Flormar: Tarihi direnişin ardından

297'nci gün süren gerek ülkemiz gerek dünyamızda emek ve kadın hareketinin sembol direnişleri arasına adını yazdıran, sonucundan ötürü 'Zafer' diye de 'Yenilgi' diye de tanımlanamayan Flormar direnişinin ardından neler dediler...

“Flormar’a sendika girseyditüm işçi sınıfı kazanacaktı”

Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz işçinin edindiği kazanımlarla son bulan Flormar direnişinde sendikal mücadelenin hukuken sürdüğünü belirtti. Akyüz, “Flormar’a sendika girseydi tüm işçi sınıfı kazanacaktı” dedi

Flormar’ın ardından - 1

Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz, Türkiye tarihinde ender görülen eylemlerden biri yaptıklarını Petrol-İş Genel Merkezi, Gebze Şubesi ve atılan işçilerle birlikte yürüttüklerini belirterek başladığı konuşmasında özetle şunları kaydetti:

DUYMASI GEREKENLER DUYMADI

Tabi ki mücadele ettik. Sesimizi Türkiye’yi hemen her tarafına yaydık. Ülke sınırlarını aşıp dünyanın duymasına rağmen ne yazık ki duyması, kulak vermesi gerekenler, hareket etmesi gerekenler etmemiştir. O yüzden işçi sınıfının birlikte yürümek, hareket etmek, mücadele etmekten başka şanslarının olmadığını bütün dünyaya örnek olarak göstermiştir bu eylemlilik.

DUVARLAR SETLER ÇEKİLDİ

Sonucu itibariyle kim nereye çekerse çeksin bu eylemlilik, zaten zaferdir. 297 gün her türlü koşul ve şartlarda direnmiş, mücadelesini vermiş; siyasal, sosyal, ekonomik ve sendikal mücadelesini vermiş bir aile olduk. Önümüze hep duvarlar, setler çekildi.

ALLAH’IN GÜNEŞİNİ BİZDEN ESİRGEDİLER

Dünyada birçok savaşlar kavgalar olmuş sonuçta taraflar bir masa etrafında bir araya gelip konuşmuşlardır. Ama ne yazık ki burada bu ortam sağlanamamıştır. Buna rağmen mücadele sürdü. Allah’ın güneşini bile bizden esirgediler. O yüzden kolay mücadele edilmedi. Bu insanları bir arada tutup mücadeleyi yaşatmak sürdürmek kolay değil. Hem bölgemiz ve ülkemizde hem yurt dışında bize maddi, manevi, ayni desteği olan tüm sendikalara, sivil toplum örgütlerine ve siyasi partilere teşekkür ederim. Burada gerçek emek dostlarını da, günü kurtaranları da gördük. Hiç uğramayanları da biliyoruz.

BİR AVUÇ İNSANLADÜNYAYA MESAJ VERDİK

Flormar direnişi tüm dünyaya yayılmış, pay alması gerekenler umarım payını almıştır ama ders çıkartması gerekenlerin çok daha fazla olduğunu da mutlak surette herkesin bilmesi gerekiyor. Biz bir avuç insanla tüm dünyaya mesajlar verdik. Bu insanların iki hedefi vardı. Sendikalı olmak, işlerine dönmek. Bu Anayasal, yasal hakkı tanımayan duvarlarla karşılaştık. Hukuksal mücadele de verdik, sendikal mücadelemiz ortadadır. Hiçbir kurum ve kuruluş, örgüt böyle bir mücadeleyi kolay kolay veremez.

HİÇBİR ZAMAN YALNIZ BIRAKMADIK

Aracı koydular. Bu arkadaşları suçlu görüp tazminatsız çıkarttılar. ‘Yasa dışı eyleme destek veriyorsunuz’ diye neredeyse terörist yere konulduk. Ama bırakın bu mücadeleyi, yönetenler ve diğerleri, ‘Gidin evinize yasal sonucu bekleyin’ dediler ama biz sürdürdük. 06 Mart itibariyle bugüne kadar yapılan bütün teklifler, öneriler, söylemlerin hepsini arkadaşlarla, tüm detayları ile paylaştık. Her gün bir profesyonel arkadaşımızı tuttuk. Hiçbir zaman yalnız bırakmadık.

