Down sendromlu diye okula gönderilmedi, bir öğretmen hayatını değiştirdi
Kocaeli'nin Kartepe ilçesindeki Derbent Ata İlkokulu'nda görev yapan Müdür Yardımcısı Binnur Akşit, 2024–2025 eğitim-öğretim yılı başında yaptığı devamsızlık taramasında, birinci sınıf öğrencisi Medine'nin hiç okula gelmediğini fark etti. Down sendromlu olduğu için ailesi tarafından okula gönderilmeyen Medine, Akşit'in sabırlı ikna çabalarıyla eğitim hayatına başladı.
Kocaeli'nin Kartepe ilçesindeki Derbent Ata İlkokulu'nda görev yapan Müdür Yardımcısı Binnur Akşit, 2024–2025 eğitim-öğretim yılı başında yaptığı devamsızlık taramasında, birinci sınıf öğrencisi Medine'nin hiç okula gelmediğini fark etti. Down sendromlu olduğu için ailesi tarafından okula gönderilmeyen Medine, Akşit'in sabırlı ikna çabalarıyla eğitim hayatına başladı.
Okul Müdürü Salih Şahin ve Müdür Yardımcısı Binnur Akşit, yıl başında yaptıkları devamsızlık taramasında Medine İscen'in hiç okula gelmediğini tespit etti. Aileye ulaşmaya çalışan ekipler, yanıt alamayınca bizzat evlerine gitti. Bahçede köpeğiyle oynayan Medine ile karşılaşan Binnur Akşit, küçük kızın içten gülümsemesinden çok etkilendi.
Konuştuklarında ailenin, Medine'yi okula göndermek istemediği, down sendromlu olması ve konuşamaması nedeniyle okulda şiddet görebileceğinden endişe ettikleri ortaya çıktı. Aileyi güçlükle ikna eden Akşit, Medine'nin okula dönmesini sağladı. Arkadaşları tarafından çok sevilen Medine, adeta okulun neşe kaynağı oldu. Bahçede köpeğiyle oynarken bulunan Medine, şimdi arkadaşlarıyla öğreniyor, gülümsüyor ve hayata karışıyor.
'Aileyi ikna ettik'
İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Derbent Ata İlkokulu Müdür Yardımcısı Binnur Akşit, 'Medine'nin çok tatlı, çok güzel bir gülümsemesi vardı. Gülümsemesiyle bizi bizden aldı. Sonra down sendromlu olduğunu öğrendik. Aile, daha down sendromunun ne olduğunun farkında değillerdi. Annesiyle konuştuk. Anne okula göndermek istemiyordu. Babanın da böyle bir eğilimi yoktu. Önce anneyi ikna ettik. Çünkü onlar okula gönderildiğinde şiddet göreceğini, şu an konuşamadığı için kendini ifade edemeyeceğini düşündüler. Ön yargıları kırmak biraz zaman aldı. Sonra babayı da ikna ettik ve Medine ile hastane süreçlerimiz başladı. Çünkü sağlık raporu yoktu. Sağlık raporu çıkarılması gerekiyordu. Beraber randevularını aldık. Anne ile beraber hastaneye gittik. Heyeti bitirdik. Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) çıkardık. Bu raporun ardından Rehberlik ve Araştırma Merkezi'yle (RAM) iletişime geçtik, oradan da gideceği okulla ilgili bilgileri aldık onlarda kayıtlarını yaptılar. Sonra da bir rehabilitasyon merkezi ile görüştük Medine'nin durumunu anlattık ve rehabilitasyon merkezi eğitimine de başlandı' dedi.
'Şiddete uğrayacağını düşünüyorlardı'
Akşit, sözlerine şöyle devam etti:
'Aile, Medine'nin sürekli şiddete uğrayacağını düşündü. Özellikle bu konuda baba çok katı fikirliydi. Bizimde özel eğitim kurumlarında görev yapan arkadaşlarımız var, durumu onlarla anlattık. Konuşamadığı için eğitime ihtiyacı olmadığını düşündüler. Down sendromlu bireylerin eğitilebilir, hayata katılabilir olduğunu, eğitim alırsa neler yapabileceğini anlattık. Bu anlamda sürecimiz biraz zor ilerledi ama sonunda aileyi ikna ettik ve okula yazdırdık'
'İnanılmaz sevgi dolu'
Medine'nin ilk olarak iletişim becerilerini geliştireceklerini anlatan Binnur Akşit, 'Henüz konuşamıyor. İletişim anlamında kendini ifade edemiyor. Arkadaşlarıyla bir iletişimi olmuyor ama okula gelmeye başladığından beri inanılmaz sevgi dolu bir kız, gördüğü herkese sarılıyor. Çok güler yüzlü, çok güzel gülüyor. O yüzden sınıftaki arkadaşları ona çok yardımcı oldular. Sınıfa gelmesi Medine için çok önemliydi. Medine bir bahçede köpekle büyüyordu ve başka bir arkadaşı yoktu' diye konuştu.
'Annenin bakış açısı değişti'
Özellikle Medine'nin annesiyle sıklıkla iletişim kurduğunu anlatan Binnur Akşit, 'Okula gelip Medine'nin tavırlarını, insanlarla olan iletişimlerini gördükten sonra anneye hep 'Medine'yi hayata katabiliriz' dedim. Bu bahçeden artık çıkmalı. Yavaş yavaş anne de 'Ben ne yapabilirim?' diye sormaya başladı. Rehabilitasyona götürürken artık Medine'yi hemen hazırlıyor, okula gidip beraber bir şeyler öğreniyorlar. Annenin de bakış açısının değiştiğini düşünüyorum. Medine fiziksel anlamda daha tam gelişememiş bir çocuk. Top atma, tutma, yakalama fiziksel anlamda gelişmesi gerekiyor. Ne kadar çok fiziksel anlamda bizimle birlikte olursa o kadar çabuk gelişimini hep birlikte izleyeceğiz. Burada arkadaşları da çok yardımcı oluyor. Hepsi Medine'yi çok seviyor' şeklinde konuştu.
'İçimiz acıdı'
Ailenin durumunun da ekonomik olarak iç açıcı olmadığını söyleyen Okul Müdürü Salih Şahin ise 'Annenin okuma yazması da yok. Bunu sosyal hizmetlere de bildirdik. Baba günlük işlerde çalışıyor, anne bir yerde çalışmıyor, çocuk ise bahçede bir köpekle oynuyor. Ailenin kirasını bir başkasının ödediğini söylüyorlar. İçimiz acıdı. Bu süreçte galiba evlerinin de yıkılma durumu var. Kendileri ev arıyor. Durum onlar için iç açıcı değil. Bizim için aslolan Medine ama ailenin durumu da çok kötü bir durumdadır' dedi.