoğan bitti’’, ‘’Erdoğan’ın karşısında kim olsa kazanır’’ diyen CHP’lilerin Kılıçdaroğlu’nu uçuruma götürdüğünü ABD’den bile gördüler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu seçimde de karşısında Kılıçdaroğlu’nu görmek istiyor.
Tam 11 seçimi kazandığı rakibi karşısında Erdoğan’ın yeniden galip gelmesi zor olmayacaktır.
Ancak burada sorunu çıkaran ve kesinlikle seçime Kılıçdaroğlu ile girmeyi düşünmeyen İYİ Parti, bütün seçim stratejisini Ekrem İmamoğlu üzerine kurmuş durumda.
Bütün AK Parti iktidarı döneminde Erdoğan’a tek seçim yenilgisini tattıran İmamoğlu’nun tekrar başaracağına inanan Meral Akşener ve ekibinin İmamoğlu’ndan vazgeçmesi mümkün görünmüyor.
Aslında İmamoğlu’nun adaylığına sadece İYİ Parti karar vermedi.
Abdullah Gül’ün adaylığı için ortaklarını ikna edemeyen DEVA Partisi ve Gelecek Partisi de İmamoğlu’nda karar kılmış durumda artık.
Çünkü emir büyük yerden geldi.
Kıtadan Uzaktakiler’in tahlilleri sonucunda Erdoğan’ın karşısına çıkarılacak Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı için aslında çok haklı gerekçeleri var.
Trabzonlu olan Ekrem İmamoğlu, hem Karadeniz’den oy alabilir hem de Ak Parti’nin seçmen profiline de uygun bir siyasetçi. Yani Ak Parti’den bile oy alma potansiyeli bulunuyor.
İmamoğlu’na İstanbul Seçimleri’nden önce boşuna mı cami de Yasin-i Şerif’i okuttular.
Bu kimin fikriydi?
Hangi CHP’li bunu düşünmüş olabilir?
Camide Yasin-i Şerif’i okuyan İmamoğlu’na CHP’lilerin tepkisini unuttunuz mu?
Şunu çok iyi biliyoruz ki; Kıtadan Uzaktakiler, kısa vadeli plan yapmazlar.
2023 seçimleri hesaplanmamış mıydı sanıyorsunuz?
Ayrıca İstanbul seçimlerinde beraber hareket edilen Kürt seçmenin de sempatisini kazanmış bir İmamoğlu, Kıtadan Uzaktakiler'in adayı olması kadar doğal bir şey var mı?
Doğal olarak Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda freni patlamış kamyon gibi dümdüz giden İYİ Parti, İmamoğlu’nun adaylığından başka bir şey düşünmüyor.
Farkında değil misiniz?
Şu anda hiç kimse İmamoğlu’nun İstanbul Belediye Başkanlığı görevindeki saçmalıklarını konuşmuyor, başarısızlığına bakmıyor bile.
İmamoğlu’nun hapis cezasının bu zamana getirilmesi sizce şans mıydı?
Büyük bir mağduriyet yaşıyor ama seçilmesine engel hukuki bir sıkıntı yok!
Çünkü benim halkım mağduru sever.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk seçildiğinde de böyle olmamış mıydı?
Size bir tüyo daha vereyim.
Kıtadan Uzaktakiler’in büyük medya desteği de çok yakındır artık.
İktidar yanlısı dışında kalan bütün medya gruplarının İmamoğlu’nu öne çıkartma çabasına az kaldı.
Yani, çok yakında ‘Sen neymişsin İmamoğlu’, diyeceğiz.
Bütün bunlara rağmen, İmamoğlu’nun adaylığının Şubat ayı içerisinde bile açıklanmasını mümkün görmüyorum.
Çünkü, Kılıçdaroğlu’nu adaylıktan vazgeçirmek de öyle kolay olmayacaktır.
Sonuç olarak Altıbuçuk Masa’nın adayının 13 Şubat’ta açıklanmasının mümkün olmadığını görmek için dahi olmaya gerek yok sanırım.
Kılıçdaroğlu, ne zaman İmamoğlu’nun adaylığını kabul ederse işte o zaman Altıbuçuk Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı belli olur.
