5 Aralık panelinde biri 'erkek' dört panelist

CHP Gebze Kadın Kolları'nın 5 Aralık panelinde dört panelist konuyu her açıdan değerlendirdi. Avukat Çiğdem Canbaz'a kocasının şiddeti sonrası boşanma davası için gelen bir kadın müvekkili, 'Avukat Bey' diye sehven dememiş: Sonradan anladım ki mesleğimde kadını dahi, erkek görüyor

Toplumun bakış açısını da kendi yaşadığı bir vaka üzerinden örnekleyen Avukat Çiğdem Canbaz, “Eşinden şiddet görüp boşanma davası açmak üzere babasıyla birlikte büroma gelen bir müvekkilim, ‘Avukat Bey’ diye hitap etti. Yanlışlıkla söylemiştir diye düşünürken sürekli aynı şekilde tekrar etti. Sonradan anladım ki mesleğimde şahsımda kadını dahi, erkek olarak görüyor. Tüm bu olumsuz tabloya ve örneklere rağmen biz kadınlar mücadele edersek, haklarımızın kullanılması ve geliştirilmesinde, başarabiliriz. Önemli olan kendimize güvenimizdir” diye konuştu.

İbretlik ve gerçekçi bir teşhir

CHP Gebze Kadın Kolları’nın ülkemizde kadına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 84’ncü yıldönümüne denk gelen 5 Aralık Kadın Hakları Günü’ne ilişkin Gebze Kültür Merkezi’ndeki paneline konuşmacı olarak 24 Haziran seçimlerinde partisinden milletvekili adayı olan Avukat Çiğdem Canbaz, Eğitim-Sen Gebze Şube Kadın Sekreteri Ayla Aktürk, ÇYDD Gebze Şube Başkanı Nurcan Çınar ve 24 Haziran seçimlerinde CHP’den milletvekili adayı olan ADD Gebze Şube Başkanı Nilgün Aydın katıldı. Dört panelist konuyu; tarihi, sosyal boyutu, temsil boyutu, sendikalarda kadının yeri ve hukuki açıdan enine boyuna değerlendirirken Canbaz’ın örneği kadının dahi meseleye bakış açısının ibretlik ama gerçekçi bir teşhiri oldu.

Klip ve slayt gösterimi

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda panel öncesi Maltepe Belediyesi’nin öncülüğünde çekilen, engellilerin sadece 03 Aralık günü değil her gün hatırlanması ve farkındalık oluşturmak için hazırlanan klip ile CHP Gebze Kadın Kolları tarafından hazırlanan, tarihte yer edinmiş kadınlarımızın fotoğraf ve kısa özgeçmişlerinin yer aldığı slayt gösterimi izletildi.

Albayrak: Mücadelemiz sürüyor

Programda sunumu CHP Gebze Kadın Kolları yönetiminden Şerife Albayrak üstlendi. Albayrak açış konuşmasında güne dair bilgilendirmenin ardından, “Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan çağdaş Türk kadınları olarak ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği yolda yürümeye ve Cumhuriyet devrimlerine yönelik her türlü saldırıya karşı mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi.

84 yılda ikincilikten 130’culuğa

CHP Gebze Kadın Kolları Başkanı Yaşa Erdoğan konuşmasının başında konukları önce günün tarihine dair bilgilendirdi. Atatürk’ün kadınlara çok sayıda Avrupa ülkesinden daha önce seçme ve seçilmeye dair demokratik hakkının verilmesini sağladığını hatırlatan Erdoğan, “İlk yıllarda dünya temsil sıralamasında ikinci olan ülkemiz kadınları günümüzde ise 130’larda yer almaktadır” dedi. Erdoğan ayrıca özetle şunları kaydetti:

“Cumhuriyetimizin 100’ncü yılının arifesinde bu topraklarda tarih yazan kadınlarımıza ne yazık ki hak ettiği değer verilmemekte, erkek egemen anlayış hala varlığını ve kadınlar üzerindeki baskısını arttırarak hissettirmeye devam etmektedir. Günümüzde kadınlarımızın mağduriyetleri ile ilgili çokça şey söylenebilir…

1934, Türkiye kadınları için bir başlangıçtır

Demokrasimizin, geleceğimizin teminatı biz kadınlar gerici anlayışlarla bizlere yüklenmeye çalışılan misyonu kabul etmeyeceğiz. Demokrasi için, hak hukuk adalet için, geleceğimizin teminatı çocuklarımız için küçük sınırlarımızı aşarak kısır siyasi çekişmelerden arınarak, daralmış demokrasinin duvarlarını genişleterek, omuz omuza vererek mücadele alanlarında topyekun savaşmalıyız... Şunu kimse unutmasın ki 1934, Türkiye kadınları için bir başlangıçtır. Mücadele devam ediyor.”

