Meclise getirilecek şekerliği Müdür Bey 'Kaybetmiş!'
Darıca BMÜ Şinasi Serdar'ın iddiasına göre belediyenin tanesi 550 TL'den aldığı 100 şekerlikten Serdar incelesin diye zor zahmet bulunan bir tanesi Meclise kadar saklansın diye Mali İşler'e teslim edilmiş. Şekerlik, içindeki çikolatalarla kaybolmuş. Başkan Karabacak, 'Onu da mı yediler' demiş
Darıca Belediye Meclisi’nde 2018 yılına ilişkin hesap kitabı denetleyecek Denetleme Komisyonu’nun beşten üçe düşürülüp muhalefetteki CHP’nin tasfiye edilmesinin yankıları sürüyor. Cumartesi günü CHP Darıca İlçe Örgütü’nde gerçekleşen basın toplantısında geçen yıl başka Hülya Kodek olmak üzere AKP’lilerin denetleme komisyonuna girmemesi için olağanüstü çaba sarf ettiği ama engel olamadığı Şinasi Serdar hayli çarpıcı iddialarda bulundu.
İncelenmesi için saklanacaktı!
Darıca Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi Şinasi Serdar’ın iddiasına göre belediyenin Özel Kalem Müdürlüğü marifetiyle İstanbul’un ilçesi Maltepe’de bir pastaneden tanesi 550 TL’den alınan 100 şekerlikten Serdar incelesin diye zor zahmet bulunan bir tanesi Meclise kadar saklansın diye Mali İşler’e teslim edilmiş. Şekerlik, içindeki çikolatalarla kaybolmuş. Başkan Karabacak, “Onu da mı yediler” demiş. Serdar basın toplantısında şunları kaydetti:
Basın muhalefet demektir!
“Biz muhalefet partisiyiz. Basın da muhalefet demektir zaten ve muhalif olması gerekir. Bana göre aynı safta buluşuyoruz. Biz iktidarda olduğumuz da siz bizlere muhalefet edeceksiniz. Muhalefet sizin asli göreviniz zaten.
Geçen seneki denetim komisyonunun başkanı Hülya Kodek bir türlü başaramadı o başkanlığı her nedense. Bu dönem niye bizden üye almadıklarına dair, ‘Suiistimal ederseniz böyle olur’ dedi.
Yani geçen sene denetim komisyonunu beş kişiye çıkartarak ve bizden de bir üye alarak, lütfetmişler. Dolayısıyla ben de onu suiistimal etmişim. Onlar da bu sene almıyorlarmış. Suiistimalin ne olduğuna bakalım.
Geçen dönem çalışmaya başladık. Dosyalar önümüze geliyor. Dört üye var. Dördü her gün üçer dosyası bir taraftan alıp bir tarafa koyuyor. İnceleme yok. Eksik tespit etme yok. Ben de bir dosyası bir günde zor bela yetiştiriyorum. İncelediğim her dosyada mutlaka bir şey var.
Biz şekerlik gibi, öne çıkanları söyledik. Şekerliği 550 liraya Maltepe’den almışlar. Teklif Maltepe’ye verilmiş. Üç pastane de Maltepe’de. Darıca, Gebze yok. Yol üzerindeki Tuzla yok. Maltepe’de bir yer tespit edilip teklif alınmış. Çikolatayı da oradan almışlar. Pastaneden hediyelik eşya alıyorlar.
Darıca Logosu nerede?
İnternette bakıyorsunuz. 19 TL’den 900 TL’ye kadar şekerlik var. Ama aldıkları şekerlik 550 TL eder mi, etmez mi onu tabi ki araştırmak lazım. Uygun mal alınmış mı, alınmamış. Diyor ki, ‘Üzerinde Darıca logosu olacak.’ Bir tane şekerliği zor bela getirtip inceledim. Üzerinde Darıca logosu yok. Bir kağıda, ‘Darıca Belediyesi’ yazıp altına yapıştırmışlar. Bari logo yapıştırın. Toplam 55-60 bin lira ödeyip 100 tane almışlar.
İhaleye çıkan Özel Kalem Müdürlüğü. Malı teslim alıp dağıtan da Özel Kalem Müdürlüğü. Özel Kalem Müdürü’nün (Mahmut Sağlam) kendisine de bu şekerlikleri kime verdiğini sordum. Kaydını tutup tutmadığını sordum. ‘Tuttuk’ deyince vermesini istedim, daha verecek. Bana getirdikleri şekerlik için, ‘Bunu birine vermiştik. Ondan aldık getirdik’ dediler. Israr edince ertesi gün, içine çikolata doldurup bana hediyelik getirdiler.
