Çevre sorunları baskı ile değil ortaklaşa çözülür
CHP Dilovası Belediye Başkan Adayı Avukat Kemal Memiş ilçedeki çevre sorunlarında çözümün baskı imajı yaratan kamu davaları değil tarafların bir araya gelmesiyle üretilecek ortak projeler olduğunu söyledi
CHP Dilovası Belediye Başkan Adayı Avukat Kemal Memiş, ilçede yaklaşık dört yıl önce EKOSDER öncülüğünde gerçekleşen çevre eyleminin ardından E-5 Karayolu’nu kapattıkları gerekçesiyle 26 kişi aleyhine açılan kamu davasına ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Davanın bir gözdağı olduğuna dair şüpheleri olduğunu kaydeden Memiş çözümün ise baskıyla değil tüm tarafların bir araya gelerek üretilecek çevre projelerinde olduğunu kaydetti.
Ne olmuştu
Dilovası’nda 08 Mart 2015 günü çevreye dair gerçekleşen basın açıklamasının ardından E-5 Karayolu’nu beş dakikaya yakın süre trafiğe kapattıkları gerekçesiyle 26 Dilovalı hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 28/1 ve Türk Ceza Kanunu’nun 53/1 maddelerine muhalefetten açılan kamu davasının ilk duruşması dün (30 Kasım 2018 Cuma) Gebze 8’nci Asliye Ceza’da görülmüş, dava 04 Şubat 2019’a ertelenmişti. Memiş yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Çözüm bulmak yerine…
“Dilovası’ndaki çevre kirliliği herkesin malumu. Havanın, suyun ve toprağın kirliliğiyle ilgili olarak ilçenin ve ilçe sakinlerinin yaşadığı sorunu herkes biliyor. Dilovası bu konudan dolayı çok muzdarip. Halk ciddi anlamda sağlık sorunları yaşıyor ve ciddi hastalıklar ile karşı karşıya. Kanser, astım ve benzeri sağlık problemlerini hemen her aile kendi bünyesinde yaşıyor. Bu tür durumlar toplumun her kesiminde infial oluşturuyor. Kamu idaresi de bunlara çözüm ve çare bulacağına vatandaşı böylesi para cezaları ve hapis gibi tehditlerle bertaraf etmeye çalışıyor.
Halkın tepkisi daha da artar
Bu sorunun çözümü kamu idaresinin de dahil olduğu, Dilovası halkının da içinde bulunduğu ciddi bir çalışmayla buna nasıl bir çözüm ve çare bulunur. Bu kirlilik ortadan nasıl kalkar. Buna bakılması gerekiyor.
Bir süre önce köprü eylemi yapan gençlere dair de iddianame hazırlandı. Onlar da gösteri ve yürüyüş yasasına muhalefetten yargılanacaklar. İddianameleri geldi. Ama bu şekilde sürekli iddianameler ile, davalarla, para cezalarıyla, gösteri ve yürüyüşleri yasaklamalarla bu soruna çözüm bulunamaz. Aksine halkın tepkisi daha da arttırılır.
O yüzden dileğim valiliğin, yerel idarecilerin ve belediyenin, organize sanayi bölgelerinin kirliliği oluşturan bütün unsurların bir araya gelerek bu soruna bir çözüm bulmasıdır. Yoksa bu sorun can yakmaya devam edecektir.
Adliyelerde iş yükü ağır ama…
Neredeyse dört sene önceki bir eylemin ilk duruşmasının bugün yapılması manidar. Bu tür işlemler çok da uzun sürecek işlemler değil. En geç bir yıl içerisinde davası açılabilecek işlemler. Ama bu kadar geç açılmış bir davanın bugüne gelmiş olması tabi ki manidar görüyorum. Adliyelerimizin iş yükünün olduğu doğrudur ama bu kadar da ağır değildir. Bu da bir başka gözdağı diye düşünüyorum. İnşallah bu düşüncem yanlıştır.”