İzmitli öğretmen depremden kıl payı kurtuldu

Hatay'da özel bir eğitim kurumunda İngilizce öğretmeni olan İzmitli Mert Onar'da depreme evinde yakalandı ve kendi imkanlarıyla evinden çıkarak kıl payı kurtuldu.

PAYLAŞ
Kocaeli Zirve - Burcu Nazlı

Gazeteci meslektaşımız Zafer Onar’ın yeğeni olan İngilizce öğretmeni Mert Onar sömestr tatili için İzmit’e gelmişti. 5 Şubat Pazar günü Hatay’a otobüs bileti alan Mert öğretmen büyük depremden yarım saat önce otobüsten inmiş ve evine saat sabaha karşı 04.00 sıralarında girmişti.

Ertesi gün okula gidip öğrencileriyle kavuşmanın telaşıyla hemen üzerini değişip yatağa giren Mert Onar henüz uykuya dalmadan o felaketin acısıyla burun buruna geldi. Yataktan fırlayıp ne olduğunu anlamaya çalışan genç öğretmen kapı girişindeki el çantasını alarak 4.kattan kendisini aşağıya adeta bıraktı. 

Nasıl indiğini bile hatırlamayan ve gecenin karanlığında sokağa inen Mert öğretmen havanın aydınlanmasıyla gerçekleri de gördü. 

4 KATLI BİNANIN EN ÜST KATINDAYDIM
Yaşadıklarını anlatan Mert öğretmen şunları söyledi. ‘Ben zaten deprem çocuğuyum, 1999 büyük Marmara depreminde 9 aylıktım evimiz Gölcük’teydi. Binamız yıkılmadı ama günler aylar süren o depremin izlerini hep taşıdık. Ben Hatay’da özel bir eğitim kurumunda İngilizce öğretmeniyim. Yarıyıl tatilinin son gününde Pazar günü Hatay’a dönecektim gündüz otobüse bindim. Pazartesi sabaha karşı 4 civarında eve geldim birkaç saat sonra okula gideceğim için zaten yorgundum hemen yatayım dedim. Daha uykuya dalmadan sallantı olmaya başladı birkaç saniye sonra da büyük bir sesle sallantı devam etti. Binamız 4 katlı en üst katta ben oturuyorum. 

NASIL AŞAĞIYA İNDİM BİLMİYORUM
Ne yapacağını şaşırıyor insan ilk kez böylesi bir şeyle karşılaştım hemen kapıya yöneldim ve kapı girişindeki el çantamı da alıp çıktım, ama nasıl aşağıya indim bilmiyorum. Hava yağmurluydu çıkarken yağmurluk almışım yanıma onu da hatırlamıyorum çünkü kısa kollu yatmıştım. Kendimi dışarı atınca çok fazla hasar olmadığını gördüm. Aynı okuldan arkadaşıma ulaşmaya çalıştım ama telefonlar çekmiyordu. Ben dışarda ateş yakan insanların yayına gidip ısındım. 

İNSANLAR ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA 
Saat 5.5-6 civarında arkadaşım beni aradı buraya gel yanımıza diye. Onların yanına giderken şehir merkezini daha net gündüz gözüyle görünce dedim galiba bu bir felaket. Tam bir kaos yaşanıyordu, herkeste panik, insanlar çığlık çığlığa yani kötü şeyler oldu. O sırada ailemde beni arıyor durumumla alakalı tabii ki. İmkanın varsa gel arkadaşını da getir falan dediler.

KİMSE KENDİNDE DEĞİL 
Şimdi kendi kendime de düşündüm burada kalsam kime nasıl faydam olacak, belki zararım olacak kafa olarak yararım olmayacak çünkü kimse kendinde değil (bende dahil) kimse ne yaptığını bilmiyor. Ben de öğle saatlerine doğru Adana’ya bir araç buldum otogara gittim. Akşam 6 arabasına bilet aldım ancak otobüs gelmedi başka firmadan bu kez bilet aldım gece 12 arabasına. Saatlerce otogarda kaldım bir başıma kafamı toparlamaya çalışıyorum gördüklerim aklıma geliyor ne yapacağımı bilemeden bekledim otobüsün gelmesini. 

İZMİT’E DÖNDÜM
Gece otobüs geldi ve Adana otogarından İzmit’e döndüm. Zaten iki hafta okullar tatile girdi biraz dinlenmek istiyorum kafam kötü ama orası da berbat. Birkaç tane öğrencilerim ailelerinin vefat ettiğini öğrendim Allah mekanlarını cennet etsin çok büyük acı. Biran önce yaraların sarılması ve hayatın normale dönmesini bekliyorum’ dedi.

Haber /Zafer ONAR


 
 

Kocaeli Zirve Haber Merkezi

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN