Büyükakın'a şok suçlama!

Kocaeli'de geniş bir kesim tarafından tanınan Kaya Ailesi'nden Hatice Bilecen, facebooktan yaptığı paylaşımda Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'a şok suçlamalarda bulundu.

Kocaeli'de geniş bir kesim tarafından tanınan Kaya Ailesi'nden Kocaeli İlme Hizmet Vakfı kurucusu ve Selam TV.'nin sahibi merhum İlyas Kaya'nın kızı Hatice Bilecen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ile ilgili inanılmaz iddialarda bulundu.

Bilecen, yaptığı paylaşımda ''Tahir Büyükakın'ın Pensilvaya'ya giderek iktikbalini parlattığını ve  'Ne tecrübesi vardı da Kocaeli gibi sanayinin gözbebeği bu kadar muhim bir şehirde hemen ikinci adam oldu' sorusunu kimsenin  cevaplayamadığını'' iddia etti.

Bilecen, yaptığı paylaşımda Kocaeli İlme Hizmet Vakfı hizmetlerinin FETÖ tarafından durdurulduğunu, Selam TV'nin yine FETÖ tarafından susturulduğunu belirtti. Bilecen, daha ileri gitti ve bu dönemde Tahir Büyükakın'ın belediyede ikinci adam konumunda olduğunun önemini vurgulayarak üç dönem başkanlık yapan Karaosmanoğlu'nun döneminde içerideki dönen dolaplar deşifre edilmesin diye Tahir Büyükakın'ın özel seçildiği iddia etti.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'ın bu kadar ağır suçlamalara çok sert bir yanıt vermesi bekleniyor.

İşte Hatice Bilecen'in facebookta yaptığı o paylaşımları noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz;