Mahkememiz devam ediyor. Gebze’deki 7-8 mahkemeye yayılmış davalarda üç dördüncü duruşmalar sonrası dava farklı tarihlere ötelendi. Bizlere çalışanlara açılan davalara rağmen sürdürdük.

BAŞKA TEKLİF OLMAYACAK!

Daha önceden sunulan ‘kıdemi, ihbarı, tazminatı verelim’ gibi teklifler vardı. Daha sonra 2, 4, 6 aylık maaş teklifleri, son olarak 16 aylık maaş teklifi geldi. ‘Sendikayla ilgili çoğunluk davası zaten sürecek. Kabul ediyorsanız bitirin. Yoksa başka da teklif olmayacak’ denildi. Arkadaşlar ile dört saat görüştük. Devamı halinde yaşanacak olası zorlukları anlattık. Hangi karar çıkarsa uyacağımızı, destekleyeceğimizi belirtip gizli usulle oylamaya gittik. Çoğunluk, tazminat ve hakları alıp sonlandıralım kararı çıktı.

SENDİKALARDAN YETERLİDESTEĞİ GÖREMEDİK

Sendikal davamız, mücadelemiz sürecek. Defalarca söyledik. Flormar’a herkesin kulak vermesi lazım, sendika girerse tüm işçi sınıfı kazanacak ve herkesin önü açılacak. Aksi halde hepimiz için daha kötü olacak dedik. Buna rağmen gelen sendikaların haricinde, çok fazla katkı olmadı. Birçok konfederasyon, federasyon düzeyinde maalesef anlaşılmadı. Hakları aldık, sendikal mücadele devam ediyor.

ONURLU İNSANLARIN ONURLU MÜCADELESİ

Arkadaşlar için bugün ayrılmak o kadar kolay değil. Duygusal, onursal boyutu vardır. Siz Türkiye işçi sınıfına bir yol gösterdiniz. Türk kadın hareketine yol gösterdiniz. Başınız eğilecek hiçbir şeyiniz yok. Onurlu insanlarsınız. Onurlu mücadele verdiniz. Bundan sonraki yaşamda da, gittiğiniz yerlerde göstereceksiniz.”

“Yenilmediniz. Umut oldunuz”

Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tetik, Flormar’da edinilen sonucun asla yenilgi olmadığını belirtip direnişçilerin Türkiye kadın hareketine umut aşıladığını söyledi

Flormar’ın ardından - 2

Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tetik işçi sınıfının maneviyatı ile ayakta durup duyguları ile yaşadığını belirterek konuşmasında, “Ortada bir yenilginin olmadığını, bu duygusal atmosferin 297 gün süren bir direnişin yarattığı sevgiden, dayanışmadan, belki biteceği kaygısından yaşanıyor” olduğu söyledi. Tetik ayrıca özetle şunları kaydetti:

MÜCADELE İLA NİHAYET SÜRECEK

“Roza Lüksemburg’un, Behice Boran’ın arkadaşlarının yenilmediğini ve yenilmeyeceğini, bu mücadelenin Türkiye işçi sınıfı, dünya kadın hareketi nice zaferler kazandıktan sonra ila nihayet süreceğini özellikle belirtmek istiyorum.

LEKELEMEK İSTEYENLERE RAĞMEN

100’lerce konuşma yaptım. İlk kez titrediğimi hissediyorum. Kadın yoldaşlarımızın direnişinin bize çok şey kattığını; Türkiye sendikal bürokrasisine ruh, maneviyat, hedef ve ümit kattığını özellikle söylemek istiyorum. Bu direniş başlarken direnişi terörize etmeye, küçümseyip direnişe türlü yaftalar yapıştırmaya çalışanlar oldu. Marjinal kimi grupların dümen suyuna gitmiş bir direniş olarak, ‘lekelemek’ isteyenler oldu.

