'Önce balıklar ölecek sonra kalanlar göçecek'
Malatya'nın Kuluncak İlçesi'ne bağlı Sofular Köyü'nde Şekerpınar Elektrik firması tarafından kurulmak istenen HES, gerek köydeki gerek gurbetteki Sofularlılar'ın büyük kısmını ayağa kaldırdı.
Gebze’de oturan eğitimci Gülay Körükmez santralin önce Balıklı Tohma Çayı’nda balıkları öldüreceğini sonra Sofular’da kalan Sofularlılar’ı da göçe sürükleyeceğini anlattı
Sofular…
Malatya’nın Kuluncak İlçesi’nin bir zamanlar köyü. Bir zamanlar belediyeliği olan beldesi. Şimdilerde ise mahallesi.
Sofular kelimesinin yanına hangi nitelik sıfatını eklerseniz ekleyin köy iken de, belde iken de, mahalle iken de yaşam değişmemiş ama şu sıralar Sofular’ın gerek yerleşik gerekse gurbetteki tüm sakinlerinin yaşamlarını etkileyecek bir proje var: Sofular Regülatörü ve HES…
Malatya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı doğrultusunda işletme inşaatının bir kısmını tamamlamış durumda. Üstelik proje aleyhindeki yargı kararına rağmen.
“ÇED GEREKLİ DEĞİL” DEDİLER
ÇED’in gerekli olmadığına dair raporda Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Prof.Dr.Abdullah Hasbenli ve Prof.Dr.Hayri Duman, yine aynı üniversitenin Biyoloji Eğitimi Ana Bilim Dalı’ndan Prof.Dr Tahir Atıcı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi akademisyenlerinden Öğretim Üyesi Doktor Erkan Dişli’nin imzaları var.
Projeye Sofular’ın gerek yerleşik gerekse gurbetteki sakinleri şiddetle karşı. Doğu Anadolu’nun diğer il, ilçe ve köylerinde olduğu gibi Sofular da önemli sayıda göç vermiş. Çoğunluğu İstanbul’un Esenler İlçesi’ne göç etmiş. Dernekleri de Esenler’de.
STATÜDE MAHALLE REALİTEDE KÖY
2015 yılında İstanbul’a göç eden eşraf tarafından kurulan derneğin adı Malatya İli Kuluncak İlçesi Sofular Mahallesi Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği. Web sitesinin adı ise www.sofularkoyudernegi.com
Malatya’nın Büyükşehir Belediyesi statüsünü edinmesiyle Sofular’ın statüsü de mahalleye dönüşmüş. Derneğin açılımında mahalle tanımı var ama orası aslında bir köy ve site isminde de köy tüzel kişiliğine atıf var.
Sofular’da HES’e Gebze’deki Sofularlılar da karşı. Onlardan biri de eğitimci Gülay Körükmez. Esenler’deki derneğin üyeleri arasında yer alan Körükmez, mücadeleyi birlikte sürdürdüğü hemşerileriyle konuyu ülke gündemine soktu. Bir süre önce Malatya’da, Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde konuya dair düzenledikleri basın toplantısında seslerini ve tepkilerini daha geniş kesimlere duyurmayı başardılar.
KONU YARGIYA TAŞINDI
Haki Yıldırım başkanlığındaki Sofular Mahallesi Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin konuya müdahil olduğunu belirten Körükmez ayrıca konunun yargıya taşıdığını kaydetti.
Köye daha doğrusu bölgeye HES yapmak için İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’nden Şekerpınar Elektrik adlı bir firma musallat olmuş ve 2012 yılından bu yana meselenin peşinde. Gülay Körükmez ayrıca şunları kaydetti:
SOFULAR’IN BELİRSİZ GELECEĞİ
“Olağanüstü bir güzelliğe sahip, yeşili ile göz kamaştıran bence 15 dakika mesafedeki ilçe merkezimiz Kuluncak’dan daha güzel olan Sofular’a HES yapılmak istendiğinde insanlar başlangıçta ne olduğunu bilemedi, çoğu halen de bilemiyor. Hâlbuki 2500 dönüm araziye sahip olan Sofular’ın geleceğini belirsizleştirecek bir çalışma. 5-6 mahalleden oluşan, normalde 1000’in üzerinde nüfusa sahip bir köyüz. Yaz aylarında herkes köyüne geçici olarak döner ve gerçek nüfusunu edinir.
