'27 Mayıs, 12 Eylül ile aynı kefeye konamaz'

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Kocaeli İl Örgütü, 27 Mayıs'ın 59'uncu yıl dönümünde yaptığı açıklamada, '27 Mayıs politik devrimi 12 Mart – 12 Eylül faşist darbeleriyle aynı kefeye konamaz' dedi

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Kocaeli İl Örgütü, 27 Mayıs'ın 59'uncu yıl dönümünde yaptığı açıklamada, '27 Mayıs politik devrimine darbe demek, 12 Mart-12 Eylül faşist darbeleriyle aynı kefeye koymak; hainliktir!' başlıklı bildiri yayınladı.

HKP'den yapılan açıklamada, '12 Mart-12 Eylül faşist darbeleri 27 Mayıs'ın izini tozunu silmek için AB-D Emperyalistleri tarafından tezghlanan darbelerdir. Ve devrimci gelenekli, yurtsever, Mustafa Kemalci, antiemperyalist asker ve sivil aydınlara son ölüm vuruşunu yapmak için tezghlanan Pentagon-CIA yapımı Ergenekon, Balyoz, Oda TV vb. operasyonları, 15 Temmuz Ganimet Paylaşım Savaşı, bu faşist darbelerin devamıdır' ifadelerine yer verildi.

HKP'nin açıklaması özetle şöyle:

27 Mayıs politik devrimine darbe demek,

27 Mayıs politik devrimi ve ürünü 61 Anayasası, halktan yana değişiklikler getirdi. Halk düşmanı DP İktidarının (Bayar-Menderes kliğinin) baskısından, zulmünden bunalan, daralan halkımıza rahat nefes alabileceği ortamı sağladı. 12 Mart-12 Eylül faşist darbelerinin halkımıza getirdiği ise; baskıydı, korkuydu, işkenceydi, zulümdü, ölümdü. Halkımızın nefesinin kesilmesiydi.

27 Mayıs; işçi sınıfımızı örgütlenme ve hak arama özgürlüğüne, grev hakkına, eğitim emekçilerini Türkiye Öğretmenler Sendikası'na (TÖS) kavuşturdu.

12 Mart-12 Eylül faşist darbeleri; işçi sınıfımızın örgütlenme hakkını elinden aldı, emekçi halkımızın hak arama özgürlüğünü ortadan kaldırdı. Kamu emekçilerine sendika yasağı getirildi.

27 Mayıs; Mustafa Kemal'e ve Birinci Kuvayimilliye'ye saygıdır, sevgidir, onlara dönme çabasıdır.

12 Mart-12 Eylül faşist darbeleri; Mustafa Kemal'i ve Birinci Kuvayimilliye'yi inkardır, nefrettir, onlardan uzaklaşmadır.

27 Mayıs; sosyalizmin önünün açılmasıdır, bilimsel gelişmenin ve kültürel zenginliğin artışıdır, iktidarların kanunsuzluklarını, keyfi davranışlarını yasal kılıfa büründürme girişimlerini engellemek için Anayasa Mahkemesi'nin kurulmasıdır, halkımızın sınırlı da olsa demokrasi ve özgürlük ortamına kavuşmasıdır.

Ama 12 Mart-12 Eylül faşist darbeleri; devrimcileri işkencelere uğratarak, hapislere tıkarak, katlederek, idam ederek sosyalizmin önünün kapanmaya çalışılması, bilimsel gelişmenin durması, kültürel fakirliğin artışıdır. Keyfi davranışlarla, hukuksuzluklarla, kanunsuzluklarla halkımız üzerinde karanlık bulutları yaratacak iktidarlara fideliktir 12 Mart-12 Eylül.

Kendileri bu ülkenin 17 yıldan bugüne en büyük, en koyu kara lekesi olan AKP'giller'in 'reisi', 27 Mayıs'ı 'kara bir leke' olarak değerlendiriyor. İşte sadece bu yüzden bile 27 Mayıs Politik Devrimi'ni savunmak gerekir.

Bugün sadece biz haykırıyoruz, sadece bizim sesimiz çıkıyor: '27 Mayıs, Birinci Kuvayımilliyenin, 12 Mart ve 12 Eylül Mandacılığın devamıdır!', diye.

Onlar siyasi meşrepleri gereği hep karşı olacaklar, halktan, haktan, hukuktan, devrimden yana olan her şeye. Biz İkinci Kurtuluş Savaşçıları da inadına, halktan, haktan, hukuktan, devrimden yana bilimli-bilinçli-inançlı-kararlı mücadelemizi devam ettireceğiz.

Ta ki halkın iktidarı kurulup, insanlığa karşı mücadele edenlerin ellerine çelik bilezik takılıncaya dek.

Geciktirmek için ne kadar da uğraşırsanız uğraşın emekçi halkımız için o güzel günleri, halkın iktidarının kurulup hesaba çekileceğiniz o günler, o güzel o mutlu günler eninde sonunda gelecek.

Engelleyemeyeceksiniz.'

 

Bakmadan Geçme