Özel Kalem Müdürü, ‘Bunu size hediye ediyoruz. Buyrun’ deyince ben kendilerine, ‘Sizden hediye istemiyorum. Bunu meclise götüreceğiz. Ne aldığınızı herkese göstereceğiz. İçindeki çikolataları da mecliste dağıtacağız’ dedim. ‘Bunun için de bunu Mali Müdür’ün odasında muhafaza edelim’ dedim. ‘Tamam’ dediler. Ben o gün Mali Müdür’den çikolatayı istedim. ‘Gitti’, yok! İşin acı yanı da şu. Ben bunu Meclis’te gündeme getirdiğimde Belediye Başkanı, ‘Onu da mı yemişler’ dedi.
Kültür merkezinin kütüphanesine 1500 kitap almışlar. Tesadüfen üçünü işaretleyip kütüphaneye geldim. Üçü de kütüphaneye girmemiş.
Kitapların nerede olduğunu soruyorum. 12 bilgi evi varmış, oraya veriyorlarmış. Ben 12 bilgi evini dolaşıp o kitapları alıp almadıklarını tespit edemem. Yani kontrolü zorlaştırırsanız suiistimal orada artar. Kaçak orada artar. Alınıp alınmadığını bilmiyorsunuz.
‘Deli Dede’nin bütün kitapları var
Mal geliyor, nereye gittiği belli değil. Kitapların alınıp alınmadığı belli değil. Kütüphaneye gidiyorsunuz. ‘Deli Dede’nin (Kadir Mısırlıoğlu) bütün kitapları var. Cumhurbaşkanı ve Diyanet İşleri Başkanı hasta ziyaretinde bulunmuştu. Kütüphanede Dünya klasikleri yok. Halkımız buna teveccüh ediyormuş. Bakıyorsunuz, okuyan yok.
Darıcalılar’ın vergisiyle Darıcalılar zehirleniyor
Kültür merkezine gelen konuşmacılara 2500 – 4000 TL arası para veriyorlar, en az. Verilen para karşılığında gelenin kim olacağına kimler karar veriyorlar. Bütün belediyelerde 40-50 kişilik liste var. Listeden uygun olanlar geliyor. Birini belediye meclis üyemiz Yavuz Dursun Bey ile dinledik. Konuşmacı; Cumhuriyet, Atatürk düşmanı. Kurtuluş Savaşı’nı önemsizleştirip o savaş olmasa da kurtulacağımızı söylüyor. Yani vergiyi biz Darıcalılar veriyoruz. O ödediğimiz vergilerle Darıca zehirleniyor. Oraya gelenlere şöyle bir bakın. Hepsine tek tek internetten baktım. Yazdıklarına, kitaplarına baktım. Birisi gitmiş Edirne’de bir Anadolu lisesinde, ‘Buradan hiçbir şey olmaz. Burada Atatürk var’ demiş.
Sayıştay raporu içler acısı çıktı
Komisyon üyeleri baktım ki görevlerini yapmıyorlar. 45 gün süreye rağmen 32-33’ncü günde komisyonun çalışmasının bittiğini söylediler. ‘Olmaz’ diye dilekçe verdim. Hülya Kodek, ‘Biraz daha zaman tanıyalım’ falan dedi. Ondan sonra Mustafa (Öztürk) diye bir üye daha gelip, ‘Benim baktığım dosyalara bir başkası bakamaz’ dedi. Komisyon 33’ncü günde bitince konuyu mahkemeye taşıdık. Gebze Cumhuriyet Savcısı’na ardından BİMER’e, CİMER’e hepsine müracaat edip Sayıştay’a yazdık. Sayıştay kaale almış olacak ki bu seneki Sayıştay raporu belediye açısından içler acısı şeklinde çıktı.
Biz yapacağımızı yaptık.
Netice ne olur. Hukukun olmadığı yerde neyi bekliyorsunuz, bilmiyorum. Biz de tekrar müracaat edeceğiz ama çok da beklenti içinde değiliz. Yani ‘suiistimal’ edeceğiz. Görevimiz tırnak içinde, ‘suiistimal’ etmek.
Şu an denetim komisyonunun üç üyesi var. Ağır konuşmak istemiyorum ama aralarında bu denetlemeyi yapabilecek çok değerli insanlar da vardı. Hiç olmazsa bir tanesini koysaydınız oraya, onlara nasıl yapacaklarına dair yol gösterirdi. Komisyona seçilen üyeler dosyalara bakarlar mı, bakmazlar mı, onu da bilmiyorum. Günlerini geçirirler.
Bizim komisyonun yaptığını yaparlar. 2016’nın raporunun aynısını kopya etmişler, sadece rakamlarını değiştirmişlerdi. Yeni arkadaşlar da aynısını yapacaklar.”