Erdoğan: Terörsüz Türkiye için atacağımız adımları çok büyük bir titizlikle planlıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Terörsüz Türkiye için atacağımız adımları çok büyük bir titizlikle planlıyoruz' dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu. Konuşmasına Gürcistan'da düşen askeri kargo uçağında şehit olan 20 asker ve Hırvatistan'da meydana gelen uçak kazasında yaşamını yitiren pilot için başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan, 'Konuşmamın hemen başında geçen hafta dualar ve gözyaşlarıyla Hakk'a uğurladığımız 20 kahraman askerimizi ve yangın söndürme uçağı pilotumuzu bir kere daha rahmetle yad ediyor, Rabbimden şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Kabine sonrası hitabımızda da belirttiğim gibi uçağımızın düşüş sebebinin tespitine yönelik incelemeler titizlikle ve çok yönlü bir şekilde yapılıyor. Ekiplerimiz, değerlendirmeleri neticesinde ulaşacağı bilgileri Milli Savunma Bakanlığımız kamuoyuyla paylaşacaktır. Yine 8 Kasım'da Kocaeli Dilovası'nda meydana gelen yangın felaketinde vefat eden 7 emekçi kardeşime de Allah'tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyorum. İstanbul'da ikisi çocuk dört gurbetçimizin vefatıyla ilgili soruşturma da büyük bir hassasiyetle yürütülmektedir. İki hafta içinde 11 canımızı yitirdiğimiz her iki olayda ihmali, hatası, kusuru veya kastı olan kim varsa bunlar tek tek tespit edilecek ve kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır' ifadelerini kullandı.

'29 aydır işsizlik oranımız tek hanede seyrediyor'

Türkiye İstatistik Kurumu'nun ekonomiye dair açıkladığı verilere ilişkin konuşan Erdoğan, '2025 yılı üçüncü çeyrek istatistiklerine göre mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranımız yüzde 8.5 seviyesinde gerçekleşti. Aynı çeyrekte iş gücümüz 35 milyon 568 bine, istihdamımız da 32 milyon 558 bine yükseldi. 29 aydır işsizlik oranımız tek hanede seyrediyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve sürdürülebilir büyüme üzerine bina ettiğimiz ekonomi programımızın neticelerini alıyoruz. Turizmde bu sene hem ziyaretçi sayısı hem de gelirde rekor kıracağımız anlaşılıyor. İhracat tarafında da hamdolsun oldukça güçlü gidiyoruz. Geride bıraktığımız son 30 ayın 22'sinde mal ihracatımızı arttırdık. Temmuz ayında 24 milyar 911 milyon dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. 2025 yılı Ekim ayında ihracatımız yüzde 2,3 artışla 24 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ekim 2025 itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 270,2 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Yılın ilk 9 ayında hizmet ihracatımız 91,9 milyar doları, hizmet ticareti fazlamız ise 48,8 milyar doları bulduk' dedi.

'İktidar ve ittifak olarak ülkeye hizmet için koştururken ana muhalefet kendi şahsi hesaplarının peşinde koşuyor'

Adıyaman'da 350 bininci afet konutunun anahtarlarını hak sahiplerine teslim ettiklerini dile getiren Erdoğan, 'Böylece konutlarımızın yüzde 78'ini tamamlamış oluyoruz. Depremzedelerimizi yeni yuvalarına kavuşturmak için 3 bin 481 şantiyede 200 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimiz 7 gün 24 saat esasıyla gece gündüz demeden çalışıyor. Bu rakamların ne manaya geldiğini işin ehli olanlar gayet iyi biliyor. Değerli kardeşlerim, CHP Genel Başkanı ve yol arkadaşları siyaset namına sadece yalan üretirken, sadece polemik üretirken 23 bin 550 yeni konut üretiyoruz. Bizler iktidar ve ittifak olarak ülkeye hizmet için millete hizmet için sorunları çözmek için koştururken, ana muhalefet cenahı kendi ikballerinin, kendi hırslarının, kendi şahsi hesaplarının peşinde koşuyor. Bizimle yarışacak hizmet desen yok. Bizimle aşık atacak eser desen yok. Bizim ufkumuzu açacak öneri desen yok. Milletin sorunlarına çözüm üretecek vizyon desen o da yok. Peki bunların yerinde ne var? Bolca hakaret var, küfür var, siyasi nezaketsizlik var. Tehdit ve zorbalıkla aykırı her sesi susturma çabası var. Dün baktım yine bizi taklit etmişler. Grup toplantısında bir video izletmişler. Tabii ortada millete gösterilecek tek bir eser ve hizmetleri olmayınca ellerinde sadece yolsuzluk dosyaları kalıyor' şeklinde konuştu.

