Şeffaf katılımcı 'uyanık' ve 'dürüst' olacağız
AKP'den Çayırova Belediye Başkanlığı'na aday adayı olan ilçe teşkilatı kurucu başkanı Bünyamin Çiftçi şeffaf ve katılımcı yönetim vaat edip ekledi: Aldatan da olmayacağız, aldanan da olmayacağız
'Çayırova Belediye Başkanlığı vazifesi bana layık görülürse, şu hususlarda herkesin emin olmasını isterim.
Çayırova'nın gelecekte nasıl bir şehir olacağına kesinlikle Çayırovalılar ile birlikte karar vereceğiz.
Makamın verdiği gücü ve yetkiyi, halkımızın işlerini kolaylaştırmak için kullanacağız.
Çayırova'da taş üstüne taş koymak isteyen herkesin önünü açacağız.
Çayırova'da, başta ihtiyaç sahipleri, yaşlılar, kimsesizler ve engelliler olmak üzere tüm halkı belediyenin şefkat kollarıyla kucaklayacağız.
Hizmet üretirken, bürokratik engelleri olabildiğince azaltacağız, işlerin en kolay ve en az masrafla yapılmasını sağlayacağız.
Belediye kaynaklarının gerçek sahiplerinin Çayırovalılar olduğu bileceğiz, kaynakları ona göre kullanacağız.
Çayırova'nın menfaatleri için, hem hükümetimizle hem de büyükşehir belediyemizle olabildiğince eşgüdümlü hareket edeceğiz.
Parti teşkilatımızla sürekli ve koordineli şekilde çalışacağız.
Şeffaf ve katılımcı yönetimi ilke edineceğiz.
Aldatan da olmayacağız, aldanan da olmayacağız.
Kısacası belediyemizi güler yüzlü hizmet sunan bir kurum haline getireceğiz.
Ben, yaşımın bana verdiği enerjiyle, mesleki ve siyasi tecrübelerimle ve sizlerden alacağım hayır dualarıyla, her bir Çayırovalı'nın altına imza atacağı bu hususları gerçekleştireceğime inanıyorum.'
Salona sığmadılar sokağa taştılar
AKP Çayırova Belediye Başkan Aday Adayı Bünyamin Çiftçi partisi tarafından aday gösterilip halk tarafından belediye başkanı seçilmesi durumunda ne tür bir yönetim anlayışı sergileyeceğini yukarıdaki sözleriyle taahhüt etti. AKP Çayırova İlçe Kurucu Başkanı olan Çiftçi'yi dünkü basın açıklamasında başta Giresun faktöründen hemşerileri olanlar olmak üzere parti üyeleri yalnız bırakmadı. Çiftçi'nin basın açıklamasında katılımcılar salona sığmazken en az salon dolusu kadarı konuşmasını salonda dinledi ve dışarıya yayın hoparlör sistemi ile yapıldı.
İki aday adayı peş peşe konuşunca…
Gerek Bünyamin Çiftçi'nin hemen ardından beldelik dönemi AKP Güzeltepe Belde Kurucu Başkanı Servet Günay'ın benzer bir açıklamada bulunması gerekse AKP'lilerin gönlü hangi aday adayından yana atarsa atsın diğer aday adaylarını da partililik üzerinden sahiplenme olgunluğunu göstermesinden ötürü gerek Çiftçi'nin gerekse Günay'ın açıklamasında hangi parti üyesinin gönlünün hangi aday adayında olduğu veya kitlenin ne kadarının Çiftçi veya Günay yanlısı olduğu ölçülemedi.
