Tahsin  Keskin

Kaçınılmaz son 28 Mayıs !

Tahsin Keskin

Pazar günü Türkiye sandık başına gitti ve kararını verdi.

Halk, 21 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidara ‘’Ben sana güveniyorum. Her ne kadar çekincelerim olsa da sana bir şans daha veriyorum. Bu şansını iyi kullan’’ diyerek hem tekrar iktidar mührünü verdi  hem de ciddi ciddi uyarmıştır.

Halkın, Erdoğan muhaliflerine de mesajı çok net oldu.

‘’Size güvenmiyorum, kadrolarınızı yenileyin, öyle gelin’’ demiştir.

Diyeceksiniz ki, seçim bittiyse, 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimi ne anlam taşıyor?

Hemen cevap vereyim.

Bu iş bitmiş, Erdoğan fişi çekmiştir.

Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması bir yana ikinci turda fark yememesi mümkün değil.

Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın seçmeninden oy alamayacağını bildiğimize göre geriye tek şansı Sinan Oğan’ın seçmeninden oy alabilme ihtimali kalıyor.

Bunun da pek mümkün olabileceğini düşünmüyorum.

Çünkü, Sinan Oğan, seçmenine direkt Kılıçdaroğlu’na oyunuzu verin, dese bile bunu dinleyen bir seçmen grubu ile karşı karşıya değiliz.

Sinan Oğan’ın seçmen grubu Atatürkçü ve daha da fazla milliyetçi bir kitleden oluşuyor.

CHP’nin çatısı altındaki HDP, Kılıçdaroğlu’na desteğini açıkladığı sürece Sinan Oğan’ın seçmeninden oy almasının mümkün olmadığını düşünüyorum.

Üstelik aradaki oy farkı öyle bir-iki puan da değil.

Bir de seçime katılım yüzdesi 88 iken, 28 Mayıs’taki seçimde bu oranı bulmanın mümkün olmayacağını düşündüğümüzde Kılıçdaroğlu’nun aynı miktarda oy alabileceğini bile düşünmüyorum.

Yani ikinci turun yapılacağı 28 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’nun 25 milyon oy alabileceğine hiç ihtimal vermiyorum.

Kısacası 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminin gazozuna bir seçimden öteye gitmeyeceğini görmemek için ya deli ya da parti sempatizanı olmak gerekiyor.

Bence asıl sorulması gereken soru şu;

Böyle bir seçim hezimetinin ardından muhalefet partilerinde nasıl bir gelişme olur?

Çok açık söylüyorum.

Tarih yazmak için gelenlerin hepsi tarih olacak.

Bunun içinde kaçınılmaz son 28 Mayıs’tır.

O gece çokça parti liderinin istifasını ekranlarda göreceğiz.

Ancak Erdoğan’ın hiçbir muhalefet parti liderinin istifasını isteyeceğini sanmıyorum. Özellikle Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başında kalması için çaba göstereceğini düşünüyorum.

Bu sefer çabası ne kadar yeterli olur, onu bilemem elbette.

Bu arada 14 Mayıs seçimlerde bir gerçeği daha gördük.

Muhalefetin her seçimde dilinden düşürmediği ve tek sığında gerekçe olan ‘’Oylarımızı çalıyorlar’’ tezi tamamen çürümüştür.

Gördük ki, kimsenin oyları çaldığı falan da yokmuş, bunu CHP kurmayları bile seçim gecesi defalarca ifade ettiler.

Bir de muhalif medyada en çok sorulan ancak cevabı bir türlü verilmeyen bir soruya değinmek istiyorum.

Soru şu;

AK Parti nasıl oldu da deprem bölgesinden bu kadar yüksek oy aldı?

Muhalif medya hep bu soruyu soruyor, ama kimse gerçeği dile getirmiyor ya da getirmek istemiyor.

Bunun için bu gerçeği biz dile getirelim istedim.

Gerçek şu;

Deprem Bölgesinde yaşayan depremzedeler, bu felaketin altından Kemal Kılıçdaroğlu’nun kalkamayacağını düşünüyor.

Üstelik, Kılıçdaroğlu, depremzedelere evleri ücretsiz vereceğini müjdelediği halde.

Düşünsenize, halka bedava ev vereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nu tercih etmeyen deprem bölgesindeki bazı illerden Ak Parti'ye yüzde 60’ın üzerinde oy geldi.

Bu muhalefetin ciddi ciddi sorgulaması ve çok düşünmesi gereken bir konudur.

Son olarak TELE 1 Televizyonunun seçim gecesi yaptığı manipülasyona dikkat çekmek istiyorum.

TELE 1 Televizyonu dün akşam yaptığı yayında ‘’ Seçim gecesi tuzağı bozmak için Kemal Kılıçdaroğlu’nu bilerek önde gösterdik. Yoksa seçimi Erdoğan kazanaktı’’ dediler.

Böylesine deli saçması bir açıklama olabilir mi Allah aşkına?

Yani bile bile manipülasyon yapmışlar.

Bile bile halkı kandırmışlar.

Hiç utanmadan da böyle bir açıklama yapabiliyorlar.

Yazıklar olsun.

Utanmazlığın böylesine hiç rastlamadım doğrusu.

Merak ediyorum şimdi;

Türk Halkı’nın size güvenmesini tekrar nasıl sağlayacaksınız artık?

Bundan sonra nasıl güven tesis edeceksiniz?

Bundan sonra size kim inanır?

Anadolu Ajansı ile Anka Ajansı’na TELE 1 Televizyonunu da ekledim artık.

Bu üç medya kuruluşu ağzıyla kuş tutsa benim gözümde yok hükmündedirler.

Yazarın Diğer Yazıları