Rakamlar durumu izah ediyor

CHP Gebze İlçe Başkanı Musa Yılmaz’ın Ankara temaslarından sebep katılamadığı panelde CHP Gebze İlçe Örgütü yönetimini temsilen Canan Türk mikrofon aldı. Genç ve gelecek vaat eden aktif siyasetçi; akıcı dili ve arı Türkçesi ile etkili bir konuşma yaptı. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasından tam 84 yıl sonra sadece iki vali ve 14 kaymakam; 4 bin erkek savcıya karşılık 448 kadın savcı; 2 bin 356 erkek büyükelçiye karşılık 43 kadın büyükelçi olduğunu hatırlatan Türk ayrıca özetle şunları kaydetti:

Eşitliği sağladığımız güne kadar durmayacağız

“Seçme ve seçilme hakkını kazanışımızı sağlayan kadınların mücadelesine bıraktıkları yerden devam ediyoruz. Eşitliği sağladığımız güne kadar durmayacağız… Atatürk’ün izinden giden, O’nun yolundan ayrılmayan tüm kadınlarımıza selam olsun. Bu programı hazırlayan Kadın Kolları Başkanımız Yaşa Erdoğan ve yönetimine teşekkür ederiz.”

Aydın: Hakkım var. Ben seçer ben seçilirim

Panelde ilk konuşma ADD Gebze Şube Başkanı Nilgün Aydın tarafından yapıldı. 84’ncü yılında Dünya Kadın Hakları Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayıp katılımcıları, “Hakkım var. Ben seçer ben seçilirim” sözleriyle selamlayan Aydın, “Kadınlarımız hem kendi iradelerini hem de değerli halkımızın iradesini temsil ederek milletvekilliği, belediye başkanlığı, muhtarlık yapacak yeterlilik ve güce sahiptir. O yetki, sorumluluk ve iradeye sahiptir” diye konuştu.

Kadınlara yetki vermeme çabası

Kadınlarımıza pek çok Avrupa ülkesinin kadınlarından daha önce bu hakkı tanıyan Atatürk’e teşekkürlerini sunarak devam eden Aydın, “Günümüzde, ‘Kadınlara değer veriyoruz’ diyen zihniyet ne yazık ki yetkileri kadınlarımıza vermemek için büyük çaba harcıyor. Bu durum ülkemizde seçilen kadın milletvekili, belediye başkanı ve muhtarların oranından bellidir” dedi. Aydın şöyle devam etti:

“Kadınlarımız; kadınlarımızı geri plana atmak isteyenlere gücünü göstermeli, seçme ve seçilme hakkının verdiği olanakla iradesini ortaya koymalıdır…

Kadına şiddetin, tacizin, cinayetlerin ve mahalle baskısının gittikçe arttığı, kadına yapılan baskı ve şiddetle toplumun susturularak esas olarak Cumhuriyet’in hedef alındığı bir noktadayız. Geriye götürülmek istenen toplumda bu amaç ancak ve ancak kadınların susturulması ile gerçekleştirilir. Ne acıdır ki bugünde ülkemizde planlanan ve hayata geçirilme istenen budur.

Kadınlarımızın kaybetmekte oldukları haklarını kendi mücadeleleriyle geri alacağına ve bu haklarını kullanmak için siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine üye olarak, yönetimlerinde bulunarak mücadelelerini arttıracaklarına olan inancımız tamdır.”

Canbaz: Bu haklar çocuk yaşta anlatılmalı

İkinci panelist, Avukat Çiğdem Canbaz konuyu hukukçu gözüyle değerlendirdi. Ayşe Tükrükçü’nün dokunaklı ve mücadeleci hayatını anlattıktan sonra kadının; “Vücut dokunulmazlığı”, “İstediği kişiyle evlenme” gibi haklarının cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm kişilere, çocuk yaşlarda öğretilmesi gerektiğini söyledi. Eşin zorla cinsel ilişkiye girmesinin, kadın ile erkek arasında “kavga” yaşanan bir işyerinde işverenin kadını sırf kadın diye işten çıkartması ve bunun tespiti halinde aynı kadının Anayasa’ya aykırılıktan dava açabileceğini dile getirdi.

Yasalar “korumacı” olmaktan çok uzak

Canbaz; 2017 yılında 407, 2018 yılının ilk 11 ayında ise 397 kadın cinayeti işlendiğini; 300 kadın üzerinden yapılan bir araştırmada ise bu kadınların 47’sinin fiziksel, 70’inin psikolojik işkenceye maruz kaldığının tespit edildiğini istatistiki bilgi olarak aktardı. Kadını her türlü şiddetten korumaya yönelik yasaların ise amaçları doğrultusunda, işlevsellikten uzak olduğunu ve kadını şiddetten korumadığını ve/veya koruyamadığını söyledi.