Bu dönemin meclisinden
sadece Kanca ve Terzi vardı
AKP Çayırova İlçe Başkanı Ali Osman Gür, Çiftçi'nin konuşmasından önce kısa bir söz alarak partileri selamladı. Aday adaylarına başarılar dileyip sözü sahibine verdi. Çiftçi'nin basın açıklamasını ilçe yönetim kurulu üyeleri; AKP Çayırova Kadın Kolları Başkanı Seyhan Dönmez ve Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Güler ile yönetimlerinin yanı sıra eski İlçe Başkanı Zafer Kılıç;
-tespit edilebildiği kadarıyla-
Çayırova Belediye Meclisi'nin Şekerpınar'daki imar revizyonuna ret oyu veren meclis üyeleri Bülent Kanca ve Vahit Terzi; belediye başkan aday adaylarından Çayırova Belediye eski Başkanı ZiyaettinAkbaş, Bünyamin Laçin, Servet Günay; Çayırova Belediyesi'nin Faruk Taşçı ve Ziyaettin Akbaş dönemleri AKP'li meclis üyeleri; adı uzun süre belediye başkan aday adayı olarak geçen ancak toplantı günü bitimi (11 Kasım Pazar) itibariyle başvuruda bulunmayan Deniz Kolo; ayrıca Necati Kaya, Ayşin Balcılar, Mehmet Şenyuva'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda tanınmış AKP'li Çiftçi'yi aktif siyasetteki en önemli günlerinden birinde yalnız bırakmadı.
'İnsanın kendine faydası yoksa kimseye faydası olmaz'
Sözlerine tüm katılımcıları ve açıklamayı haberleştirmek için takip eden basın mensuplarını selamlayarak, 'Hoş geldiniz' dileklerini ileterek başlayan Bünyamin Çiftçi ardından kısaca kendisini tanıtarak, sözlü özgeçmişle devam etti. 'Şunu iyi biliyorum ki, bir insanın kendisine faydası yoksa başkalarına asla faydası olamaz' diyen Çiftçi konuşmasında ayrıca özetle şunları söyledi:
En önemli gücüm halkın teveccühüdür
Ben şu ana kadar, hem kendi işlerimi layıkıyla yaptığıma, hem partimizin bana verdiği tüm görevleri alnımın akıyla yerine getirdiğime inanıyorum. Geldiğimiz bu günde, Çayırova'nın evladı Bünyamin Çiftçi olarak; Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın samimiyet ve gayretini kendime düstur edinerek, siyasi tecrübelerimden cesaret alarak, mühendislik bilgi ve birikimlerime dayanarak ve en önemlisi halkımızın bana göstermiş olduğu teveccühten güç alarak, belediye başkanlığına aday adayı oldum. Bu yolun ne kadar veballi, ne kadar zor olduğunu biliyorum.
Bu yüzden, çıktığım bu yolun başında Mevlama şöyle niyaz ediyorum…
Allah'ım, değiştirebileceklerim için bana güç ver,
Değiştiremeyeceklerim için bana sabır ver,
Bu her ikisini ayırt edebilmem içinse bana akıl ve feraset ver yarabbi….
Şehri emin olmak emanete layık olmak demektir
'Belediye Başkanı' olmak demek, eski adıyla 'Şehr-İ Emin' olmak demektir.
'Şehri Emin Olmak', şehirde yaşayanları emanet olarak bilmek, bu emanete layık olmak demektir.
Herkese karşı eşit ve adil olmak demektir. Yetimin hakkını gözetmek demektir. Ortada bir şeyler olmasa bile, bunun dedikodusuna bile mahal vermemek demektir.
Eskiden şehrin emini olan kişiler, o şehrin hizmetkrı olurken, zaman içerisinde belediye başkanı olanlar 'o şehrin Ağası' rolünü üstlenmişlerdi.
Seçilen Belediye Başkanları 'o şehrin ağası' havasına girince, şehir halkı her zaman kendisine 'yeni bir Şehr-İ Emin' bulmasını bilmiştir.
İstanbul'da şehir ağalığı dönemi 1994'te bitmişti
Nitekim 1994 yılı öncesinde, İstanbul'u ve pek çok şehri, adeta şehir ağaları yönetmekte iken, 1994'teki yerel seçimlerde halk şehir ağalığı sistemine son vermiş ve İstanbula Şehr-İ Emin olarak sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı getirmiştir.
İstanbul örneği başarılı olunca, bu sefer 2002 yılında halk, tüm ülke hizmetlerini bu emin kişiye Sayın Recep Tayyip Erdağan'a teslim etmiştir.
Peki millet Recep Tayyip Erdoğan'da ne bulmuştur ? Neden onu bu kadar sahiplenmiştir ?
Milletimiz sayın Cumhurbaşkanımızda samimiyeti görmüştür. Tevazuyu görmüştür. Dik durmayı, ama asla diklenmemeyi görmüştür. Halkına yalan söylememeyi görmüştür.