'Karşımızda statükonun temsilcisi CHP'yi bulduk'

Darbe ve vesayet heveslerini boşa çıkarttıklarını ifade eden Erdoğan, 'Yargıyı siyasi bir kondisyon alanı olmaktan yine biz kurtardık. Ama 23 yıllık bu çabalarımızda karşımızda statüko bulduk. Karşımızda statükonun temsilcisi CHP'yi bulduk. İmtiyazlarını kaybetmek istemediler. Milletle yargı önünde eşitlenmek istemediler. Tarafsız ve bağımsız yargıyı bir türlü kabullenemediler. Daha düne kadar yargıyı yedek kuvvet gibi kullananlar bugün İstanbul'a ve şehrin kaynaklarına karabasan gibi çöken bir suç şebekesinin hukuki akıbetini hiç utanmadan siyasi kumpas olarak yaftalıyorlar. Fakat CHP genel başkanının niçin bizi ısrarla ve inatla bu davaya taraf yapmak istediğini anlayamıyoruz. Bu davanın avukatlığı Sayın Özel'e hayırlı uğurlu olsun. Şebekenin başıyla aralarındaki vekalet ilişkisi zaten biliniyor. Ancak Sayın Özel şunu unutmasın, biz ne partilerinin içindeki mikro iktidar savaşlarının ne de yüz kızartıcı ithamlarla dolu bu davanın tarafıyız. Talep ve beklentimiz adil ve tarafsız bir yargılamayla, gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılması suçu sabit bulananlardan hukuk önünde hesap sorulmasıdır. Bu hesap siyasi hokkabazlıkla kapatılamaz. Bu hesap inkarla pişkin hırs misali suç bastırmakla kapatılamaz' dedi.

'Bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yoktur'

Türkiye Cumhuriyeti'nin Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük cihan devletinin mirasını ve tecrübesini taşıdığını belirten Erdoğan, '1918 yılında 30 Ekim'de Osmanlı Cihan Devleti bir ateşkes anlaşması imzalamış, böylece 1. Dünya Savaşı'ndan mağlubiyetle ayrılmıştı. Bir istiklal savaşı verdik, Cumhuriyetimizi kurduk. Bin yıldır üzerinde yaşadığımız toprakların vatan hüviyetini kanımızla canımızla bir kez daha cehit etmiş olduk. Biz burada Anadolu ve Trakya üzerinde müstakil devletimizi kurarken Osmanlı bakiyesi topraklar üzerinde de çok sayıda yeni devlet inşa ediyoruz. Bin yılı aşkın süredir bir arada yaşadığımız, yüzyıllar boyunca kader birliği yaptığımız dost, kardeş milletlerle aramıza fiziki sınırlar çözüldü. Bakınız şunu milletimin her bir ferdinin, özellikle genç kardeşlerimizin bilmesini, idrak etmesini gönülden arzu ediyorum. Devletlerden bir devlet değiliz. Milletlerden bir millet değiliz. Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük cihan devletinin mirasını ve tecrübesini kanında, canında, ruhunda, zihninde hala diri tutan bir milletin fertleriyiz. Bizim millet olarak kökleri milattan önceki asırlara giden bir ordu tecrübemiz var. Bizim devlet kurma, devlet idare etme tecrübemiz var. Bizim medeniyetler inşa etme tecrübemiz var. Hiç kimse bu sözlerimi farklı yerlere çekmeye yeltenmesin. Her zaman ifade ediyorum, bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yoktur' şeklinde konuştu.

