Gebze'ye toplanma yeri ve tasarım vadisi önerisi
GTO Başkanı Nail Çiler, kasım meclisinde Gebze'nin önemli eksiği toplanma yeri için TOKİ'nin henüz giremeden çıkartıldığı asgari alanı tarif etti. Bilişim vadisinin ardından tasarım vadisi de istediklerini belirtti ancak yer tarif etmedi
Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, GTO Meclisi’nin kasım ayı olağan toplantısında genel anlamda ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunurken yereli de pas geçmedi. Çiler meclis toplantısında yaptığı konuşmada hayati önem taşıyan ama Gebze’de eksikliği süren, olası afetler sonrası yaşam alanı olacak toplanma merkezini nokta atışıyla, yer tarif ederek gündeme getirdi. Gerek bölge gerekse ülke ekonomisine katkı sağlayacak olan önerisi ise Gebze’ye tasarım vadisi oldu.
Rutin gündem
Gebze Ticaret Odası’nda kasım ayı olağan meclis toplantısı; Meclis Başkanı Oğuz Şerifalioğlu’nun başkanlığında gerçekleşti. Meclis rutin gündem maddeleri ile toplanırken gündem Başkan Çiler’in konuşması ve önerileriyle şekillendi. Çiler’in ilk önerisi Gebze’nin önemli bir eksikliği, afetler sonrası için toplanma merkezi oldu.
Gece nüfusu 800 bin
Gündüz nüfusu 1.5 milyon
1999 depreminin çabuk unutulduğunu belirtip Gebze Bölgesi’nde gece nüfusunun 800 bin, gündüz nüfusunun 1 milyon 500 olduğunu kaydeden Çiler, depremin yılın her ayı, günün her saatinde yaşanabileceğini anlattı. Askeri kışladan TOKİ’nin basın işbirliğiyle oluşturulan kamuoyu ve tepkiyle çıkartıldığını kaydeden Çiler bu alanın toplanma merkezi için birebir olduğunu kaydetti. Çiler, “Toplanma merkezi olarak sınırlı sayıda kişinin bir araya gelebileceği yerleri kast etmiyorum. İnsanların afet sonrası her tür ihtiyaçlarının karşılanacağı yerleri kast ediyorum” dedi.
Tasarım vadisi
Çiler’in bir diğer önerisi ise bölgeselliğin yanı sıra ulusallık da içerdi. Gebze’ye bilişim vadisinin kazandırıldığını hatırlatan Çiler bu sefer tasarım vadisi istediklerini söyledi. Çiler tasarım vadisinin önemine değindiği konuşmada nokta atışıyla yer tarif etmedi.
Asya Pasifik’i Gebze’ye davet etti
İstanbul’da gerçekleşen Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu’nun 32’nci konferansına katıldığını belirten Nail Çiler ülkemiz ihracatı açısından çok verimli geçen toplantı ve ikili iş görüşmelerin bir tekrarının Gebze’de yapılması için de teklifte bulunduğunu kaydetti. Çiler konfederasyonun başkan yardımcılığına bir kez daha seçilen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu da tebrik etti.
Dövizdeki düşüş tüketiciye yansımadı
Ekonomiye ilişkin değerlendirmesinde kısa vadeli koşullar ve küresel konjonktürün Türkiye ekonomisinden yana devam etmeye başladığını kaydeden Çiler, “Döviz, yaşanan gelişmelerin ülkemiz lehine olması dolayısıyla düşüşe geçmiş durumda” deyip olumlu gelişmelerden örnekler verdi ancak henüz bunun tüketiciye yansımadığına eleştirel ifadeler ile dikkat çekti:
“Ama maalesef bu durumu (kriz ve dövizde bir süre önceki artışı) fırsata çevirenlerin bir kısmı, henüz tüketiciden yana hareket etmiş değil. Döviz kurunun yükselişine göre zam yapılmış olmasına karşın, yine döviz kurunun düşüşüne göre indirime gidilmesi gerekirken maalesef bu durum bazı işletmeciler tarafından fırsata çevrilmiş durumdadır.
Sanki tavuk döviz yedi
Bu negatif durumdan fayda sağlamaya çalışanların bu tutumunu bir an önce değiştirmesi gereklidir. Kurdaki azalış ile beraber fiyatların da aynı ölçüde azalması devam etmelidir. Sanki tavuk döviz yiyormuş gibi döviz artışından hemen bir gün sonra yumurtaya zam gelmiştir ama indirim gelmemiştir. GTO olarak bu tür işletmelerin bu tavırlarını tasvip etmiyoruz.”
