'Fabrikaların kimyasalları kanser riskini arttırıyor'
Gebze'nin bir sanayi bölgesi olduğuna dikkat çeken MedicalPark Gebze Hastanesi'nden Doçent Doktor Orhan Çelen çalıştıkları fabrikalarda kimyasallara maruz kalanların kanser riskini arttıran faktörler arasında yer alığını söyledi
TMMOB Gebze Bileşenleri’nin bir süre önce MedicalPark Gebze Hastanesi ve Gebze Ticaret Odası işbirliğinde düzenlediği, “Kanserde erken tanı hayat kurtarır” başlıklı seminerinde Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Doktor Orhan Çelen, “Kanserde erken tanı neden önemlidir?” konusuna değinirken risklere de yer verdi. Çelen, “Gebze bir sanayi bölgesi ve buralardaki fabrikalarda çalışanlar, bir kısmımız bazı kimyasallara maruz kalıyor. Bunlar da kanser riskini arttıran faktörlerden bazıları” dedi. Çelen şu önemli tespitlerini paylaştı:
HÜCRELER KONTROLSÜZ ÇOĞALIRSA
“Kanser günümüzün en önemli sorunlarından bir tanesi. Vücudumuz milyarlarca, milyonlarca hücreden oluşur. Bu hücreler normalde güzel bir düzen içinde çoğalırlar, büyürler ve ölmeleri gerektiği zaman da, programlı şekilde ölürler ve yerine yenisi gelir. Ve bu sayede vücudumuzdaki hücre sayısı belli bir düzende devam eder. İşte bu düzen bozulduğunda hücreler kontrolsüz şekilde çoğalmaya başlar ve kanser meydana gelir.
UZAK ORGANLARA YOLCULUK
Kanser vakalarında aşırı çoğalan hücreler bir araya gelerek kitle dediğimiz oluşumları ortaya çıkartırlar. Önce civarlara yayılmaya başlarlar. Oluşan bu kitle zamanla çevre dokuların içine ilerler. Buna infiltrasyon denir. Komşu dokulara, organlara zarar vermeye başlarlar. Uzak organlara gidip hayatı, normal yaşantımızı etkilerler.
ÇEVRESEL, BİREYSEL, GENETİK…
Kontrolsüz hücre çoğalmasının nedenleri arasında birçok faktör vardır. Çevresel, bireysel, genetik ve sosyal alışkanlıklarımız bunların çok önemli bir kısmını tutuyor.
İLK SIRADA SİGARA VAR
Bu faktörlerden yüzde 60’ı bir takım yaşam değişiklikleriyle önlenebilir ya da azaltılabilir faktörler. Çevresel faktörlerin başında da sigara geliyor. Sigara içimini azaltmakla birlikte birçok kanserin azalmasına da sebep olabiliriz.
İÇSEL FAKTÖRLER
Alkol kullanımı, bazı kimyasallar, uzun süre güneş altında kalmak riskli. Bunlar bildiğimiz faktörler. Bunun dışında bazı içsel faktörler var. Her zaman elimizde olmayan faktörler de var.
PASİF İÇİCİLER DE RİSK ALTINDA
Sigarayı vücudunuza zehir enjekte eden bir enjektör olarak düşünebilirsiniz. Pasif içicilerde de risk var.
Son 20 yılda en çok artan vakaların başında cilt kanseri gelmekte.
Gebze bir sanayi bölgesi ve buralardaki fabrikalarda çalışanlar, bir kısmımız bazı kimyasallara maruz kalıyor. Bunlar da kanser riskini arttıran faktörlerden bazıları.
Kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Bu olaya metastaz denir.
ASLINDA YÜZDE 60’I ÖNLENEBİLİR
Kanser oluşumuna çevresel, bireysel genetik faktörler ve sosyal alışkanlıklar neden olmaktadır. Kansere etken olan nedenlerin kesin olarak saptanabilmesi kanserden korunmaya yönelik uygulamaları geliştirebilecektir. Çünkü bütün kanser türlerinin yüzde 60’dan fazlasının önlenebilir çevresel nedenlere bağlı olduğu kabul edilmektedir.
Beslenme tarzımıza bağlı risk azaltır veya çoğaltırız.
Fazla yağ dokusu olan kadınlarda meme kanseri artıyor.
İleride yaşta olanlara karşı daha dikkatli olmak lazım.
Ucuz plastik oyuncular
meme kanserini tetikliyor
Meme kanserine, östrojen dediğimiz kadınlık hormonu etki ediyor. Hormon ilaçlarının ya da östrojen içeren, östrojen üzerinde direk etkisi olan birçok madde kanser riskini arttırıyor. Nakil bozucular dediğimiz kavram, birçok şeyde var. Makyaj malzemelerinden ucuz plastik oyuncaklara, kasa fişlerinde kullanılan mürekkeplerde, bunlara uzun dönem maruz kalındığında meme kanseri riskini ciddi oranda arttırıyor.
Dünyaya baktığımızda erkeklerde prostat, kalın barsak ve akciğer kanseri
Kadınlarda ise meme, akciğer ve kalın barsak ilk üçte.
Türkiye’de her 100 kadından 10’unun meme kanserine yakalanacağı öngörülüyor.
Düzenle PAP smear erken
teşhisi kolaylaştırıyor
Erken tanı için polikliniklere gelinip kan tahliliyle kanser tespiti olup olamayacağı soruluyor. Böyle bir yöntem yok aslında. Kanda kanser taraması şu aşamada yapabildiğimiz bir yöntem değil.
Düzenli kadın doğum kontrolleri ve 1-3 yılda bir düzenli yaptırılan PAP smear ile tespit edilen değişiklikler ile birlikte erken tanı koyabiliyoruz.
Kalın barsakta 50 yaş
üstü herkes risk altında
Kalın barsak kanserinde, hiç risk faktöründe olmayanlarda bile 50 yaşından itibaren düzenli kontrollerin yapılması lazım. Kalın barsak kanseri çoğunlukla, et beni dediğimiz küçük çıkıntılarla başlıyor. Bu çıkıntılar oluştuktan 10 yıl sonra kansere dönüşüyor. Düzenli kontroller ile kanserin önüne geçme şansımız var.
Kanser vakasının önüne tamamen geçemesek dahi erken tanı, tedavi açısından çok önemli. Son yıllarda kanser sayısında artış olmakla birlikte başta meme kanseri olmak üzere kanserden ölümlerde, tedavisinde aşama kaydedilen kanser türlerinde ölüm oranı yüzde 25 azaldı.
Tedavi şansımızı artırıyor. Tedavi maliyetini düşürüyor. Daha küçük cerrahi müdahaleler ile tedavisini yapabildiğimiz için organ kayıplarına karşı bize önemli katkılar sağlıyor.
Yoğun sigara içicilerinde belirli aralıklarda doktor kontrolü, cilt kanserine karşı iyileşmeyen yaralar uyanık olmalıyız. Memede gözle görülür şişme, sulanma, metabaşı akıntı bizi doktora götüren nedenlerden biri olur.
Menopoz sonrası kanıma, belirsiziz vajinal kanamalar… doktora götüren nedenler arasında olmalı.
Bakmadan Geçme