'Şam'ın, Halep'in, Hama'nın, Humus'un, Lazkiye'nin sokaklarında Türkçe ikinci dil olarak konuşuluyor'

Türk milletinin katliamdan kaçan milyonlarca Suriyeliyle kucaklaşarak sabırla misafirlerine sahip çıktığını söyleyen Erdoğan, ''Biz gelir gelmez Suriyelileri tekrar memleketlerine göndereceğiz' diyenler ne oldu? Böyle bir şey yapabildiler mi? Yine Suriyeli kardeşlerimiz şu anda bizim misafirimiz olarak topraklarımızda kalıyor. Bir yıl önce Suriye'de o mazlumlar devrim yaptılar. Devrimi Suriyeliler yaptı. Ama bu aziz millet o devrim sayesinde bir kez daha şerefine şeref kattı. Esas ruhuyla o muhacirlere sahip çıktığımız için biz şereflendik. Suriye devriminin gerçekleşmesini sağladığımız için şereflendik. Şimdi misafirlerimiz kendi vatanlarına dönüyorlar. Dönerken bize ve milletimize dua ediyorlar. Şam'ın, Halep'in, Hama'nın, Humus'un, Lazkiye'nin sokaklarında Türkçe ikinci dil olarak konuşuluyor. Suriye'nin kalıcı huzura, refaha, emniyete kavuşması için girişimlerimiz sürüyor. Suriye'nin yeniden inşasında da inşallah yine kardeşlerimizin yanında olacak hem Suriye'yi hem Türkiye'yi birlikte büyüteceğiz. Suriye'nin güvenliği unutmayın bizim güvenliğimizdir. Filistin'in, Azerbaycan'ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, Irak'ın, İran'ın, Ukrayna'nın güvenliği bizim güvenliğimizle doğrudan bağlantılıdır' dedi.

'Terörsüz Türkiye için atacağımız adımları çok büyük bir titizlikle planlıyoruz'

23 yıl gibi kısa süre içinde Türkiye'yi bölgesinin parlayan yıldızı haline getirdiklerini söyleyen Erdoğan, 'Şimdi daha büyük bir atılımın, daha büyük bir şahlanışın eşiğindeyiz. Terörsüz Türkiye süreciyle inşallah ülkemizi yarım asırlık bir prangadan, kanını, canını, kaynaklarını, enerjisini emen büyük bir beladan kalıcı ve kati olarak kurtaracağız. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Atacağımız adımları çok büyük bir titizlikle planlıyoruz. Omuzlarımızda 86 milyonun mesuliyetini ve kutsal emanetini taşıdığımızın bilinciyle davranıyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak işte bu samimi çabanın, işte bu samimi gayretin içindeyiz. Terörsüz Türkiye sürecinde hamdolsun bugüne kadar gayet olumlu umut ve cesaret verici ilerlemeler kaydettik. Bilhassa Gazi Meclisimizin çatısı altında oldukça geniş bir katılımla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun kurulmasıyla toplumsal bir boyut kazandı hem de çok farklı bir ivme yakaladı. Bugüne kadar iş dünyasından insan hakları kuruluşlarına, akademi mensuplarından sendikalara, emekli askerlerimizden şehit ve gazi derneklerimize milletimizi temsil eden tüm katılımcılar komisyon tarafından dinlendi. Görüş ve önerileri dikkatle not ediyoruz' ifadelerini kullandı.

'MHP Genel Başkanı Bahçeli yaptığı cesur ve yol gösterici açıklamalarıyla sürecin bugünlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı'

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un 'Terörsüz Türkiye Komisyonu'na başarıyla başkanlık ettiğinin altını çizen Erdoğan, 'Meclis Başkanımız maruz kaldığı hadsizliklere ve edepsizliklere rağmen komisyonun bütün bu kıymetli çalışmalarına başarıyla riyaset etti. DEM Parti heyeti ve Grubu aynı şekilde gayet sağduyulu bir tavır içinde oldu. Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur, ufuk açıcı, yol gösterici açıklamalarıyla sürecin bugünlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı. Bizde gerek hükümet gerekse parti olarak son derece hassas bir çizgide yürüyerek sürece mihmandarlık yaptık. Elbette bu dönemde bilinen, bilinmeyen pek çok badireyi atlattık, pek çok sabotajı savuşturduk. Pek çok düğümü çözdük. Değerli kardeşlerim bütün bunlarla beraber dün biliyorsunuz komisyonumuz 17. toplantısını gerçekleştirdi. Milli Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız ile MİT Başkanımız komisyonu ve milletvekillerimizi gelinen son aşamayla ilgili detaylıca bilgilendirdi. Sürecin selameti açısından yapılmasında fayda görülen hususlar komisyon üyeleriyle açık yüreklilikle paylaşıldı. Komisyonun fikir ve hedef birliği içinde çalışmasını son derece kıymetli buluyorum. Komisyonun terörsüz Türkiye süreciyle birlikte ülkemiz demokrasisine, birlik ve beraberliğimize, toplumumuzun farklı kesimleri arasında diyalog ve empatinin güçlendirmesine yaptığı katkıları takdirle karşılıyor, Meclis başkanımızı ve komisyon üyelerimizi canı gönülden tebrik ediyorum' dedi.