ÇOK BÜYÜK BİR SAHİPLENME

Sosyalistlerle, komünistlerle, samimi dindar Müslümanlar ile yola çıkmak, direngen kadınlarla yola çıkmak bizler ve Flormar işçileri için bir onurdu oysa. Kısmen yalnızlaştırdılar ama özellikleTürkiye’deki kadın hareketinden, her mezhepten, iktidar partisi ve yandaşları hariç her ideolojik görüşten çok büyük bir sahiplenme gerçekleşti. Avrupa’da, Mersin’de, Kars’ta, Çorum’da kadınlar kız kardeşleriyle dayanıştı.

HERKES SAHİPLENDİ

CHP, SYKP, TKP, EMEP, HDP, ÖDP, SP, İYİ Parti, Halk Evleri, Umut-Sen, DİSK’e bağlık birçok sendikamız, KESK ve KESK’in tüm bileşenleri, TMMOB’un tüm bileşenleri, Ekmek ve Gül, Kadın Hareketi, Alınteri’nden Kaldıraç’a sosyalist basın, Kızılbayrak’tan Yeni Yaşam’a herkes sahiplendi bu direnişi.

FLORMAR’IN YİĞİT 

KADINLARI HİÇ YENİLMEDİ

Burada asla bir yenilgi psikolojisi yok ama duygusalız. Belki çoğumuz bir daha birbirimizi göremeyecek olmanın verdiği kaygıyla, o psikolojik çöküntü içindeyiz. Belki zafer şarkıları söyleyecektik ama bizleri alıkoyan psikoloji bu. Petrol-İş Sendikası ve Flormar’ın yiğit kadınları asla yenilmedi. Bütün kuşatma, yalnızlaştırma, izolasyon çabalarına rağmen bu direniş emek hareketine ve Türkiye kadın hareketine umut oldu. Flormar’ın yiğit kadınları, hepimize çok büyük şeyler öğretti. Bizleri o sırçaköşk diyebileceğim deri koltuklarımızdan ayrı kalınabileceğini öğretti.”

Flormar’a Petrol-İşbayrağını dikeceğiz

Petrol-İş Sendikası Genel Sekreteri Ahmet Kabaca, Flormar direnişinde mücadelenin kısmen sonlandığını, yargıda süren sendikal örgütlenme mücadelesinin ardından Flormar’a sendikanın bayrağını dikeceklerini söyledi

Flormar’ın ardından - 3

Petrol-İş Sendikası Genel Sekreteri Ahmet Kabaca, 15 Mayıs 2018’de başlayan bir mücadelenin kısmen bir bölümünün sonlandığını belirterek başladığı konuşmasında, “Buradaki mücadele sadece Türkiye’deki değil tüm dünyadaki işçi sınıfına ve emek dostlarına bir umut oldu” dedi. Kabaca şöyle devam etti:

DÜNYAYA YAYILACAĞINI SÖYLEMİŞTİK

“Sendika olarak mücadele başlarken, dalga dalga tüm dünyaya yayılacağını söylemiştik. Bunu başardık. Türkiye’deki tüm engellemelere rağmen ne kadar engel karşımıza çıktıysa bu bir avuç yürekli insan gece gündüz mücadele verdi. Hepsini buradan kutluyorum.

Hedef yüzde 100 kazanımdı. İşten atılanların işe iadeleriydi. Türkiye’de en kısa hukuki mücadele 1.5 yıl süreli. Yargı işe iade kararı verse de işveren kabul etmezse, bir tazminat bedeli ödeyerek işin içinden sıyrılıyor. İşe iade kararlarının işverence kabulü çok nadir oluyor.

DEMOKRASİYİ YAŞATAN BİR SENDİKAYIZ

İkinci mücadele Flormar’ın sendikalı işyeri olması içindi. Tüm teklifler, en ufak detayıyla üyeyle paylaşıldı. Demokrasiye inanan, içinde yaşatan bir sendikayız. Son teklifi şube, genel merkezle paylaştı. Kararımız netti. ‘Üyeyle paylaşın. Verecekleri karara saygı duyacağız’ dedik. Çıkan karara biz de onlar da saygı duyuyoruz.

