TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 02 Eylül 2022 00:41
Türkiye ekonomisi sonu belirsiz bir anafor içinde sürüklenmeye devam ediyor.
2022 yılının ikinci çeyreği için ekonomide yüzde 7.6 büyüme oranı açıklandı. Bu rakam, dünyada diğer ülkelere bakıldığında son derece olumlu olarak görünüyor. Ama hepimiz biliyoruz ki, Türkiye ekonomisi büyürken, bu büyümeden gelen pay toplamda eşit olarak dağılmıyor. Kabul, geçtiğimiz yıllara göre işsizlikte bir miktar azalma var.
Bugün, “Ben işsizim, iş arıyorum” diye dolaşan vasıfsız bir insan, kısa süre içinde bir iş bulabiliyor.
İnsanlar çok zor şartlarda, ağır koşullarda çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyor ama özellikle elinde bir mesleği, bir becerisi olan insanlar için, “Ben bir türlü iş bulamıyorum” dönemi geride kalmış görünüyor.
Ama zamlar, hayat pahalılığı korkunç bir hızla artıyor.
Takvimlere göre sonbaharın ilk günü olan 1 Eylül sabahında yine çok yüksek elektrik ve doğalgaz zamlarıyla güne başladık.
Evet, bütün dünyada enerji fiyatları artıyor. Bazı ülkeler, parasıyla bile enerji bulamıyor.
Ama Türkiye'deki fiyat artışları gerçekten korkunç boyutlarda... Üstelik uzmanlar, “Ülkemiz bir seçim havasında. Bu nedenle zamlar frenli gidiyor.
Hele kış bastırsın, hele şu seçim bitsin, her şeye çok daha fazla zam gelecek” tahminlerinde bulunuyor. ……… 1 Eylül'den itibaren konutlardaki elektrik fiyatına yüzde 20, ticarethanelerdeki elektrik fiyatına yüzde 30, sanayideki elektrik fiyatlarına yüzde 50 zam yapıldı.
Basit bir evde aylık elektrik faturası 400-500 TL arasındaydı. Gelecek ay, 600-700 TL olacak.
Basit bir ticarethanede aylık elektrik faturası 15-20 bin TL'ydi. Gelecek ay, 20-25 bin TL olacak.
Aynı şekilde gaz fiyatlarına zam yapıldı. Konutlarda yüzde 20, kobilerde yüzde 47, sanayide yüzde 51 oranında zam yapıldı.
Sıcak yaz aylarında gaz faturaları düşük geliyordu. Havalar soğuyunca basit evlerin aylık gaz faturası belki 1000 TL'yi aşacak...
Bu zamlarla birlikte sadece ev ve işyerlerinin gaz-elektrik faturaları artmıyor. Ayrıca iğneden ipliğe her şeyin fiyatı artacak.
Pazardaki meyve-sebzenin, marketteki yağın, sütün, etin, yoğurdun fiyatı biraz daha artacak.
Bakın, ham petrol fiyatları 130 dolarlardan 95 Dolar'a kadar geriledi. Ama Türkiye'de hala benzin, mazot çok pahalı…
Enflasyondaki artışı durduramayacağız.
Gelir dağılımındaki adaletsizliği gideremeyeceğiz.
Ben sıcaktan çok rahatsız olan bir adamım… Bu yaz çok sıcak geçti ama evde bir kere bile klimayı çalıştıramadım. Elektrik faturasından korktum..
Televizyon başında otururken başucuma küçük bir pervane koydum, öyle idare etmeye çalıştım.
Ama kışın, dondurucu soğukta kalorifer yakılmadan oturulur mu?
Bakın, yakında dünyanın pek çok ülkesi kış saatine geçecek. Saatler geri alınacak.
Bizim ülkemiz, inatla yaz saatinde kalmaya devam ediyor. Sabah işe veya okula gitmek için uyandığımızda hava karanlık olacak.
Akşam erkenden hava kararacak. Daha fazlı elektrik kullanmaya başlayacağız. ……………. İnatla “Yeni ekonomi modeli”, “Türkiye tipi ekonomi modeli” üzerinde kalmaya devam ediyoruz.
Bütün dünya aptal mı?
ABD'den Çin'e her ülke faizleri arttırıyor. Böylelikle enflasyonu dizginlemeye çalışıyor.
Biz tam tersini yapıyoruz. Bankalar çok büyük karlar elde ediyor. Ama insanlar yoksullaşıyor.
Son hesaplara göre, 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı 23 bin TL'ye, açlık sınırı 7 bin TL'ye yükseldi.
Kışın, havalar soğudukça fiyatlar daha da artacak.
Tamam, yüzde 7.6 büyüme var, bu güzel.
Ama yüzde 20, yüzde 50 zam var. Bunu ne yapacağız?
Üstelik bütün uzmanlar, iktidar yanlısı, muhalif bütün uzmanlar ekonomide yanlış politikalarda ısrar edildiğini söylüyorlar.
Nedir bu inat? Neden bu inat?
1 Eylül itibariyle gaza, elektriğe yüzde 20 daha zam geldi.
Ekim'de, Kasım'da, Aralık'ta ne olacak bu milletin hali?
Kapıldık Nebati'ye, gidiyoruz kıyamete…
Allah, bu ülkede yaşayan herkese dayanma gücü versin.