İş cinayetlerinin zanlıları mevzuatı taşeronla deldi
MMO Gebze Temsilciliği İSG Komisyonu Başkanı Kamil Kılıç iş cinayetleri ve kazaları ile meslek hastalıklarını Gebze ve Ankara vakaları üzerinden değerlendirdi. İş cinayetlerinin zanlısı firmalar kamu ihalelerinden mahrum bırakılmayı birçok taşeron firma kurarak delmiş
Türkiye’de yasalar, mevzuatlar… “Çiğnenmek için var.”
Her zaman göstermelik kalan ve boşluğu olan yasalar memleketin en can yakıcı sorunlarından biri haline geldi. Öte yandan iş cinayetlerinin zanlısı firmaların bir daha kamudan ihale alamayacağına dair mevzuat değişikliği de yine aynı firmalarca kurulan taşeron firmalar ile değindi. TMMOB Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze Temsilciliği İSG Komisyonu Başkanı Kamil Kılıç önce Gebze Tavşanlı sonra Ankara’da yaşanan iş cinayetlerine dair değerlendirmesinde şunları kaydetti:
SGK verilerine göre güllük gülistanlık!
“Öncelikle son zamanlarda yaşanan elim kazalarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileriz.
SGK verilerine göre 2017 yılında iş kazası sonucu ölen sigortalı işçi sayısı 1604'ü erkek, 29'u kadın olmak üzere 1633 kişidir. Yine SGK verilerine göre 2017 yılında meslek hastalığından ölüm hiç yaşanmamıştır. İş kazalarında ülkemiz Avrupa birincisi, Dünya üçüncüsü iken meslek hastalıklarında ise en iyi konumdadır. Dünyanın en sağlıklı, meslek hastalığı ihtimali olmayan işyeri ortam koşullarına sahibiz.
Gerçekler İSİG Meclisi verilerinde
İSİG Meclisi verilerine göre ise durum çok farklı, 2017 yılında en az 2006 iş cinayetinin tespit edildiği belirtilmektedir. Veriler her ne kadar farklı olsa da değişmeyen bir gerçek var; iş kazaları sayısı her geçen yıl artıyor. SGK verilerine bakıldığında 2013-2017 yıllarındaki kaza sayıları sırayla 191 bin 389, 221 bin 366, 241 bin 547, 286 bin 68, 359 bin 653 olduğu görülüyor.
İş kazası hızında da durum farklı değil
Yıllık toplam prim tahakkuk eden gün sayısındaki artışla da bu kaza sayılarındaki artışın izah edilmesi mümkün değil. Bu şekilde düşünüp istihdam artışına bağlayacak olan varsa belirtmemiz gerekir ki iş kazası sıklık hızında da durum farklı değil. Diğer bir ifadeyle her 1 milyon iş saatinde gerçekleşen kaza sayısının yıllara göre sırayla 5,88 - 6,51 - 6,77 - 7,9 - 9,94 olduğu üzere artış görülmektedir. Yani çalışan sigortalı sayısındaki artıştan arındırılmış haliyle de iş kazalarında her yıl artış olmuştur. Diğer taraftan kaza ağırlık oranlarının da yıllara göre artış göstermesi, iş kazalarından kaynaklanan iş göremezlik günlerinin arttığını yani daha ağır kazaların olduğunu göstermektedir.
Mesleki bağımsızlık sağlanmalıdır
İş sağlığı ve güvenliğinde amaç uygun çalışma koşulları ve işyeri ortamı sağlamaktır. İşyeri ortamında iyileştirmelerin olmasını görebilmemiz için öncelikle meslek hastalığı kayıtlarının tutulması ve gerekli denetimlerin yapılması gereklidir. Ayrıca MMO İSG raporunda belirtildiği üzere diğer bir sıkıntı iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlığı noktasında kendini göstermektedir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanlarının işyeri sahibi karşısındaki mesleki bağımsızlığı sağlanmalıdır.
Mevzuat değişikliğini böyle deldiler
Mevzuat değişikliğiyle ölümlü iş kazası olan işveren kamu ihalelerine katılmaktan mahrum bırakıldı; olumlu bir gelişme olarak baktık. Ancak asıl işverenin birçok taşeron firma kurmasıyla bu engeli aştığını görmekteyiz. “Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.” (Alt İşverenlik Yönetmeliği Madde 4 (1)-b).
Gebze Tavşanlı’da asıl işveren yetersiz miydi?
Kuzey Marmara Otoyol projesinin Kocaeli-Gebze kesiminde gerçekleşen kazaya baktığımızda asıl işin bölünerek alt işverene verildiğini görüyoruz. Taşerona verilen bu iş, gerçekten de asıl işveren firmaların ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş miydi? Diğer bir ifadeyle asıl işi bölüp taşeron firmalara veren asıl işveren firmalar teknik açıdan yetersiz miydi? Kazanın gerçekleştiği projede alt işverene verilen işi daha önce başka projelerde asıl işveren firmalar yapmamış mı? Kaza incelemeleri yapılırken bu hususlara da ayrıca bakılmalıdır.
Alt işveren SGK sicilinde işin
tanımı yeterli olmamalıdır
Asıl işveren konumundaki firmaların teknik alt yapısı yeterli olduğu halde, iş güvenliği sorumluluğunun ağır kısmını geçici gördüğü taşeron firmalara yüklemesine engel olacak düzenlemeler ve denetimlerin yapılması gerekmektedir. Alt işveren SGK sicili açılırken yapılacak işin tanımı yeterli olmamalıdır; asıl işverenin bu talebi için işin gereğini yerine getirebilme durumunu ortaya koyacak bir kontrol mekanizması oluşturulmalıdır.
Sinyalizasyon sistemi olmazsa olmaz değilmiş!
Ankara’daki hızlı tren kazasıyla ilgili sinyalizasyon olmamasının kaza nedenleri arasında gösterilmesine yetkililer doğru bir değerlendirme olarak görmediklerini belirtmektedirler. Sinyalizasyon sistemi olmazsa olmaz değil şeklinde bilgilendirmeler yapılmaktadır. Yapılan bu açıklamalar yerinde ise Yargıtay Kararlarına ne denmelidir. “İş kazalarında kaçınılmazlıktan söz edebilmek için işveren işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ile teknolojinin gerektirdiği bütün tedbirleri almış olmasına rağmen beklenmedik ve önlenemez nedenlerle iş kazasının meydana gelmiş olması gerekir.” (Yargıtay10HD-E:2004/04798-K:2004/06394-T:05.07.2004).
‘’İş güvenliğinin sağlanması için işveren mevzuatta belirtilmese dahi şayet bu yolda bir tedbirin alınması gerekiyorsa o tedbiri almak zorundadır; süregelen kötü alışkanlıklar ve iş gelenekleri, tedbir alma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz’’ 10.Hukuk Dairesi (E:1998/7518, K:1998/7851).
Bakmadan Geçme