Öğretmen Aktürk işçi sendikalarını sınıfta bıraktı

Eğitim-Sen Gebze Şubesi Kadın Sekreteri öğretmen Ayla Aktürk ise konuşmasında gerek ülkemiz gerekse dünyamızda kadının sendikalardaki yerini, konumunu gözler önüne serdi. Aktürk, “Kadınların yönetimlerde yer alması anlamında işçi sendikaları ve konfederasyonları sınıfta kalmıştır.

KESK’te bu kazanımı bizden öncekiler edindi

Kamu sendikaları ise işçi sendikalarının çok üzerindedir. Kadın üyelerin yönetimlerde en çok yer aldığı yapılanma ise KESK ve KESK çatısındaki sendikalardır. Bu da bizden önceki kadınların mücadelesi ile edinilmiştir. Mücadeleye gelince kadın erkek birlikte mücadele etmiştir ama seçimlere gelince işin rengi değişmiştir. Yedi kişilik yürütme kurulunun tamamına erkeklerin seçilmesi istenmiştir.

Duygu Asena’ya atıf: Kadının adı yok

Şimdi KESK’e bağlı sendikaların yönetimlerinde yüzde 30 oranında kadın kotası şartı var. Kota kelimesi bir kadın olarak itici geliyor olabilir. Kaldı ki kotanın avantajları da, dezavantajları da var. Emek hareketi üzerinden değerlendirildiğinizde de kadınların evde kalıp ev işleriyle ilgilenmesi, yönetimlerde yer almaması isteniyor. Duygu Asena’nın aynı adla filme de çevrilen romanının adında yer aldığı gibi, kadının adı yok.

Kota uygulaması bazen sadece kâğıtta kalıyor

Bizde yüzde 30 kadın kotası gereği 7 kişilik yürütme kurullarında en az iki kadın yer almalı. Bazı yerlerde kadınların o listeye, sadece kotanın doldurulması amacıyla yazıldığına tanık oluyoruz. Çünkü o bir kadın. Evde yapması gereken işler var. Çocuğa bakması gerekiyor, vesaire” dedi. Kadının da bu durumu benimsemesinden sebep kota uygulamasının bazen sadece kağıt üzerinde kaldığını net söylemlerle ifade etti.

Uzun süreli ve ücretli doğum izinleri

Kadının varlığının yok sayıldığının sendikaların toplu sözleşme dönemlerindeki taslaklarında da açığa çıktığını kaydeden Aktürk, “Kadının doğum izinlerinin daha uzun süreli ve ücretli olması gerekir. Kadın işyerinde fazla mesai için zorlanmamalıdır. Çocukluysa, çocuğunun gündüz bakımı için işyerinde kreş olmalıdır. Bunların hiçbiri toplu iş sözleşmesi süreçlerinde taslaklarda yer almamaktadır” dedi.

Yapılan bir araştırmaya göre; “Her üç kadından ikisinin günde en az iki saat ev işiyle uğraştığı”, “Yüzde 60’ının hafta sonu günlerinin en az beş saatini temizlikle geçirdiğini” istatistiki bilgi olarak aktaran Aktürk ayrıca özetle şunları kaydetti:

Evli, mutlu ve çocuklu!

“Yine aynı araştırmaya göre sendikalarda yönetim kademesine gelmiş kadınların ortak özellikleri, “Bekar veya yalnız yaşayan”, “Çocuksuz veya çocuğu büyümüş” kadınlar olduğu görüldü. Erkeklerin CV’sine bakıldığı zaman ise, “Evli ve iki/üç çocuklu…” yazdığı tespit edildi.

Çocuğa bakarken paylaşım yok

Yönetimlerin yüzde 90’ı erkeklerden oluşuyor çünkü kadın aktif sendikacılık yaptığında, akşamın ilerleyen saatinde yönetim kurulu toplantısı için evden çıktığında eş zoraki idare ediyor ama ikinci tekrarında, “Yine mi yönetim toplantısı?” diye hayıflanıyor. Gerekçe çocuğa kimin bakacağı ise, bir paylaşım ve bölüşüm olmuyor. Bu anlamda sendikalar kadının ihtiyaçlarına hiçbir şekilde yanıt vermiyor. Örneğin ebeveyn izni diye bir izin, gündemlerinde yok.”