SENDİKAL MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR

Mücadelenin ikinci boyutunda sendikamız burada yetki aldı. İşveren itiraz etti. Tabi ki burada üyelerimiz de var. Sendikamız bu mücadeleyi sonuna kadar verecek ve buraya Petrol-İş bayrağını dikecek. Bu mücadele burada bitmiyor. Yargıda devam ediyor.

BİR AVUÇ YÜREKLİ İNSAN…

Çok güzel mücadeleler verildi. İşçi sınıfının üzerine ölü toprağı mı serildi denildiği bir ortamda bir avuç yürekli insan, ‘Biz örgütlü, sendikalı olmak istiyoruz. Direneceğiz’ diye umut ışıkları yükseldi. Bu filizi yetiştiren, ışığı saçan başta şube yönetimimiz olmak üzere bir avuç yürekli kadın arkadaşa sonsuz teşekkür ediyorum.

SADECE EMEĞİN VE EMEKKARDEŞLİĞİNİN MÜCADELESİ

Bizler emekçiler, emek dostları birçok sorunumuzda olduğu gibi birlikte hareket etme yeteneğini bir türlü gösteremiyoruz. Maalesef burada da yaşadık. Bu olayda da Türkiye’nin genelinde herkesçe kabul görmesine rağmen bizler emekçi, işçi, sendika olduğunu iddia eden bazı kesimlerce kabullenilmedik. Bu mücadeleyi sekteye uğratmak için yaftalar attılar. Tüm iftiraları boşa çıktıçünkü burada Anadolu’nun her yerinden gelmiş emekçiler vardı.

BU AİLENİN BİREYİ OLMAYI SÜRDÜRÜN

Bu da Petrol-İş’in hiçbir ayırım yapmadan emek mücadelesi verdiğinin kanıtı oldu. Sadece emeğin ve emek kardeşliğinin mücadelesini verdik. Aile bağlarımız sadece üye olarak değil, gönül bağıyla sürecek. Tazminatları alan arkadaşlar, bu ailenin bireyi olmayı sürdürmeli. Destek olan tüm kişi, kurum ve kuruluşları saygıyla selamlıyorum.”

1857’deki zihniyetle  

bugünkü zihniyet aynı

Flormar direnişinin bitişi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne denk geldi. BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, 162 yıl önce New York’ta tekstil emekçilerini yakan faşist kapitalist zihniyet ile bugünkü zihniyetin arasında “değişen”i görmeye çalıştıklarını, bir fark göremediklerini söyledi

Flormar’ın ardından - 4

Petrol-İş Sendikası yöneticilerinin ardından söz alan konuklardan DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, salonun kasavatlı havasını dağıttı. Serdaroğlu, “Burada konuk olarak bulunuyoruz ama metal işçilerinin mücadele geleneği, nerede bir işçi mücadelesi varsa onun yanında olmayı gerektirir. Bu ilk olmuyor. Defalarca şahsımda ve bölgede arkadaşlarımız defalarca sizlere geldi” diyerek başlayan, sık sık alkışla kesilen konuşmasında özetle şunları kaydetti:

MAĞLUBİYET DEĞİL ONLARI 

BOĞACAK GÖZYAŞLARIDIR

Biliyoruz işimiz zor ama bize ne mutlu ki böyle bir salonda, Flormar işçileriyle aynı oksijeni paylaşıyoruz. Bundan onur, gurur duyuyoruz. Sizlerin kavgası kapitalizme, faşizme kavgadır. Kolay değildir. Sanmasın ki o işçi düşmanları bugün burada dökülen gözyaşlarıdır. Mağlubiyet değil o işçi düşmanlarını boğacak gözyaşlarıdır.

İşçi sınıfı mücadelesi bugün başlamadı. Bugün 8 Mart. Ağız alışkanlığı ‘kutluyoruz.’ 162 yıl önce New York’ta o azgın kapitalistler ve işbirlikçileri greve çıkan tekstil işçilerini; 13, 15, 25 yaşlarında tekstilci kızları fabrikaya sokarak 129 tanesinin yaktılar. O günlerle bugünleri karşılaştırmak zorundayız. 162 yıl sonra bugün değişen ne var, görmeye çalışıyorsunuz.

