Borç öderken mi aynı gemide olduk
Tüm Emekli-Sen Gebze Şubesi krizin faturanın emekçilere kesilmesine karşı çıktı. Başkan Yüksek, 'Eşit yurttaşlık konusunda aynı gemide bulunmuyoruz ama nedense kriz ve borç ödeme konusunda aynı gemide olduğumuz söyleniyor' dedi
Tüm Emekli-Sen Gebze Şubesi ekonomik kriz içinde olan ülkemizde krizin faturasının tüm emekçileri çıkartılmasına tepkisini, 'Aynı gemi' söylemi üzerinden gösterdi. Ülke genelinde tüm şubelerde eş zamanlı gerçekleşen basın açıklamalarının Gebze ayağında konuşan Yüksek, 'Gelirlerin paylaşımında, adalette ve eşit yurttaşlık konusunda aynı gemide bulunmuyoruz ama nedense kriz ve borç ödeme konusunda aynı gemide olduğumuz ısrarla söylenmekte ve bunun milli mesele olduğu için hep beraber göğüslemek gerektiği vurgulanmaktadır' dedi.
Emekliler duyarlı olmalı
Tüm Emekli-Sen Gebze Şubesi'ndeki basın açıklamasına şube yöneticileri ve üyeleri katıldı. Başkan Yüksek, Türkiye'deki 13 milyon emeklinin ülkenin en mağdur kesimi olduğunu belirtip içinden çıkılmaz bir durumda yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını dile getirdi. Yüksek tüm emeklileri bu konuda duyarlı olmaya ve sendikalarında örgütlenmeye davet etti. Basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
'Ülkede tüm kesimler, pahalılık ve zamlar altında inim inim inlerken mevcut hükümetin başı ülkede, 'Kriz yok, spekülasyon var' derken, sorunun ne kadar ciddiye alındığını göstermektedir.
Yasak savıyorlar
Bu kriz, sadece dolar krizi, rahip krizi veya dış güçlerin tezgahı demekle tanımlama ve bu konuda milli dava demekle açıklanamaz, olsa olsa yasağı savmak ve geçici olarak süre kazanıp iktidarlarını sürdürmekten öteye geçemeyecektir.
Meselenin özü; tamamen dış finansmana bağlı, üretimi değil borçlanmayı esas alan, ranta ve betona dayalı, dışa bağımlı bir ekonomik modeldir. Dolayısıyla dış kaynakların eskisi kadar ucuz ve sürekli olmaması nedeniyle bu noktaya gelindi. Asıl sorun, uluslararası konjonktür uygunken, yeni döviz ucuzken ve faizler düşerken altına girilen büyük borçlardır.
Bu borç bizim değil
Bu borç emekçi kesimin borcu değil, aksine borçlanan yüzde 1'lik kesimin borcudur ve onlar ödemelidir. Gelirlerin paylaşımında, adalette ve eşit yurttaşlık konusunda aynı gemide bulunmuyoruz ama nedense kriz ve borç ödeme konusunda aynı gemide olduğumuz ısrarla söylenmekte ve bunun milli mesele olduğu için hep beraber göğüslemek gerektiği vurgulanmaktadır. Emekli ve emekçiler olarak bunlara inanmıyoruz ve bu söylemlere karnımız toktur.
Diğer taraftan, halka kemer sıkma önerileri yapılırken saray ve çevresi ihtişamlı yaşamını her alanda sürdürmekte, yeni vip uçaklar almakta, kokteyllerinde ismini dahi bilmediğimiz Ejder meyveleriyle partiler düzenlemekte, tüm kamu kaynaklarının toplandığı Varlık Fonu'na Cumhurbaşkanı kendince atanmakta, yardımcılığına da damadı getirilmektedir. Böyle bir uygulamanın bırakın demokratik ülkelerde olmasını, Afrika ülkelerinde bile yoktur.
Tasarruf yapılacaksa…
Tasarruf yapılacaksa önce devletin rantabl olmayan, Kanal İstanbul ve benzeri gibi yatırımlarından başlamak lazım ve bir an önce bunların durdurulması gerektiğini anlamaları gerekmektedir.
Saray, 'Burası Türkiye'dir' deyip AVM'lerin kiralarını TL'ye çevirmesini isterken, yabancı firmalarla köprü, hava alanı, şehir hastaneleri ve benzeri büyük yatırımlar garanti kotasıyla döviz üzerinden olduğu halde, yabancı firmalara bu konuda en ufak bir uyarı bile yapılmamaktadır.
Açıklanması gereken karanlık noktalar
Gece yarısı kamu bankalarının döviz kurunu düşürüp dövizlerin kimlere ve ne kadar satıldığı konusunda herhangi bir açıklama bugüne kadar yapılamadı. Ayrıca bu kriz döneminde milyon seviyesinde hangi firma ve kişiler döviz almış, açıklanması gereken karanlık noktalardır.'
13 Ekim'de dayanışma gecesi
Öte yandan Tüm Emekli-Sen Gebze Şubesi, 13 Ekim Cumartesi günü dayanışma gecesi düzenleyecek. BİLKAR Genco Erkal Sahnesi'ndeki müzikli etkinlik saat 19.00'da başlayacak. Şube Başkanı Cemil Yüksek etkinliğe tüm üyelerin, emeklilerin ve emekli dostlarının davetli olduğunu söyledi.
Tutuklanan işçiler serbest bırakılsın
Ayrıca Tüm Emekli-Sen Gebze Şubesi'nde yönetim ve üyeler İstanbul'daki 3'ncü Havaalanı'nın tutuklu işçilerinin serbest bırakılması için imza verdi.