Arzu Çerkezoğlu’nun DİSK başkanlığı çok önemlidir

Kani Beko’nun CHP’den milletvekili adaylığı nedeniyle DİSK Genel Başkanlığı’na Arzu Çerkezoğlu’nun atanmasının kadınlar için çok değerli olduğunu hatırlatan Aktürk, “Daha önce örneğin Eğitim-Sen’de kadın genel başkan dönemi yaşanmıştır ama bir işçi sendikasında kadın başkan, çok önemlidir” dedi.

Flormar’a ilgi ve desteğinizi esirgemeyin

Salondakilere Flormar direnişini de hatırlatan, 5 Aralık günü 205’nci gününde olan direnişi yüzde 80’i kadın 100’e yakın kadın işçinin sürdürdüğünü belirten Aktürk, “25 Kasım’daki mitingde de onları ön planda tutmaya çalıştık. Her türlü baskıya, ısınmaları için soba yakmalarına bile izin verilmemesine karşın direnişlerini kararlılıkla sürdürüyorlar. Onlardan desteğimizi ve ilgimizi esirgemeyelim” diye konuştu.

Aktürk sözlerini, “Bir şeyleri değiştirmek için, hayatın her alanında birlikte mücadele etmek zorundayız” diyerek tamamladı.

Kısa konuşacağım. Gitmeyin!

Panelde son konuşma ÇYDD Gebze Şube Başkanı Nurcan Çınar tarafından yapıldı. Çınar giderek boşalmaya başlayan salonda bunun önüne geçmek için konuşmasını kısa tutacağı uyarısında bulundu. 5 Aralık’ın tarihine tarih hatırlatmada bulunduktan sonra Atatürk’ün konuya dair vecizelerine de sıklıkla yer verdiği konuşmasında özetle şunlar kaydetti:

Yeni nesli yetiştirme çabası

“Atatürk’ün Türk toplumunu yüceltme çabaları doğrultusunda gelenekçi tutumu ortadan kaldırarak yenilenme arayışı içinde, çağın gereğine uygun kurumları, örgütleri yerleştirmek çabasıyla yaptığı inkılaplar, yeni neslin bu çizgide yetişmesi amacını taşıyordu.

Bu nesil Türkiye Cumhuriyeti’ni geleceğe taşıyacaktı. Nitekim Atatürk yeni neslin yetişmesi ve eğitiminde birincil rol oynayan Türk toplumunun temeli kabul ettiği aileye ve ailenin de direği olarak gördüğü Türk kadınına çok büyük önem vermiştir…

O kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcut

Ey Türk Kadını; Sen varsan, biz varız. Biz varsak Türkiye vardır. Atatürk’ün gösterdiği çağdaş yolda beraber yürüyerek cennet vatanımızı muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için hep beraber çalışacağız. Bize lazım olan kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.”

İYİ Parti Gebze de ağırlandı

İYİ Parti Gebze İlçe Teşkilatı Kadınlardan Sorumlu İlçe Başkan Yardımcısı Mine Güler ile birlikte çok sayıda İYİ Partili yönetici ve üye; Eğitim-Sen Gebze Şube yürütme kurulundan Eylem Bahadır, Gebze Kent Politikaları Derneği Başkanı Ali Fuat Bilir, CHP Darıca ve Çayırova İlçe Örgütü yöneticileri ve üyelerinin de de ağırlandığı paneli

CHP Gebze, Darıca, Çayırova…

Gebze Belediye eski Başkanı Mehmet Emin Akın ve eşi Yıldız Akın; Kocaeli Büyükşehir ve Gebze Belediyeleri Meclis Üyesi Dilek Tan, panel günü itibariyle CHP Gebze Belediye Başkan aday adayları Doktor İsmail Demir ve Avukat Recep Dursun, CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Orhan, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Nurhan Banu Üner, CHP Gebze İlçe Gençlik Kolları Başkanı SavaşGayretli, CHP Gebze İlçe eski başkanları Sedat Tatar ve Mustafa Kaya, Gebze Belediyesi meclis üyesi aday adaylarından CHP İl eski yöneticisi Şahin Yılmazel ve Gebze İlçe eski yöneticisi Cavit Kapoğlu; Çayırova Belediyesi Meclis üyesi aday adayları Suna Çınar ve Hüsniye Yıldız, 24 Haziran’ın milletvekili adaylarından Kemal Nişancı ile birlikte partili yöneticiler ve eski yöneticiler, üyeler ve vatandaşlar izledi.

Sedat Tatar’dan jest

Panelin bitiminde panelistlere çiçekleri Mehmet Emin Akın ve Yaşa Erdoğan tarafından verilirken eski ilçe başkanlarından Sedat Tatar da sahneye çıkarak her birini teker teker tebrik etme jesti gösterdi.

Bakmadan Geçme