Bitmek tükenmek bilmeyen azmini görmüştür. Halkına güvenmeyi görmüştür. Kısacası halk onda kendisini görmüştür.
İşte bu yüzden halkımız, ta 1994 yılından başlayarak, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a giderek artan bir şekilde destek vermeye devam etmiştir.
Bir yöneticiden, bir 'Şehr-İ Emin'den' beklenen şey, samimiyettir, liyakattir ve tüm şehir haklına güven vermesidir… (Abdurrahman Karakoç'tan şiir arası)
Çayırova'nın gücü doğru algılanmalı
… Çayırova, yaklaşık 29 (yirmidokuz) kilometrekarelik alanı ile Kocaeli'nin en küçük ilçesidir. Ancak, coğrafi olarak ne kadar küçük ise, potansiyel olarak o kadar büyüktür.
Çünkü nüfusu hızla artmaktadır. Bir şehrin ve bir ülkenin gücü, sahip olduğu insan gücüyle ölçülebilir. Yeter ki bu güç doğru dürüst planlanabilsin.
Bakınız, bir zamanlar nüfusu çok kalabalık olduğu için Çin'in geleceğine dert yanılırken, insan gücünü doğru kullanabilen o ülke bu gün dünyanın en önemli ekonomilerinin başında gelmektedir.
Çayırova'da her geçen gün artan bu insan gücü eğer iyi planlanır ve yönetilebilirse, bu durum kesinlikle bir fırsata dönüştürülebilir.
Bu planlamayı ilk elden yapacak olan yerel yönetimdir. Belediyenin gücünü ve imknlarını aşan noktalarda, büyükşehir belediyesi ve hükümetimiz doğru bilgilendirilerek gereken destek sağlanabilmelidir.
Ancak bunun yapılabilmesi için, vizyon ve misyon sahibi olmak gerekir. Çayırova'nın dertleriyle dertlenmek gerekir.
7 gün 24 saat, Çayırova'nın insanını, Çayırova'nın kalbini adeta bir hekim edasıyla dinlemek gerekir.
Geceleri az uyumak, gündüzleri çok çalışmak gerekir. Kaynakları verimli kullanmak gerekir.
Bu ilçede yaşayan herkesi dinlemek, eleştirilere kulak vermek gerekir. Eleştirilmekten asla korkmamak, hatta yapıcı eleştirilere değer vermek gerekir. Yetimin hakkını gözetmek gerekir.
Bunlar yapılırsa, işte o zaman Çayırova daha güzel bir 'Kent' olur. Çayırova'nın insanları mutlu olur.
Peki bunlar yapıla bilir mi ? Elbette yapılabilir.
Zira 16 yıldan bu yana, bunu yapan bir dünya lideri önümüzde durmaktadır.
Liderimizin benimsediği, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesi şiar edinilmelidir.
Liderimizin devamlı söylediği şekilde, millete hizmetkr olmak gerekir.
Gücü koltuktan almak yerine, o koltuğa güç vermek gerekir.
Bu saydıklarımız yeni keşfedilmiş şeyler değildir. Buram buram Anadolu kokan bölgemizin insanları bu değerlere yabancı değildir. Ancak insanlarımıza bu değerleri özletmemek, aratmamak gerekir.
Bu kutlu davada, görev şahsıma verilirse Mevla'dan niyazım şudur; gece gündüz demeden Çayırova'ya canla başla hizmet etmek için Allah hepimize güç ve kuvvet versin. Allah bizi utandırmasın.
Bu seçim yarışında bize yaraşan şey, birlik ve beraberlik içerisinde kalıp, seviyeli bir üslup takınmak olacaktır.
2019 yılında yapılacak olan mahalli seçimlerde partimizin daha güçlü şekilde seçimden çıkarak, seçimlerin başta Çayırova'mız olmak üzere ülkemize ve gönül coğrafyamıza hayırlar getirmesini diliyorum.
Bu vesileyle, bu güne kadar Çayırova'ya hizmeti geçen belediye başkanlarına teşekkür eder, tüm aday adayı olan kardeşlerime başarılar dilerim.
Şahsıma gösterdiğiniz ilgi, alaka ve destekten dolayı şükranlarımı sunuyorum,
Sizleri en derin sevgilerimle, saygılarımla, muhabbetle selamlıyorum.
Allah, hepimizin yar ve yardımcısı olsun.'