BUGÜNKÜ ZİHNİYET DE 

O ZİHNİYETLE AYNI

Flormar işçileri herkesin gönlünde saygıyla yer almıştır. Kadın mücadelesi ve işçi mücadelesinin nasıl olması gerektiğini göstermiştir. 162 yıl sonra hiçbir şeyin değişmediğini göstermiştir. Bugünkü siyasi zihniyet, 162 yıl önceki zihniyetten farklı değildir. İşçilere, ‘Güneşte durmayın’ demiştir. ‘Ateş yakmayın, ses aracı kullanmayın, eylem yapmayın’ demiştir.

FUTBOLCUYA TALİMAT 

VERENLER GÖRMEZDEN GELDİ

Ama bunu görmesi gerekenler ne yaptı. Sindiler bir tarafa. Her şeye karışan, futbol takımının oyuncusuna dahi talimat veren beyefendiler çoğu kadın 130 işçinin eylemini görmezden geldiler. Siz onun için faşizme karşı mücadele verdiniz ve başardınız. Başarı, onların kriteri değildir. Sizler yüreklerde yer edindiniz. Ve biz Flormar işçilerinden onurla bahsettik.

KADINLAR ÖZGÜRLEŞTİKÇE 

ÜLKE DEMOKRATİKLEŞECEK

Ben bu ülkenin vicdanlı bir yöneticisi olsam, bu kadar insanın mağduriyetine göz yummam. Fransız işvereninin Anayasal hakkınızı çiğnemesine müsaade etmem. Ama vicdan yok onlarda. Fabrikalarda kadınlar olmasın, işçi sınıfı mücadelesi derinleşmesin, sendikal örgütlenme olmasın, işçi sınıfı bilinçlenmesin, kadınlar bol bol çocuk yapıp yapsın, kocasına hizmet etsin deniliyor. Kadınlar onu yapmayacak. Sokağa çıkacak. Özgürleşecek ve bu ülkede kadınlar özgürlüğü ölçüde demokratikleşecek.

SUÇU İTİRAF ETTİLER. 

ASIL CEZASINI ÇEKEKECEKLER

Bizler metal işçileri olarak Petrol-İş ile yıllarca birlikte mücadele verdik, bundan sonra da vereceğiz. Bu ülke birilerinin çiftliği olmayacak. Anayasayı çiğneyenler, gün gelecek cezalandırılacak. 16 ay maaş demek, sendikal tazminat demektir. Sendikal tazminat da işverenin Anayasa çiğnediğini gösterir. İşçiler 300 gün boyunca soğukta, devlet baskısı altında, evinde çocuğunu bırakarak aç sefil direniş gösterdi. İşveren parayı ödeyerek bu işten kurtulamayacak. Gün gelecek, devran dönecek. Bunun hesabı sorulacak. Bizim mücadelemiz ideolojiktir. İşçi sınıfının mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Sizler bizim onurumuzsunuz.”

“Mücadelemiz bitmedi. 

Sonsuza kadar sürecek”

Küresel Sanayi İşçileri Sendikası Kadın İlişkileri Sorumlusu Armelle Sebby, Flormar direnişinin kadın ve emek hareketine adını altın harflerle yazdığını belirtip, “Mücadelemiz bitmedi. Sonsuza kadar sürecek” dedi

Flormar’ın ardından - 5

Industri All Global Union (Küresel Sanayi İşçileri Sendikası) Program Koordinatörü ve Kadın İlişkileri Sorumlusu Armelle Sebby, kendisine eşlik eden Sedat Kayar’ın tercümesiyle yaptığı konuşmada sözlerine sendikanın tüm yöneticilerinin selamlarını ve iyi niyet dileklerini, 8 Mart kutlamasını ileterek başladı. Sebby şunları kaydetti:

KOLAY BİR SÜREÇ DEĞİLDİ

“Flormar’da işçi ve kadın arkadaşların bildiği gibi, 8 Mart kadın işçi hareketinin en sembolik günüdür. Bu benim için de önemli bir gün ve sizler gibi kendi hakları için mücadele edenlerin arasında olmak benim için büyük bir onur. 300 günü yakın direniş sürdürdünüz. Bizler de farkındayız. Kolay bir mücadele ve süreç değildi.

