Kaya Dursun'dan Hünkar Çayırı'nı istedi: Verdim gitti

Cumhuriyet… Gebze'nin haritası ile İtalya'yı andıran mahallesi. L şeklinde, çizme şeklinde.

İbrahim Pehlivan.. 2004-2009 dönemi Gebze Belediye Başkanı. Aktif siyasette öngörüsü yüksek bir siyasetçi. Gebze'nin yeni coğrafi yapılanmasının, haritasının Gebze Belediye Meclisi'nde masaya yatırıldığı bir toplantıda üstelik Cumhuriyet'in batısında Adem Yavuz Mahallesi de yer almasına karşın Adem Yavuz'un güney batısındaki Hünkar Çayırı'nı Gebze'nin Cumhuriyet Mahallesi sınırlarına kattı.

Çünkü..

Güzeltepe'nin beldelik yılları idi ve beldelikten ilçeliğe geçişte Gebze'den sadece Çayırova ve Yenimahalle'yi değil Adem Yavuz'u da alabilirdi.

Pehlivan bunu da gördü ve günümüz itibariyle aslında Çayırova İlçe sınırları içinde yer alması gereken Hünkar Çayırı'nı Gebze'de; Cumhuriyet Mahallesi sınırları içinde tutmayı başardı.

Üstelik o mecliste yer alıp AKP Çayırova'da da aktif siyaset yapanların kabul oylarıyla!

Tarih 12 Mart 2010.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan;

KBB Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun Büyükşehir Meclisi'ndeki uyarılara rağmen güya istihdamı arttıracağı gerekçesiyle bir imar kararıyla pozitif ayrımcılığa tabi tuttuğu. Hak hukuk ve adaleti çiğnediği…

Gebze Bölgesi'nin sendikal örgütlenme sonrası Anayasa çiğneyerek emekçileri açlıkla terbiye etmekten sabıkalı firmalarından; 

Namet'in Çayırova'daki tesislerinin açılışına geldiği gün, Çayırova yerel basınının ortak manşet ve içerikle bu talebi dile getirdiği gün oldu.

Akşamın ilerleyen saatlerine kadar Namet'te ağırlanan Erdoğan'ı basın da kapıda bekliyordu. Ancak Erdoğan yaklaşık 50-60 metre mesafedeki diğer kapıdan çıkmayı tercih etti.

Oradaki gazetecilerden biri; 'Sayın Başbakan. Yerel basının sorusu var?' diye bağırınca takdire şayan bir tavırla; beraberindeki korumalar ve kendisine eşlik edenler ile diğer kapıya kadar geldi. Soruyu aldı ve özetle şu yanıtı verdi:

İlçeler arası sınır tartışmaları kendi yerellerinde çözülmeli. Valilik nezdinde de bu çözülebilir.'

**

Aradan 8 sene geçti.

Erdoğan'ın bu sözüne rağmen Hükümet'in yanı sıra gerek Büyükşehir gerekse Çayırova Belediyesi'nde de AKP iktidarda.

'Üçlü olsun güçlü olsun' sloganlı bir işleyişle hareket edenler gösterdi ki üçlüler hatta beşliler onlular belki ama olağanüstü zayıflar.

Hünkar Çayırı'nın Çayırova sınırlarına bağlanmamasında kuvvetle muhtemel; Çayırova'da iktidar partisinden siyaset yapanları da bir şekilde bağlayan ve kendilerinin de şahsi olarak nemalandıkları bir rant var galiba ki kıllarını dahi kıpırdatmadılar.

**

Konu CHP İl Örgütü'nde önceki akşam gerçekleşen;       

CHP'nin Gebze, Kartepe ve Çayırova adaylarının tanıtıldığı toplantıda CHP'nin Çayırova Belediye Başkan adayı Selahattin Kaya tarafından siyasi bir ustalıkla gündeme getirildi.

Kaya, 'Çayırova'ya haksızlık yapılmış. Denizi açılan Hünkar Çayırı haksız olarak Gebze'ye bağlanmış. Çayırova'nın hakkı olan, denize açılan kapının Çayırova'ya hakkı teslim edilmeli. Dava hazırlığımız vardır. Sayın başkanla (Recep Dursun) davalı olmak istemiyoruz' dedi.

Recep Dursun da kısaca, 'Bu teklifine hayır diyemeyeceğim. Seve seve' yanıtını verdi.

**

Şayet Çayırova ve Gebze'de CHP adaylarının yerel seçimi kazanması halinde Hünkar Çayırı'nın ilçeye kazandırılacağının sözü de; öyle bir durumda Gebze'nin tereddüt etmeyeceğinin sözü de en yetkili ağızlarca verildi.

İktidarda AKP'nin olması da engel değil.

Günümüzde tek adamlık yetkisini dahi verdikleri Reis'lerinin konuyla ilgili, 2010'daki malum demeci var.

Sekiz senedir üstelik 'Üçlü ve güçlü' olmalarına karşın kıllarını kapatmayan AKP'nin o günden bugüne tüm yerel aktif siyasetçileri..

Herhalde bir de önüne geçmek gibi..

İlçelerine ihanet eder bir tavır içine girmek istemeyeceklerdir.