''Ben İlyas Kaya'nın kızıyım ve en büyük evlâdıyım
İlyas Kaya .. Erbakan, Dava, Camii, Kur'an ve ilim aşığı.. Milli Görüşün Kocaeli arslanı..!
Kocaeli İlme Hizmet Vakfı kurucusu, Kocaeli'de sayısını bilmediğimiz kadar Camii derneklerinin kuruluşuna maddi manevi katkı sağlamış nadir yetişen bir şahsiyet..
İlyas Kaya 1969'dan önce Erbakan Hoca'yı keşfetmiş, kurtarıcı olarak görmüş teslim olmuş.
Siyasete başlamış. Aynı zamanda İzmit'in en sevilen ve tutulan terzilerinden..
1981'de Kocaeli İlme Hizmet Vakfı'nı kurdu.
1986'da Mehmet Ali Paşa Camii'ni, 5 bin kişilik Camiiyi, o dönem İzmit'in en büyük camisini devletten ve yerel yönetimlerden hiçbir destek görmeden kendi imkanları ve halkının yardımı ile bitirdi.
1988'de Maşukiye'de 200 öğrenci kapasiteli "Arapça ve İngilizce Lisan Okulu" adı altında o dönemin Türkiyesinin en büyük Kur-an Kurslarından birini hiç bir destek görmeden açtı. Yine halkının desteği ve kendi maddi çabaları ile..
Milli Selamet Partisi'nde 1970 lerde İl başkan vekili oldu..Arkadaşları ile birlikte İl binasını büyük maddi destek ve manevi destek ile alıp Milli Davayı Kocaeli'de merkez yaptı.
Milli Gazete'nin 1972'den beri eksiksiz abonesi oldu, dağıttı, hediye etti, yaydı.
Bizzat cebinden çokça alıp gittiği kahvelere, köy evlerine taşıdı..
Onlarca video ve kasetle köy köy Milli Görüş ve İslam Davasını tanıttı.
Aylarca evine gelmedi, parti binalarında koltuklarda uyudu..
1977'de babasının vefatından sonra kendisine kalan mülkü arttırmak, şehrin en güçlü zengini olmak fırsatı yıllarca elinin altında olduğu halde "Dünyaya itibarım yok, baba malım ailemi geçindiriyor" diyerek kendisini davaya adadı.
Vakfın faaliyetlerini arttırdı.
Fakire, fukaraya, şehre adım atan muhacire ensar oldu.
Köy köy Milli Görüşü anlatırken televizyonun önemini gördü ve Selam TV'yi kurdu.
Yine Vakıf ve Camii şemsiyesi altında 500'ün üzerinde imam hatip öğrencisinin tahsiline vesile olarak Mehmet Ali Paşa Cami altında İmam Hatip Okulu Şubesini açtı.
Vakıf vesilesi ile binlerce hafız, Kuran hocası yetiştirdi..
Evinde bir tek cümle boş konuşmaz, bazen bütün kira gelirlerini partiye harcar, vakfa Kur'an talebelerine harcar, fakire verir çocuklarına veresiye bayramlık alırdı..
Peygamberimiz "Hz. Hatice'den gelen mülkü arttırmadı, davayı yüceltti" derdi ..
"Tam şimdi davaya çalışma zamanı" derdi..
Türkiye'de eşine cok az rastlanan bir hukuk ve siyaset adamıydı..
Çok iyi bir hukukçuydu .
Vakıf başkanlığı sürecinde vakıftan maaş almadığı gibi Vakfın tüm işlerini cebinden ve kendi ilminden yapar, "cihad budur" derdi.
KALEM KILIÇTAN ÜSTÜNDÜR der, ilmi savunurdu..
Hukuksuz hicbir iş yaptığı görülmedi..
Bugün şehirde fetöcü olduğu anlaşılan o zamanki milli görüşçü görünen iki yüzlü siyasilerin otuz yıl boyunca engellemeleri, iftiraları, sürekli müfettiş baskıları, yersiz mahkemeler, yalancı şahitlere rağmen tek başına yıkılmadı..
Derdi ki; "Allah c.c benim dostum ve öyle güzel dost ki bunu cümleler anlatamaz.. "
Ve bizim hizmetlerimize art niyetli bakanlar birgün rezil olacak ,bu ülkede şehitler var, diriler, ölmüyor, Allah c.c yâr ve yardımcı derdi..
Selam TV'yi kurduktan sonra Erbakan Hocaya daha çok çalıştı..
40 yıl Fetö'nün markajında oldu..
En yüksek teklifler aldı
Ben Amerika'ya ajan olmam , Hurşit Paşa'nın torunuyum, şehit torunuyum diyerek reddetti.
Her türlü ölüm tehdidi aldı..
1990 yıllarda Faili meçhul cinayetler ile açık tehditler aldı.
Zaman zaman biz çocuklarını uyarır dikkatli olmak hususunda taktikler tembihlerdi..
Yine o yıllarda İmam Hatip Lisesi okul aile birliği yönetimine girdi. İmam Hatip Okulu Derneği kurdu, başkanlık yaptı, sadece İmam Hatip derneği değil birçok derneğe de başkanlık yaptı..
Ve o yıllarda İmam Hatibi en gözde okul sınıfına sokan insanların başında yer aldı..
'Okulda tüm öğrencilere birşey dağıtılırken siz almayın, arkadaşlarınıza verin' diye tembih ederdi.
Ben 48 yaşındayım henüz babam gibi bir kişiyle daha karşılaşmadım..
Akp Fetö evliliği ile gelişen siyasi yapıya kadar Rahmetli babam cok aktif ve canlı şekilde Aşevi ve Kur'an hizmetlerini büyütüyordu..
Tüm meşguliyeti şehre hizmetti.
Akp Fetö evliliği tıpkı Libya'ya Graziani'nin ataması gibi şehirde gelişti.. Mussolini ve Graziani nasıl bir politika ile Ömer Muhtarla savaştılar ise... Aynı savaşları karşı-propaganda boyutunda babam bizzat yaşadı..
Vakfın faaliyetleri her türlü hukuksuzluk kapsayan faaliyetler ile durduruldu..
Selam TV her türlü hukuksuz rezillikler yaşatılarak çalışamaz hâle getirildi.
Önceki dönem Başkan olan İbrahim Karaosmanoğlu'nun babamız hakkında
"İlyas Kaya'nın yaşamaması lazım" sözlerinden kısa süre sonra kimsenin bilek güreşinde yenemediği babamız kanser teşhisi ile (Ama kanser değilken) vefat etti.
Ölürken gözü ve kulağı Camiinin yıkım iptal davasını bekleyerek canını teslim etti.
Ardından bu kutsal vazifeleri babamın vasiyeti nedeniyle oğulları Abdullah Kaya ve Üzeyir Kaya sürdürmeye karar verdiler..
Zerre kadar üzerlerinde çamur, şaibe olmayan,
Lise ve Üniversite tahsillerini kendi imkanları ile hem çalışıp hem okuyan kardeşler hâlâ aynı mücadeleyi hâlâ çirkin kumpaslara karşı sürdürüyor..
Ne kadar ilginç degil mi..
Kuran ve Kur'an'ın öngördüğü hizmetleri, sırf aile ve Vakıf olarak Fetö'ye karşı olduğumuz için durdurulan bir aileden ve Vakıftan bahsediyoruz..
Tahir Büyükakın bu işin neresinde?
Caminin yıkım, vakfın faaliyetlerinin ise her türlü durdurulduğu , hakikat dolu yayınlar yapan Selam TV'nin susturulduğu süreçte Tahir bey belediyede başkandan sonraki ikinci adam ! ! !
"Ne tecrübesi vardı da Kocaeli gibi sanayinin gözbebeği bu kadar muhim bir şehirde hemen ikinci adam oldu" sorusunu kimse cevaplayamadı.. !
Pensilvanya'ya gidişinin onun istikbalini parlattığı konusunda herkes hem fikir iken
Birde Vali olarak atandı.
Derken son seçimde büyükşehire başkan olarak adı geçince...
Üç dönem başkanlık yapan Karaosmanoğlu'nun dönemlerinin kara dosyalarının başında dursun, içerideki dönen dolaplar deşifre edilmesin diye Tahir beyin özel seçildiği düşünülürken..
Tahir bey şehr emini kimliği ile başkanlık yapıp yapmayacağı konusundaki şüpheleri ve soruları daha da arttırdı..
Kendisi henüz aday iken
Kocaeli İlme Hizmet Vakfı ve Camiin durumu sorulduğunda
"Abdullah Kaya bu kentte görüşmeyeceğim iki kişiden biridir" diyerek kendisi hakkında düşündüğünüz şüpheli fikirlere ışık tutmuş oldu..
Abdullah Kaya hukuken varolmuş ve yıllarca bir nebze sicili bozulmamış bir Vakfın yöneticisi ve ayrıca kendisi de sicili temiz, kendini hizmete adamış biri olarak
Tahir Büyükakın'ın bir şartname gibi taraf belirlemesi ne anlam taşır?
Bu şehir 70 bin küsur üniv öğrencisi ve Türkiye'nin sanayideki can damarı olan bir şehir iken...
Niçin ciddi boyutta akademi ve hukuk adamı, adil ve birikimli bir şahsiyet başkan olarak aday gösterilmiyor..
Nasıl olsa millet partiye oy veriyor diye koltuklarda dönen düzen neyin nesidir?...''

Bakmadan Geçme