DİSK'li Başkan Gebze'de Erdoğan'ı savundu

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Gebze'de Ali Tezel'in konuştuğu 'EYT' paneli açılışında önce Nazım'dan Dünyanın En Tuhaf Mahluk'u okudu. Sonra Erdoğan'ı savundu! 'Şirket gibi yöneteceğini söyledi. Seçtiniz. Şirket gibi yönetiyor'

Gebze’de bu da oldu. Üstelik Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu – DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın bir dönem Gebze Şube başkanlığı da yapan genel başkanlığı AdnanSerdaroğlu, Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel’in konuşmacı olarak katıldığı, Gebze Kültür Merkezi’nde salonun silme dolduğu panelde partili Cumhurbaşkanı, AKP Lideri, dünya lideri diye de tanımlanan, sevenlerince “Reis” lakaplı Recep Tayyip Erdoğan’ı savundu: “Bu ülkenin en başındaki kişi, ‘Türkiye’yi şirket gibi yöneteceğiz’ dedi. Biz de, ‘Çok iyi yaparsın, seni iktidara gibi getiroyuruz, şirket gibi yönet’ dedik. O da şirket gibi yönetiyor.

Bir şiir bir gerçeği ancak bu kadar anlatırdı

Serdaroğlu konuşmasına Nazım Hikmet’in Dünyanın En Tuhaf Mahlûku adlı şiiri okuyarak başladı. Bugünkü ortamdan, toplumun emekçiler dahil tüm mağdurlarının kabahatinin büyük olduğunu kaydetti: “Kabahatin çoğu bizim.” Salonu selamlayarak ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel’e teşekkürle devam etti. Serdaroğlu konuşmasında ayrıca özetle şunları kaydetti:

Ne bekliyoruz biz?

“Bir şeyi gözden kaçırıyoruz arkadaşlar. Ne bekliyoruz biz? Türkiye kapitalist sistemle yönetilen bir ülke. Ve 1980’de Türkiye’de ihtilal oldu. DİSK’i kapattılar. Serbest piyasa ekonomisini ve o günkü ekonomik kararları uygulamaya başladılar. Ve ülke o günden bugüne kadar, vahşi kapitalizmle yönetiliyor. Vahşi kapitalizmin daha da azgını her dönem Türkiye’yi yönetiyor arkadaşlar. Neo liberal sistem, serbest piyasa ekonomisi yönetiyor.

Kabak ektiğiniz yerden karpuz beklemeyin

Şimdi biz buradan sosyal devlet uygulamaları mı bekliyoruz? Beklemeyin arkadaşlar. Kapitalizmin ekonomik model olduğu bir ülkede size sosyal devlet uygulamaları çıkmaz. Eğer kabak ektiğimiz yerden karpuz bekliyorsak, onu beklemeyin.

“Erdoğan sözünü tutuyor. 

Dediğini yapıyor” demeye getirdi

Flormar işçileri günlerdir direniyor. Kapitalizm Türkiye’de sendikalaşmayı engellediği, onlar kapı önüne konduğu için direniyorlar. Bu ülkenin en başındaki kişi, ‘Türkiye’yi şirket gibi yöneteceğiz’ dedi. Biz de, ‘Çok iyi yaparsın, seni iktidara gibi getiroyuruz, şirket gibi yönet’ dedik. O da şirket gibi yönetiyor.

Bunları iştahla uyguluyorlar

Kabineye bakar mısınız? Hepsi çeşitli holdinglerden gelen insanlar. Sosyal devlet ortadan kaldırıldı. Siz emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili de sonuç bekleyemezsiniz. Esnek çalışmadan tutun da kiralık işçinin zorunlu arabuluculuğun, zorunlu bireysel emekliliğin, örgütlenme özgürlüğünün, e-devlet sisteminin ve taşeron sisteminin sebebi bunlar. Kıdem tazminatı, asgari ücret, işsizlik fonu, bunların hepsi sistemin önümüze koyduğu zararlardır arkadaşlar. Ve bunu bugünkü siyasi iktidar son derece iştahlı şekilde uyguluyor.

Bu iklimi değiştireceğiz

Bizim yapmamız gereken şudur arkadaşlar. Bu iklimi değiştireceğiz, iklimi. Birilerinin insafıyla bir şeyleri almak niyetinde olmayacağız. Bu sistem krizlerle birlikte sizlerin önünde daha sorunlu durumlar yaratıyor. Ve karşılığında ne yapmaları gerekiyorsa onu yapıyorlar. Bir televizyoncu, haberci (Fatih Portakal) ile bu ülkenin bir yöneticisi arasında geçen diyaloğu sizlere aktarıyorum.

Kapitalizmi Fatih Portakal üzerinden tarif etti

Demiş ki haberci, ‘Hadi barışçıl eylemlerle zamları protesto edelim. Kaç kişi çıkar sokağa. Bastırmaya, insanları yıldırmaya çalışıyorlar.’

Ardından ülkeyi yöneten de demiş ki, ‘Vay sen portakal mısın, mandalina mısın, greyfurt musun, narenciye misin? Bu ülkede işçiler eyleme çıksın diyorsun?’