O RAPORU BEN DE ONAYLARDIM
HES’çiler 2012’de çalışmaya başladılar. Önce Bicir Köyü’nde karar kıldılar. Orada çayın kenarından geçen halka ait yerleri satın almak istediler ancak Bicir Köyü sakinleri onlara yer vermedi. Bizde ise tersi oldu. Başta muhtarımız olmak üzere birkaç kişi, bir de yüklü miktarda peşin ödemenin cazibesine tav olup yerlerini sattı. Firma Hazine’ye ait yerlerden de yer edindi. Şaibeli ÇED raporu öyle hazırlanmış ki o raporu ben görsem, ben de HES kurulması için onay veririm.
2018 yılının nisan ayındaki o ÇED raporu dayım Etem Körükmez ve birkaç kişi tarafından mahkemeye verildi. Derneğimiz de konunun takipçisi. Firma ilk başta, ‘ÇED gerekli değil’ diye ortaya çıkıyor. Muhtar ile birlikte halktan birkaç kişiyi kandırıp yerini ediniyor. Raporda köye ait fotoğraflar öylesine seçilmiş ki köyü çorak göstermişler. Kış mevsiminde çekilen fotoğraflar ile yanıltma yöntemi izlenmiş.
Köyde üç beş kuruşa veya yüklü miktara yerini satanlar birbirini satarken firma el altından işi götürüyor. Çayın, kanalın geçtiği yerlerden vatandaşın yerlerini edinmişler. Hazineden edindikleri yerler de cabası. Hazine de firmaya yeri o ÇED raporuna bakarak vermiş olsa gerek. Raporda köy anlatılırken, “İlçe merkezine 18, Malatya’ya 120 kilometre mesafede” gibi terimler de kullanılmış. Çayın ve köyün işe yaramadığını düşünmüş olabilirler.
Halen mahkeme sürüyor. Dayım Etem Körükmez’in ‘ÇED gerekli’ diye yaptığı itirazın ardından bir ÇED ekibi gelip toplantı düzenliyor ama avukatımızın şöyle bir itirazı oluyor: O beş kişilik bilirkişide daha önce ÇED için gelen adamla en son gelen adam aynı kişi olduğu için davayı iptal ediliyor.
Güya suyun yüzde 30’unu halka bırakacaklardı. Böyle olunca hidroelektrik santrali çalışmıyor. Daha acısı şu. Bu santralde altı kilometrelik devletin malı, malımız kullanılıyor. Sadece üç dört rüzgâr gülünden elde edilecek enerjiye eşdeğer bir enerji elde üretecek bir santral için bunlar yapılıyor. Orada elde ettiğin enerjiyle bir şehrin ihtiyacını karşılarsın. Ayrı mesele. Tepede, rüzgârgülüyle üret aynı enerjiyi.
NARENCİYE VE HAYVANCILIK
Ben konuyla Sofularlı bir vatandaş, bir öğretmen olarak ilgileniyorum. Sofular; yılda 1600 ton kayısının ihracata yönelik üretildiği bir yer. Bugün dünyanın kayısı ihtiyacının yüzde 85’ini Malatya karşılıyor. Ayrıca dut ve ceviz üretime de var. Köylünün bir diğer geçim kaynağı hayvancılık.
HES oraya kurulursa firma köyün suyunu kesecek. Çayın yolunu değiştirecek. Balıklı Tohma Çayı’nda balıklar sel geldiğinde suyun akarına gider. Normal koşullarda ise yukarı doğru gider ama önüne bent kurulduğunda gidecek yeri yok. Firma HES’i işletebilmek için suyun tamamını almak zorunda, alacak. Gerek Ömer muhtar gerekse birkaç köylümüz bilgilendirip bilinçlendirilmediği için gelen teklif üzerine yerlerini hemen sattılar. Toprağını satan beş kişiyse orada yaşan 1000 kişi. Ben Sofular’da doğallığın ve yaşamın bitmesini istemiyorum. Derneğim ile birlikte mücadelemiz sonuç alınana, HES geri adım atana kadar sürecek.”