'Komisyonun Türkiye için en doğru ve isabetli kararı vereceğine yürekten inanıyorum'

Türkiye'nin sırtında adeta büyük bir belaya dönüşen terör musibetinden tamamen kurtulmasının vaktinin artık çoktan geldiğini belirten Erdoğan, 'Verilen mücadeleyi, ödenen bedelleri, çekilen çileleri terörsüz Türkiye'yle taçlandırmamız gerekiyor. Bunun sorumluluğu herkesten ve her şeyden önce 86 milyonu temsilen bu yüce çatı altında görev yapan siz milletvekillerimin omuzlarındadır. Terörün açtığı yaraları kardeşlik merhemiyle sarmış güçlü bir Türkiye'nin inşasında yalnızca ülkemizin değil, bölgemizin de geleceğini şekillendirecek huzur, refah ve barış ikliminin kökleşmesine hepimize, Meclis'teki her bir milletvekiline, millete karşı mesuliyet duygusu taşıyan tüm siyasi partilere çok önemli görevler düşüyor. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak en başından beri hep siyaset üstü bir zeminde ele aldığımız bu süreci suhuletle menziline ulaştırmak istiyoruz. Milletimizin bizden beklentilerinin idrakiyle önümüze gelen konularda çözüm odaklı bir yaklaşım içinde olacağız. Samimi temennim odur ki komisyondaki tüm partiler ve üyeler de bizimle aynı sorumlu ve duyarlı davranışı sergiler, daha yapıcı bir tutum takınırlar. Biz bu noktada ümitvarız. Komisyonun Türkiye için Türkiye'nin güvenli geleceği için milletimizin birlik ve beraberliği için en doğru, en isabetli kararı vereceğine yürekten inanıyorum. 86 milyon el ele vererek birlik ve dayanışma bayrağımızı hep birlikte yücelterek önce terörsüz Türkiye ve ardından terörsüz bölge hedeflerimize er ya da geç ulaşacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum' diye konuştu.

'Ülkemizin ve milletimizin menfaatini her türlü çıkarın üzerinde gören bir kadroyuz'

Parti ve ittifak olarak tek gayelerinin milletin bağrına saplanan terör hançerini ebediyen çıkarmak olduğunun altını çizen Erdoğan, 'Ülkemizin ve milletimizin menfaatini her türlü çıkarın üzerinde gören bir kadroyuz. Çeyrek asır boyunca hep önce milletim, önce memleketim dedik. Bu ülke için yeri geldi elimizi, yeri geldi tüm gövdemizi taşın altına koyduk. Terörsüz Türkiye sürecinde de aynı özgüvenle millet ve memleket aşkıyla hareket ediyoruz. Buna daha önce hiç olmadığımız kadar yakınız. Şunu herkes bilsin, anlasın; sonuçta kazanan Türkiye olacak, milletimiz olacak. Kazanan mutlaka kardeşlik olacaktır. Sizlere veda etmeden önce AK Parti grubumuzun Genel Kurul ve komisyon faaliyetlerine eksiksiz katılımının önemini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Unutmayınız hepimiz bu çatı altında milletimize hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu görevimizi en güzel şekilde yerine getirmekle mükellefiz. Şayet görevin ifası noktasında bir aksama, tavsama veya özensizlik olursa bunun vebalini hiçbirimiz kaldıramayız' şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın ardından AK Parti'ye katılan CHP'li Antalya Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım'a ve Yeniden Refah Partisi'nden seçilen Konya Sarayönü Belediye Başkanı Necati Koç'a rozet taktı.

İhlas Haber Ajansı

Bakmadan Geçme