İSMET ÇİĞİT YAZDI ''Haydi İzmit'e turist getirelim''

‘’Haydi İzmit’e turist getirelim'’

İzmit; güzelim şehir.

Dünyanın en güzel şehri.

Benim şehrim.

Tarih burada; taa Roma döneminden tarih.

Bizans, Selçuklu, Osmanlı, Kuvai Milliye tarihi burada.

Körfez burada. Karadeniz burada. Balık, karides, midye var. At ağları Karadeniz’e . Kalkan yakala.

Sonra dağ var. Hemen altında göl… Yeşilin her tonu burada. Ceviz, karpuz, şeftali. Bamya, fasulye, fındık, kiraz burada.

Eskiden, bir Otel Altınnal, bir Otel Asya, bir de Çenedağ Oteli ile İstasyon Oteli vardı.

Eskiden AVM yoktu. Hastane yoktu.

Yavuz’dan başka pastane, Köfteci Behçet’ten başka lokanta, Güreş Halter’den başka kıraathane yoktu.

Şimdi envai çeşidi var.

Üstelik bu kentte herkes turist gelsin, işlerimiz canlansın diye bağırıyor.

Bu kenti yöneten herkes “İzmit turizm kentidir” diye bağırıyor.

Ama bu kentte ilaçlık bir tane yerli veya yabancı turist bulunmuyor.

------

Haydi gelin İzmit’i turizm kenti yapalım. Ne turizmi olsun?

Spor turizmi mi?

Sağlık turizmi mi?

Alışveriş turizmi, tarih turizmi mi olsun?

Dağ turizmi, kış turizmi, yaz turizmi olabilir mi?

Araplar mı gelsin ağırlıklı olarak?

Yoksa Avrupalıları mı ağırlayalım?

Çinliler, Japonlar gelir mi?

Hintliler gelip, burada kır düğünü yapar mı?

Karadenizli gelip, kel kafasına saç ektirir mi?

Biz bu kentte Azize Barbara’yı ölüm yıldönümünde anmak isteyen Avrupalı Hristiyan turistleri sopayla kovalamış insanlarız.

Biz bu kentte Seka Park sahilini dolaştıktan sonra, bir balıkçıda bir kadeh şarap isteyen İskandinav turisti ucu boklu sopa ile kovaladık.

Biz bu şehrin en turistik bölgesinde, Kerpe Sahili’nde bayram gecesi ud çalan sanatçı Coşkun Sabah’ı sahneden indirip kovduk.

Havaalanından uçak uçuramadık, Körfez’de vapur yüzdüremedik.

33 bin kişilik stadyum yaptık da, kentin takımını 4. Kümeden 3. kümeye yükseltemedik.

-----

Şimdi önümüzde bu güzel şehri “turizm şehri” yapmak adına iki yeni öneri var:

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Yarımca Sahili’ndeki liman açılışında “İzmit Rotterdam gibi liman şehri olsun” diyor. İzmit esnafının temsilcisi Barış “Sapanca’ya gelen Arap turist, İzmit’e gelsin, kent esnafından alışveriş yapsın” diyor.

Kırk katır mı, kırk satır mı misali.

Aylarca denizlerde kalmış, insan yüzü, kadın yüzü görmemiş Venezuellalı, Endonezyalı, Güney Afrikalı, Kolombiyalı Abaza gemi adamları şehrimize gelecek. Yüzlercesi, limana demirleyen gemiden inip şehre dağılacak. Her yere saldıracak. “Kadın” isteyecek, “Uyuşturucu” isteyecek.

Ya da Kuveytli, Katarlı, Yemenli, Arap zengini gelecek. Şalvarının cebinde dolarlarla Fethiye Caddesi’ndeki dükkana girip, kendisine don bakarken, yere burnunu sümkürecek.

Biz bunları görüp “İzmit turizm şehri oldu” diye sevineceğiz.

İstemez, biz bize yeteriz. Bir de içimizdeki Suriyeliler var, yuvarlanır gideriz.

İyi pazarlar…