TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 16 Eylül 2022 00:00
Türkiye, özellikle son bir yıl içinde enflasyon oranı en hızlı yükselen ülke oldu.
Türk Lirası dünyanın en hızlı değer kaybeden parası olduğu için, Türkiye enflasyonu en hızlı yükselen ve zirve yapan ülke durumuna geldi.
Son bir yılda her şeyin fiyatı, bütün mal ve hizmetlerin fiyatı çok hızlı yükseldi.
TÜİK'in resmi enflasyonu yüzde 80 ama hepimiz biliyor ve yaşıyoruz ki, son bir yıllık dönemdeki enflasyon oranı yüzde 100'ün çok üzerinde...
Tamam, asgari ücret, emekli maaşları, memur maaşları da arttırıldı ama, bütün dar ve sabit gelirliler enflasyon altında ezildi. ……………… Ülkemizi yönetenler bütün dünyada enflasyonun yükseldiğini, hem pandemi döneminin etkili olduğunu; hem de Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte özellikle enerji ve tahıl ürünleri fiyatlarındaki artışla birlikte dünyada enflasyonun patladığını söylüyorlar.
Bu savunma doğru değil sevgili okurlar.. Şu anda savaş halinde bulunan ülkelerde bile enflasyon bizdekinden çok daha düşük.
“Bizi kıskanıyorlar” denilen Avrupa ülkelerinde, Rusya gazı kestiği için çok büyük enerji sıkıntısı var ama, özellikle gıda fiyatları bizdeki gibi yükselmedi.
Türkiye'de yaşanan anormal durum, bilinçli olarak TL değerinin çok fazla düşürülmesinden ve faiz politikalarından kaynaklandı. İhracat artsın, ülkemizin döviz geliri yükselsin diye bunlar yapıldı. Ama bu da olmadı. Tam tersine dış ticaret açığımız yükseldi.
Şimdi gelinen noktada insanlar çocuklarını sağlıklı besleyemez haldeler... ………………. Elbette bu gidişten ülkemizi yönetenler de memnun değil.
Bazı radikal kararlar alınıyor.
Örneğin ev ve kira fiyatları çok fazla yükselince, 500 bin sosyal konut projesi gündeme geldi. Çok doğru zamanda, çok doğru bir proje oldu. Nitekim, bu projenin açıklanması bile konut ve kira fiyatlarındaki artışı durdurdu.
Araba fiyatları çok hızlı yükseldi. Bu konuda da radikal karar alındı. Dünden itibaren uygulamaya konulan kararla, ikinci el araç satışlarına (6 ay ve 6 bin km.) sınırı getirildi.
Araç alım satımlarında çok büyük istismar, haksız kazanç vardı. Yeni kararla bunun önüne geçildi ve hemen 2'nci el araç fiyatlarında bir miktar düşüş görüldü.
Konut, kira ve araç fiyatlarındaki anormal artışı önlemek adına alınan bu kararları içtenlikle destekliyorum.
Ama bu ülkedeki insanların neredeyse yüzde 90'ı zaten günün birinde konut sahibi olmak, günün birinde doğru düzgün bir araç sahibi olmak hayallerini bile kaybetmiş durumdalar.
Bu ülkedeki insanların ezici çoğunluğu için, et, süt, ekmek fiyatlarının ne olacağı, ne zaman yiyecek maddelerindeki zamların duracağı, hatta çok yükselen bu fiyatların ne zaman düşüşe geçeceği önemli...
Dün Perşembe Pazarı'na çıkanlar, mevsim meyve ve sebzelerinde bile yine çok fahiş fiyatlarla karşılaştılar. Et fiyatlarına her gün 2-3 TL zam geliyor. Süt ve süt ürünleri fiyatları uçtu gitti. Kimse bugün aldığı malı, yarın aynı fiyata alamıyor.
Fırıncı 200 gramlık sandviç büyüklüğündeki ekmeği 6 TL yapmaya hazırlanıyor.
Şehir içi toplu taşıma, şehirler arası seyahat ücretleri inanılmaz yüksek hale geldi.
Yiyecek ve nakliye fiyatlarını nasıl düşüreceğiz?
Bakın, ham petrolün varil fiyatı 130-150 dolarlardan 80-90 Dolarlara indi. Ama ülkemizde hala benzin ve mazot çok pahalı…
Önümüzdeki kış belki Avrupalılar Rusya gaz vermediği için tir tir titreyecek, elektrik kısıtlamaları nedeniyle belki gece maçı bile oynayamayacaklar.
Bizim gazımız, elektriğimiz olacak da, faturalar nasıl gelecek, kim ödeyebilecek?
Durum sıkıntılı. Hem de çok sıkıntılı... Ev, kira ve ikinci el otomobil fiyatlarını bu alanlarda alınan önlemlerle frenlemek elbette takdire değer.
Ama yiyecek fiyatlarını, nakliye ve ulaşım maliyetlerini düşürmemiz lazım..
Türk Lirası'nı değerli hale getirmemiz, insanların gelir seviyesini yükseltmemiz lazım..
İnsanların çok büyük bölümü zaten ev, araba almayı hayal bile edilmiyorlardı.
Şimdi evlerine et, peynir, yoğurt götürememe tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyorlar. Bu döngüyü kırmamız lazım.
Paramızın değerini yükseltip, akaryakıt fiyatlarını düşürmemiz lazım..
Karadeniz'de bulduğumuz söylenen gazı biran önce getirip, gaz fiyatlarını düşürmemiz lazım...
Gübre fiyatlarını düşürüp, tarımdaki üretimi arttırmamız lazım.
Yem fiyatlarını düşürüp, et ve süt fiyatlarını makul seviyeye çıkartmak lazım.
Bir yumurta 2.5-3 TL olmuş...
Bu ülkede şimdilik en ucuz yiyecek balık...
Ama her gün de balık yenmez ki...
İnsanların evine beslenmelerini, çocuklarını büyütmelerini sağlayacak gıdaları sokabilmeleri lazım.
Kışın, bizim gazamız kesilmeyecek. Bizim elektriğimiz kesilmeyecek diye seviniyoruz.
Avrupalı gece maçı bile oynayamayacak, biz gece maçı oynayacağız.
Avrupalı Eyfel'in bile ışıklarını kapattı. Biz, yürüyen merdiveni çalışmayan yaya üst geçitlerimizi pırıl pırıl aydınlatacağız.
Ama ne yiyeceğiz sevgili dostlar?
Neyi kaça yiyeceğiz?
Ete, süte, peynire nasıl ulaşacağız?
Kaç para elektrik, kaç para gaz faturası ödeyeceğiz?
Kimsenin morali bozmak istemem. Ama kış geliyor. Bütün bunları da düşünmek gerekiyor.