Çok açık, kesin ve net söylüyorum.
Türkiye’de İYİ Parti’yi İmamoğlu’ndan vazgeçirecek bir güç yok.
Ancak o güç sadece ABD’de var.
Orası da kararını verdiğine göre Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı’na hayırlı olsun.
---------------------------------------------------
RIFKI NERDE?
Altılı masa ortak mutabakat metnini kamuoyuyla paylaştı, ancak her kafadan bir ses çıkmaya başladı.
Öve öve bitiremeyenlerin yanında aklı başında olanların ciddi şekilde eleştirdiği bu metin 9 ana başlık, 2 binin üzerinde maddeden oluşuyor.
Metnin yarısından fazlası ya kurumları ya da yürürlükteki maddeleri kaldırmaktan bahsediyor.
Bir de yapılacaklardan daha çok yapılmayacakları anlatmışlar.
Türkiye’nin geleceğini resmen yapılmayacaklar üzerine kurmuşlar.
Örneğin, YÖK’ü kaldıracağız, derken yerine uygulanacak sistemi açıklamamışlar.
Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturacağız, diyerek yargıyı bağımsızlaştıracaklarını düşünüyorlar.
GATA ve diğer askeri hastaneleri yeniden açacağız, derken bir zümreye yeniden ayrıcalıklar geleceğinin vaadleri yapılmış.
Bir de nasıl yapacaklarını açıklamadıkları bazı çok önemli maddeler var.
Örneğin, aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız veya Türk Lirası’na yeniden itibar ve istikrar kazandıracağız, derken bu maddelerin altı da doldurulmamış.
İyi güzel de nasıl yapacaksınız?
Yeni kaynaklarınız neler olacak?
Vatandaşın mutfağı yanarken 6’lı masa soyut kavramlardan oluşan maddeleri sıralamış.Kısacası bu ortak mutabakat metninde yapılacaklardan daha çok yapılmayacakları anlatmışlar.
Ne yapacaklarını açıklamamışlar.
Bu ortak mutabakat metni ile umutlanan birini gösterebilir misiniz bana?
Oysa Türkiye yapılmayanlar ile yapılacakları duymak istiyor, umut etmek istiyordu.
Resmen dağ fare doğurdu işte.
6’lı masanın bu açıklamaları tekrarlardan ve taklitlerden oluşuyor.
Özellikle Adalet Partisi’nin seçim sloganı olan ‘’Yeter söz milletindir’’ sözünü CHP’nin kullanmasını çok da ahlaki bulmuyorum.
Adnan Menderes ve arkadaşlarını asan zihniyetin bu sloganı kullanması oldukça manidar değil mi?
CHP’nin bu sloganı kullanması sadece muhafazakar kesimi değil, önemli ölçüde CHP’lileri de rahatsız etmiş durumda.
Başka bir slogan bulamadınız mı Allah aşkına?
CHP Genel Merkezi’ne astığınız o afişi hemen indirin bence.
Bu arada 6’lı masaya sornmak gerekmez mi?
Ekonomiyi düzelteceğine inandığınız ve oluk oluk para akıttığınız sizin Rıfkı nerde?
Rıfkı’ya ne oldu gerçekten?
CHP, rol çalmayı bırakmalı yeni argümanlar bulmalıdır.
Bu arada mutabakat metni her ne kadar 6 partinin bildirisi gibi görülse de HDP'nin mutabakat metnine etkisi de açıkça CHP tarafından ifade edildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, mutabakat metniyle ilgili dikkat çeken bir açıklamada bulunarak bazı maddelerin Ortak Mutabakat Metni'ne açıkça HDP için eklendiğini itiraf etti.
Bunlardan bazıları, dokunulmazlıkların kaldırılmasının zorlaştırılması, parti kapatılmasının zorlaştırılması, barajın yüzde 3'e düşürülmesi, kayyum meselesinin çözülmesi gibi...
Yani masa artık Altılı değil, resmen Altıbuçuklu Masa olmuş durumda.
Millet İttifakı’nın asıl sorunu Ortak mutabakat Metni değil aslında.
Asıl sorun son toplantıda yine dile getirilmedi.
YARIN: Millet İttifakı’nın en büyük sorunu!
