TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 25 Eylül 2022 00:00
Geçen pazar günü bu sütunlarda geçmişte değerli ağabeyim, eski patronum Nazif Çanakçılı ile çarşamba günleri yaptığımız gezilerden söz etmiş, sonbahar günlerinde çarşamba günleri Kandıra'ya yaptığımız gezileri ballandırarak anlatmıştım..
Ben 65'i buldum, Nazif Ağabey 70'lerinde.. Artık öyle eskisi gibi ikimizin başbaşa bir yerlere gitme, gezme lüksümüz bulunmuyor.
Nazif Ağabey'in oğlu Tuna Çanakçılı, benim yazıyı okuyunca, “Size bir nostalji yaptırayım. Belki bir daha bir çarşamba günü Kandıra keyfi yapma şansını bulamazsınız” dedi.
Tuna Çanakçılı genç, başarılı bir iş insanı... 20 Eylül Çarşamba günü, tam da eskiden yaptığımız gibi öğlen saatlerinde hem Nazif Ağabey'i, hem beni İzmit'ten aldı.
Altında lüks bir Honda cip.. Kandıra yolunda son derece keyifli bir seyahate çıktık.
Aylardır Kandıra yolunda seyahat etmemiştim. Yolun tamamında ikileme çalışması devam ediyor. Bazı bölgelerde bitmiş. Bazı bölgelerde hummalı bir çalışma var.
Dileyelim ki gelecek yaz sezonu öncesi bu yol tamamlanır.
Ama bizim şehrimizde genellikle bu tür işler kışın durur, tam yaz mevsimi başlayınca insanlara eziyet olsun diye tekrar başlar.
Kandıra Gıda OSB arazisinin önünden geçtik..
Bu şehre atılan palavralar aklıma geldi. Sözde 2016 yılında Kandıra Gıda OSB'de fabrikalar yükselecekti.
Proje, FETÖ çetesine takıldı, mahkemelere takıldı. Sonra yeniden önü açıldı. Birileri, hafriyat ve alt yapı işlerinde milyonlarca lirayı cebine indirdi.
Sözde bu OSB'nin başkanı, “2021'de fabrikalar çalışmaya başlayacak. 60 bin Kandıralı genç iş sahibi olacak” demişti. Yandaş gazetelerin bu konudaki manşetleri, röportajları ortadadır.
Hala tek bir üst yapı inşaatı yok... Koskoca arazi (ki bir zamanlar tarım arazisiydi) bomboş duruyor.
Ama bu arazi ve bu proje sayesinde bu kentteki birilerinin banka hesaplarında (herhalde KKM'ye yatırmışlardır) milyonlarca TL bulunuyor. ……………. Neyse, Kandıra'ya vardık, doğru Kandıra Pazarı'na gittik.
Kandıra ilçe merkezine benim hep nostaljik bulduğum eski yoldan giriş yapık. Bu yolun hali perişandı. Kullanılamıyordu.
Yıllar önce çok gidip geldiğim için yoldan mustariptim.
Değerli dost, değerli insan İbrahim Karaosmanoğlu'na bir sohbette durumu anlatmıştım.
Karaosmanoğlu döneminde bu Kandıra'ya girişi sağlayan eski yol yapılmıştı. Şimdi hala pırıl pırıl.
Bu mevsimde Kandıra'nın Çarşamba Pazarı'nı görmenizi isterim.
Tuna arabayı uygun bir yere çekti. Biz Nazif Ağabey'le Kandıra kapalı Pazar yeri içindeki köylü pazarı bölümünü baştan başa iki kez turladık.
Kandıra karpuzunun son zamanları… Tezgahlarda tek tük var. Köylülerin açtığı tezgahlarda Kandıra peyniri, tereyağı... Sabah bahçeden toplanmış pırasa, ıspanak, domates...
Fiyatlar düşük değil. Ama ürünler taze, büyük bölümü organik...
Kandıra pazarını fethedip, Kerpe'ye vurduk. Kandıra çıkışında eski cezaevinin taş binasını gördükçe içim sızlar. Bu kent yıllar önce boşaltılan bu binayı neden kullanmıyor?
Bilirsiniz, Kandıra çıkışında büyük bir Roman Mahallesi vardır. Yıllardır bu bölgede kentsel dönüşümden söz edilir.
Eskiden bu bölge tamamen çadırlarla kaplıydı. Şimdi Roman vatandaşlar gecekonduları doldurmuşlar. 3-4 katlı binalar bile var.
Bu mahalleyi kim, ne zaman ıslah edecek merak ediyorum. ………… Kerpe'ye vardık. Bir hafta on gün önce Kerpe'ye gitseniz, adım atacak yer bulamazdınız. Kerpe sahilinde kumsalda yatacak yer, denizde kulaç atacak yer bulamazdınız.
Şimdilerde bomboş Kerpe... Yine sokak köpeklerine kalmış…
Ama bu haliyle çok daha güzel, çok daha gezilesi... Hala sahile araç girişi yasak. Tuna arabayı park etti, Karagöz'e kadar biraz yürüdük.
Rahmi Usta, kardeşi Muammer ve bazı dostlarıyla birlikte işinin başında.
“Bu sabah çıkan Palamut istiyoruz” dedik..
Bir tepsi palamut getirdiler. Kefkenli balıkçılar bu sabah üstelik olta ile yakalamışlar. Bir tanesi 1 kilodan daha ağır. Pırıl pırıl balıklar…
Rahmi de masayı kurdu. Sigara böreği, Kandıra yoğurdu, Kandıra peyniri, tere yağda karides, Rahmi Usta'nın salatası….
Ben her akşam saat 18.00'de Gazeteci Tahsin Keskin ile canlı yayın program yaptığım için yılbaşından beri gündüzleri alkol almıyorum.
Ama Kerpe'de bir hava var belki de yazın son güzel havası… Önümüzde denize giren insanlar... Atlı jandarma askerleri... Biraz gösteriş gibi bu atlı askerler, ama izlemesi keyifli..
Ortamın güzelliğine kömür ızgarasında pişmiş kütür kütür taze palamudun tadına doyamadım.. Kendime de lüks yaptım, bir küçük beyaz şarap söyledim..
Ben, Nazif Çanakçılı, Tuna Çanakçılı... Çok keyfili bir çarşamba geçirdik.
20 Eylül, ayrıca bizim 1991 yılında ÖZGÜR KOCAELİ'yi yeniden yaratışımızın yıldönümüydü.
Sancar Şener'i, Cevat Çetin'i, Nahit Çiğit'i de bu mükellef masada andık. Geleceğe yönelik hiçbir plan, program yapmadan geçmişi konuştuk.
Ağa'nın eli tutulmaz.. Hesaplar Tuna'dan.. Ama eminim sevgili dost Rahmi Karagöz kazık atmamıştır.
İş disiplinine sadık adamımdır. Saat 17.00'de ofise geri döndüm, saat 18.00'de o keyifli halimle canlı yayına çıktım.
Bütün dostlarıma tavsiye ederim.. Bir çarşamba günü kaçamak yapın. Kandıra Pazarı'nı dolaşın.. Kendinizi Kandıra sahillerine atın, sessiz güzelliğin tadını yaşayın.
Nazif ile ben, kalan ömrümüzde bir daha böyle keyif yaşar mıyız bilemiyorum….
Sevgili Tuna'ya sonsuz teşekkürler...
Yakın gelecekte böyle bir organizasyon için Cem Çetin'den de davet bekliyorum.