AVRUPA SENDİKALARI ARKANIZDA DURDU

Biz Industri All Global Union olarak özellikle Flormar direnişçi işçilerini ve sendikanızı geldiğiniz nokta, sürdürdüğünüz korkusuz mücadele için kutlamak istiyoruz. Şundan emin olunuz.Sendikamız ve Avrupa’daki bölgesel, küresel kardeş sendikalar mücadelenizin hep arkasında durdu bugüne kadar böyle devam etti.

TARİHE ALTIN HARFLERLE YAZILDI

Sizin bu mücadeleniz herkes için özellikle Türkiye’de kadın işçiler için, aynı zamanda tüm dünyadaki kadın işçiler için de müthiş, umutları yükselten bir mücadeleydi. Sizin bu mücadeleniz, kararlılığınız, azminiz dünya işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. Bunu bilesiniz.

HEPİMİZİ ÖRNEK OLDU

Bu mücadele gerçekten hepimiz için örnek oldu. Ancak bitmiş değildir. Kararlılığınızı gösterdiniz. Hiçbir zaman bitmeyecek, sonsuza kadar sürecek. Sendikamız her zaman Türkiye işçi sınıfının yanında olmaya devam edecektir. Hepinizi tebrik ediyorum.”

İMZALI FLAMA HEDİYE ETTİ

Sendika olarak Flormar’a kapı önüne gelmeyi tasarladıklarını ancak, “Böyle güzel haber olunca buraya geldik” diyen Sebby ardından kendisine eşlik eden heyetle birlikte üzerinde tüm Industri All Global Union yönetici ve çalışanlarının isimlerinin, imzalarının yer aldığı flamayı hediye etti.

Direnişe geçme kararıyla sizkazandınız. Biz de kazandık

Sosyalist basından Alınteri Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Zarife Çamalan, Flormar’da sendikal örgütlenmenin ardından çıkartılan işçilerin direniş kararının bile kazanım olduğunu ve kazanımın tüm kadınlar için geçerli olduğunu söyledi

Flormar’ın ardından - 6

Ankara’dan Gebze’ye Flormar’ direnişçilerini ziyaret için gece yola çıkan sosyalist basından Alınteri Gazetesi’ni temsilen söz alan Zarife Çamalan, Flormar direnişini, “Bugün direnişiniz fiilen bitmiş olabilir. Tarihe şerh düşmüş, tarih yazmıştır. Tarihin en karanlık dönemlerinde bile kadınlar hem sınıfsal mücadelede hem toplumsal özgürlük mücadelelerinde yerini almaktan geri kalmamıştır” diye selamladı. Çamalan şunları kaydetti:

KABUKLARI KIRIP SINIRLARI YIKTINIZ

“İçinde bulunduğumuz faşizm koşullarında bize, özellikle kadınlara dayatılan dar sınırlar çerçevesinde siz fabrikanızda sendikal örgütlenmeye başlarken aslında o kabukları kırıp o sınırları yıktınız. Sendikalı olduktan sonra işten atıldığınızda direnişe geçme kararıyla aslında siz kazandınız. İşçi sınıfı kazandı, kadınlar kazandı.

YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK…

Bu nedenle bu direniş bitmeyecek. Adnan Yücel’in de dediği gibi, ‘Bitmediği daha, sürüyor kavga. Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya kadar sürecek’ Zafer işçi sınıfının olacak. Sömürü sistemini ve erkek egemen sistemi yerle bir edene kadar mücadele sürecek.”

EKMEK VE GÜL…

Öte yandan heyet beraberlerinde getirdikleri ekmek ve gül paketlerini Flormar direnişçisi işçilere hediye etti. Çamalan, “1857’de New York’ta tekstil işçilerinin başlattıkları grevle, tarih yazan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bize armağan eden günün anlamıyla size sunmak istiyoruz” dedi.