Ki demokratik, barışçıl eylem, bu ülkenin Anayasası’nda var arkadaşlar. Anayasa ile teminat altına alınmış. Diyor ki, ‘Terbiyesiz, ahlaksız. Haddini bilmez isen patlatırlar enseni.’

Bunlar herkesin gözünün önünde yaşanıyor. İşte kapitalizm bu arkadaşlar.

Demokratik bir ortam krizlerle birleşince baskıcı bir sistem ortaya çıkıyor.

Sizi gidi çift dikişçiler sizi!

Bakacağız. Seçimlerde gereceğiz. Kıdem tazminatı, seçimlerden sonra. Bir ülke insanları bu kadar rencide edilemez: ‘Siz milletin sırtına yük oluyorsunuz. Sizi gidi çift dikişler. Hem emekli maaşı alacak, hem de çalışacaksınız’ diye sorguluyor.

Bu ülkenin vatandaşları bunu hak etmiyor. Bizler bu salonlarda toplantılara devam edeceğiz.

Türk-İş başkanını yandaş basın ne hale getirdi

Asgari ücret Türkiye’de tüm kesimleri ilgilendiriyor. Belirlenen ana kriterdir. DİSK’in dışında konfederasyonlar sanki asgari ücret tartışılmıyormuş gibi fotoğraf ortaya konmuş. O kadar asgari ücretliyi, taşeron ile mağdur ettiniz. Ama çıkıp da bu ülkede asgari ücretlinin yeterli olmadığını bile söyleyemiyorsunuz. Türk-İş’in başkanı bir kere konuştu. Onu da yandaş basın ne hale getirdi, görünüz.

Kısa tarihimiz de uzun tarihimiz de bunu yazar

Bizim sendika olarak devlet ile görüşmelerde emekçilerin konu başlıklarına değinmemiz gerekiyor. Bizler vermemiz gereken mücadeleyi verebileceğimiz kadar veriyoruz. Bizim kısa tarihimizde de, uzun tarihimizde de mücadelelerle geçen süreç vardır. Bugün de bu toplantıyı düzenledik. Teşekkür ediyorum. Önemli sonuç çıkacaktır. EYT ile ilgili olarak Türkiye’nin dört bir tarafındaki etkinliklere katılacağız. Önümüzdeki günler karar günlerdir ve kararınız Türkiye’yi aydınlığa çıkartacaktır. Şimdiden iyi yıllar diliyorum. 2019 güzellikler ile geçsin.”

Aydın: EYT Derneği’ne destek verilmeli

BMİS Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın da toplantının açılışında yaptığı konuşmada tüm katılımcılara ve konuklara teşekkür etti. Aydın, “Sonuçta Gebze’de bizleri çok yakından ilgilendiren bir sorun üzerine Gebze’de ilk miting ve basın açıklamasını biz gerçekleştirmiştik. Bugün burada bu sefer sosyal güvenlik konulu bir panel düzenliyoruz” dedi. Özellikle emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili kurulan derneğe sendikaların öncelik vermesi gerektiğini kaydeden Aydın ayrıca şunları kaydetti:

Asgari ücrete de müdahil olmalıyız

“Emeklilikte yaşa takılanların sorununu konuşmakla birlikte diğer taraftan kıdem tazminatımızla ilgili maaş bağlanmaları, sosyal güvenlikle ilgili sorunlarımızın konuşulup tartışılacağı bir toplantı düzenliyoruz. Asgari ücret görüşmeleri de bizleri yakından ilgilendiriyor. Bu duruma da müdahil olmalıyız. 7 ayı aşkın süredir direnen Flormar işçilerini de buradan bir kere daha selamlıyoruz.”

Aydın, Flormar direnişçilerinin her zaman yanında olduklarını bir kere daha hatırlatıp konuşmasının sonunda salondakilere, “Flormar işçisi yalnız değildir” sloganı attırdı.

Ali Tezel’in konuşmasına ayrı bir haberde yer vereceğimiz Gebze Belediyesi Kültür Merkezi’ndeki panele Emek Partisi Gebze İlçe Başkanı Hasan Atik ve yönetimi ile birlikte CHP Gebze Belediye Başkan adayı Recep Dursun ve Gebze Sendikalar Birliği bileşeni sendikaların başkan, yönetici ve üyeleri de katıldı.

Genel merkez tam kadro

BMİS Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın ve yönetiminin ev sahipliğindeki toplantıya BMİS Genel Merkezi eksiksiz katıldı. Serdaroğlu’na BMİS Genel Sekreteri Özkan Atar, Genel Mali Sekreteri Ali Gündüz, Genel Örgütlenme Sekreteri Hami Baltacı ve Genel Eğitim Sekreteri Seyfettin Gülengül de eşlik etti.

Emek dostu başkanlara destek!

Uzun dönem BMİS Gebze Şube Başkanlığı da yapan Genel Başkan Adnan Serdaroğlu halka açık programa özel davet gereği görmeden halk kotasından katılan CHP Gebze Belediye Başkan adayı Avukat Recep Dursun ile yakından ilgilendi. Serdaroğlu yerel seçimlerde emek yanlısı ve dostu belediye başkan adaylarının desteklenmesi gerektiğini söyleyip Dursun’a seçimlerde başarılar diledi.

Bakmadan Geçme