Firma elemanları “köy sakini”
“Halkın karar alması için bir toplantı fotoğrafı konulmuş. 15-20 kişinin yer aldığı o fotoğraf karesindeki şahıslardan biri muhtar. Belediyelik döneminin belediye binasında gerçekleşen toplantıya tesadüfen bir köy sakini katılıyor. Fotoğraf karesinde de yer alan o hemşerimiz, “Ne oluyor burada?” diye bilgi edinmek istiyor ancak o anda toplantıyı sona erdiriyorlar. Karede yer alan diğer tüm vatandaşlar firmanın kendi getirdiği, raporda ise “Köy sakinleri” diye yer alan kişiler. ÇED toplantısının yasal zorunluluk gerektiren ilanı da Hürriyet Gazetesi ile Malatya İl merkezinde bir yerel gazetede yayınlanmış. Her iki ilandan ve toplantı yapılacağından köylünün haberi, bilgisi yok. Yani tamamen kılıfına uydurulmuş sözüm ona bir ÇED toplantısı.
Yine akademisyenlerin üstelik yeri görmeden, “ÇED gerekli değil” diye onay vermesi de manidar.
TOPRAĞA KAYISI AĞACI DİKİYORLAR… Ocaklarına “incir ağacı” dikilecek
Sofular “Mahallesi”ndeki Tohma Çayı üzerine kurulması planlanan proje ile 4 bin dönümlük sulanabilen tarımsal arazi yok edilecek. O HES kurulursa geçimini kayısı başta olmak üzere narenciye ve hayvancılıktan sağlayan köylünün ocağına “incir ağacı” dikilecek. Ağırlığı İstanbul’un Esenler İlçesi’ne göç veren Sofular yeni bir göçe daha maruz kalacak.
Şayet o HES kurulursa köylünün Tohma Çayı’ndan tarım ve hayvancılık için edindiği suyun tamamına talip olacak. Kimi canlıların yaşamı son bulacak. Köyün insan olan canlıları köyden göç ederek hiç olmazsa yaşamlarını sürdürebilecek ama ya Tohma Çayı’nın balıkları.
Tohma Çayı, Sivas ilinden doğup, Malatya topraklarında Karakaya Barajı’na dökülen, Fırat Nehri'nin önemli bir kolu olan akarsu. Balıkların yetiştiği bir çay. Balıklar akıntı olduğu zaman akıntıya kapılıp gidiyor ama ilkbahar yaz gibi sıcak ve ılıman mevsimlerde istikametleri yukarı doğru gitmek oluyor. Önlerine set çekildiğinde ise gidecek yer bulamayacak ve can verecekler.
VALİLİK VE BAKANLIĞA AÇIK ÇAĞRI
Yargı ve kamu vicdanı
dinlenmeli. İptal edilmeli
Gülay Körükmez bir süre önce Malatya’da gerçekleşen basın toplantısında ise gerçeği şöyle izah etti: “Kararın iptali istemi ile ilgili olarak Malatya İdare Mahkemesi’ne dava açmıştık. Açılan dava sonucunda Malatya İdare Mahkemesi ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararını şu gerekçelerle iptal etti: Tohma Çayı’nda bulunan su miktarının bölge halkı tarafından sulama amaçlı olarak zirai faaliyette kullanılan kısmı gözetildiğinde mevcut projenin çalışabilmesi için gerekli su miktarını karşılamayacak. Regülatörün kurulması durumunda bölgedeki zirai tarım yok olacak.
TARIMSAL ALANDAN HİÇ SÖZ EDİLMEMİŞ
Bölgedeki fauna dönüşümsüz şekilde zarar görecek. Bölgeye ait endemik sucul canlıların yaşam ortamlarını tehdit altında olacak. Mahkemenin bu kararı idarenin ve şirketin temyiz istemi neticesinde Danıştay’a gitti, Danıştay da yerel mahkemece verilen kararı onadı.
Hazırlanan ÇED raporunda 4 bin dönümlük sulanabilen tarımsal alandan bahsedilmemektedir. Raporda bölgede üretilen hiçbir tarım ürününe değinilmemiştir.
Biz Sofular Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak Sofular adına kamu vicdanına ve aynı zamanda yüksek yargının kararlarına saygı gösterilerek idare tarafından verilmiş olan ÇED raporunun iptal edilmesini, verilen idari işlemin geri alınmasını Enerji Bakanlığı’ndan talep ediyoruz.”