Eksiklerimize rağmen tarih bunu da unutmayacak

İEKK üyesi Gözde Yerdit, Flormar direnişi oylamasında direnişin sürmesi için oy kullanan 23 kişiyi “özel olarak” selamladı. Kısa süreli gerilim yaşanırken Yerdit, “Eksikliklerimize rağmen tarih bunu da unutmayacak” dedi

Flormar’ın ardından - 7

İşçi Emekçi Kadın Komisyonları’ndan (İEKK) Gözde Yerdit eleştirel bir konuşmada bulundu. Direnişin devam edip etmemesine yönelik direnişçiler arası oylamada, direnişin devamına ilişkin 23 direnişçiyi ayrı değerlendirince sözlerinin ardından Petrol-İş GebzeŞube Başkanı Süleyman Akyüz’ün eleştirisini aldı. Yerdit şunları kaydetti: “Direnişin bugün sona ermesiyle birlikte, direniş çağrısı engellendi. Bu aşamada sistem, tam da sınıfına uygun davrandı.

DİRENİŞİ SEÇENLERİ ÖZELLİKLE SELAMLIYORUZ!

300 güne yakındır Flormar işçileri sadece kendileri ve sendika girsin diye değil işçi sınıfına örnek olsun diye direndi. Bugün orada olmamız gerekiyordu. Çok önemli bir direniş gerçekleşti, ama eksikliklerimizi de göz atmak gerekiyor. Şimdiden bu mücadeleyi en önde göğüsleyen tüm Flormar işçilerini selamlıyoruz ama özellikle son kalan 23 işçinin her şeyi göze alarak; polisi, TOMA’sı, baskıları göze alarak, Flormar patronunun 7 Mart’ta verilen teklifine bile gözardı ederek direnişi seçmesini özellikle selamlıyoruz.

BİZ BUNU TARİHE YAZIYORUZ!

Biz bugün sendika alarak emek verdik, bedel ödedik, Flormar’a giremedik ama son kalan 23 kadın arkadaşımız tıpkı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bugüne kadar getiren, bizim mücadelemize de örnek olan kadın erkek işçilerin bedel ödediği, başını dik tuttuğu gibi bugün bizlere örnektir. Bugün 23 arkadaşımızı; ipi, mücadeleyi en önde göğüsleyen, en uzun soluklu davranan arkadaşlarımızı özellikle selamlıyoruz ve biz bunu tarihe yazıyoruz.

DAHA İLERİYE TAŞIYALIM

Bütün eksikliklerimiz evet ortada, ama tarih bunu da unutmayacaktır. Kadın erkek birlikte sürdürdüğümüz bu mücadelemizi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kadın erkek hep birlikte daha ileriye taşımaya çağırıyoruz.”

AKYÜZ’DEN YERDİT’E TEPKİ

Yerdit’in konuşmasında direnişin sürmesinden yana tavır alan 23 direnişçiyi diğerlerinden ayrıştırarak öne çıkarması Petrol-İş Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz’ün tepkisini çekti. Yerdit’in konuşmasının hemen ardından platforma gelen Akyüz şunları kaydetti:

İNSANLARI AYRIŞTIRMAK

DİĞERLERİNE SAYGISIZLIK

“Mikrofon verdik, şeyini çıkartmayın. Biz burada birlik içerisinde, çıkacak sonuca göre karar aldık. Bu oylamaya giren arkadaş sayısı 73. Çoğunluk karar almış ve ona uymuş. İnsanları ayrıştırmanın gereği yok. Bu diğerlerine saygısızlık. 80’i, tamamı orada her gün direndi. Bunların hepsi değerdir.”

MİLLETİ BÖYLE BÖLÜYORSUNUZ

Yerdit kendisini, “En önde yer alanları andık” diye savunurken Akyüz, “Milleti böyle bölüyorsunuz” diyerek çıkıştı. İkilinin arasındaki sözlü tartışma, fazla uzatılmadan tamamlandı.