Kredi faizlerindeki düşüş yeterli değil
Dolardaki düşüşün ardından kredi faizlerinin düşürülmesinin de ekonominin içinde bulunduğu dar boğazdan çıkış için önem taşıdığını belirten Çiler, “Son açıklanan verilere göre ticari kredi faizlerinde son 1.5 aydaki düşüş 10 puanı buldu. Fakat bu durum yeterli değil” dedi. Finans sektörünü de eleştiren Çiler, “Bankacılar hep güneşli havayı sever. Siz hiç puslu havada arandınız mı? Güneşli havalarda herkes kredi vermek için arar ama bu dönemde kimse kredi vermeye yanaşmıyor” diye konuştu. Çiler iş dünyasının bazı vergilerde gevşeme ile makine teçhizat alımlarında da indirime gidilmesine dair beklentilerinin olduğunu söyledi.
Finans sektörü odalar ile buluşuyor
Başkan Çiler; 3 Aralık’ta İstanbul’da Trakya ve Karadeniz’deki ticaret ve sanayi odaları ile finans sektörünün TOBB öncülüğündeki toplantıda bir araya geleceğini belirtip, “Ben içinde yer aldığım otomotiv sektörünün sorunlarını biliyorum. Meslek komitelerimiz de sektörlerinin bu konudaki sorunlarına ilişkin bilgilendirirse o toplantıda gündeme getiririz” dedi.
İşsizliğe karşı kısa çalışma ödeneği
“Ekonomide yaşanan sıkıntılar maalesef istihdam da işverene sıkıntı yaratıyor. En son açıklanan rakamlara göre genç nüfus 15 – 24 yaş arası işsizlik oranı yüzde 20,80” diyen Çiler gençlerimizin iş hayatında olmamasının yeni fikirlerin önünün tıkanmasına sebep olduğuna dikkat çekti. İŞKUR tarafından başlatılan kısa çalışma ödeneğinin işsizlik oranına olumlu katkıda bulunacağına inandığını belirten Çiler bugüne kadar Gebze’de toplu iş çıkartımı yaşanmadığının sevindirici olduğunu dile getirdi. Meclis üyelerine söz konusu ödeneğe başvuruya dair forum dağıtılırken Çiler konuya ilişkin ayrıca özetle şunları söyledi:
“Kısa çalışma ödeneğinde gerek sektörel gerek bölgesel gerekse zorlayıcı sebepler dolayısıyla sıkıntı yaşayan işverene; işçinin maaş ve prim ödemelerine destek sağlanıyor. İşveren, işçisini çıkartmıyor. Bu da işsizlik oranına ve yapılan işin, üretimin aksamaması adına önemli bir durum.”
Vergi borcuna taksitlendirme imkânı
Son bir yıl içinde vergi borçlarını ödeyemeyenlere 60 ay taksitle ödeme imkanını olumlu gelişme olarak tanımlayıp vergi, resim, harç ve vergi cezaları; sosyal sigorta primleri, işsizlik sigorta primleri ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammının kapsama girdiğini aktaran Çiler ardından şartlarını sıraladı ve iş dünyasına hayırlı olmasını diledi.
Küresel ısınma
Oda olarak sosyal hayata da katkı kapsamında düzenledikleri etkinliklere değinen Çiler bu bağlamda küresel ısınma sonucu oluşan iklim değişikliğinin yer yüzündeki yaşamı tehdit eden en büyük tehlike olduğunu hatırlattı ve önüne geçmenin yöntemlerini anlatıp ekledi:
Akıllı şehirler
“Biz sürekli ‘akıllı şehir’ vurgusu yapıyoruz. Akıllı şehirleri yalnızca teknolojik şehirler olarak düşünmek büyük hatadır. Akıllı şehirler; yaşanabilirlik adına, trafik ve çevresel sorunlardan arınmamız için artık mutlaka uygulamaya konulması gereken şehirlerdir. En basit örneğiyle, akıllı şehirlerde havanın kalitesini ölçebiliriz. Ölçülen havaya bağlı olarak alınacak önlemleri belirlememiz ve hayata geçirmemiz açısından bizlere zaman kazandıracak bir uygulamadır. Bu anlamda da Türkiye akıllı şehir çalışmalarında küresel düşünüp yerel hareket etmelidir. Yerel yönetimler vatandaş odaklı düşünmeli ve vatandaş da oy tercihinde bulunurken projeyi ön planda tutmalıdır.”
Çiler konuşmasında bir süre önceki cep telefonu cihazı satışlarında taksit sayısının artışı ile geride kalan 24 Kasım Öğretmenler Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ile önümüzdeki günlerdeki 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne de değindi.
Bakmadan Geçme