Emek mücadelesi ve dayanışma kazandı

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nin Flormar direnişi değerlendirmesi direnişçi Nurhan Güler tarafından okundu. Kazananın emek mücadele ve dayanışma olduğu öne sürüldü 

Flormar’ın ardından - 8

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nin “Direnişin simgesi Flormar işçisi kazandı, dayanışma kazandı” başlıklı yazılı açıklaması, direnişçi işçilerden Nurhan Güler tarafından okundu. 15 Mayıs 2018’den 07 Mart 2019’a 297 gün boyunca direnildiğini hatırlatan Güler şunları kaydetti:

BİR GÜN DAHİ ARA VERMEDİLER

“Flormar direnişi o günden bu yana, ülkemizde direnişin ve işçi mücadelesinin simgesi haline geldi. Haklı olduklarını ve mutlaka kazanacaklarını bilen Flormar işçileri, 297 gün tüm kararlılıklarıyla direndiler. En zor şartlarda, yazın kavurucu sıcağında, kışın dondurucu soğuğunda mücadeleye bir gün dahi ara vermediler.

OHAL DÖNEMİ DE BOĞMAYA YETMEDİ

OHAL dönemi sürerken başlayan direnişi, baskılar ve yasaklamalar boğmaya yetmedi. Aksine, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Flormar direnişi güçlenerek devam etti. Tüm Türkiye’nin sahiplendiği Flormar direnişi, ülkemizde uzun süredir bu boyutta gerçekleşmeyen bir sınıf dayanışması sayesinde, etrafında büyük bir emekçi kitlesini kenetlemeyi başardı.

HALKIN VİCDANI HALİNE GELDİ

Direniş, özellikle emek mücadelesi üzerinde baskıların arttığı, türlü adaletsizliklerin ortaya çıktığı vehak arayışının nafile bir çaba olarak görülmeye başlandığı bir dönemde halkımızın vicdanı haline geldi. Emek mücadelesinde umudu büyüttü...

Flormar işçilerinin direniş alanında her gün söylediği “Güzel günler göreceğiz çocuklar / güneşli günler göreceğiz...” dizeleri, hakkı yenen ve adaletsizliğe uğrayan herkese güç verdi.

TÜRKİYE SINIRLARINI AŞTI

Mücadele Türkiye sınırlarını aştı, tüm dünyada Flormar’ın çoğunluk hissesini elinde bulunduran Fransız Yves Rocher’ye tepkiler yükseldi. Flormar işçilerinin sesini dünyanın birçok köşesinde mücadele eden emekçiler duydu.

Çok etkili olan bu direniş, daha devam ederken kazandı ve Flormar işçileri hak mücadelesinde üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptı…

KOSAN KOZMETİK’TE SENDİKAL MÜCADELE

Flormar işçilerinin verdiği kararla, direniş 298. gününde 8 Mart 2019 tarihinde bitirilmiştir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde direniş, işçilerin yasal tüm hakları ve en üst sınırdan sendikal tazminatları alınarak kazanımla sonuçlandırılmıştır. Flormar markasıyla üretim yapan Kosan Kozmetik’te sendikal mücadelemiz ve yargıya taşınan örgütlenme sürecimiz ise devam edecektir.

TEŞEKKÜR EDERİZ

Flormar Direnişi boyunca, işçiler ve sendikamızla tüm dünyada ve ülkemizde dayanışma gösteren,destek eylemleri düzenleyen, direnişin kamuoyuna duyurulmasında katkısı olan ve Flormar işçilerinin sesine ses katan tüm sendikalar, emek ve kadın örgütleri, siyasi partiler, dernekler, basın-yayın kuruluşlarına teşekkür ediyoruz.

Ülkemizin onurlu işçileri, kadınları, gençleri, gazetecileri, sanatçı ve aydınları, Flormar işçilerinin mücadelesine güç vererek, hep birlikte umudu büyütmüş, ülkemizin vicdanı olmuşlardır.

EMEK MÜCADELESİ VE DAYANIŞMA KAZANDI

297 gün boyunca direnen Flormar işçisi kazanmış, emek mücadelesi ve dayanışma kazanmıştır. Petrol-İş Sendikası, uluslararası ölçekte ve ülkemizde emek dayanışmasından aldığı güç ile sendikal mücadelesini işçi sınıfının daha örgütlü hale gelmesi için sürdürecektir.”

Bakmadan Geçme