Asgari ücret insanca yaşanacak düzeyde olmalı

Hükümet eylül ayında sendikaların, 'Asgari ücret 2 bin TL olsun' talebini ret edip emekçilere 'Aralık ayını bekleyin' demişti. Aralık geldi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu üç gün sonra toplanıyor. EMEP Gebze ve Darıca insanca yaşanır asgari ücret talebiyle halka bildiri dağıttı

İşten atılmalar yasaklansın! Bütün emekçilere iş güvencesi sağlansın.

Artan enflasyon karşısında eriyen ücretlerin iyileştirilmesi için tüm çalışanlara ek zam yapılsın.

Eğitim sağlık gibi kamusal hizmetler parasız sağlansın.

Temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın.

Asgari ücret insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılsın ve asgari ücretten vergi alınmasın.

Her geçen gün artan iş cinayetlerine karşı önlem alınsın.”

EMEP Gebze ve Darıca Örgütleri

Emek Partisi’nin Hasan Atik başkanlığındaki Gebze ve Orhan Kaya başkanlığındaki Darıca İlçe Örgütleri’nin başkan, yönetici ve üyeleri dün yukarıdaki talepler ile halkı, “İnsanca yaşanacak bir ücret için” birlikte mücadeleye davet etti.

15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’nda stant açan Emek Partililer gün boyunca vatandaşa bildiriyle ulaştı. Bildiri dağıtımı renkli görüntülere sahne oldu. Kimi vatandaşlar bildiriyi eline bile almak istemezken kimi inceleyip EMEP’lilere sorular yöneltti. Sohbet etti. EMEP’liler bildiride yer alan tespitler ışığında şu bilgilendirmede bulundu:

6 Aralık’ta toplanıyor 7 milyonu ilgilendiriyor

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 2019 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için ilk toplantısını 6 Aralık tarihinde gerçekleştireceği hatırlatılan açıklamada, asgari ücret görüşmelerinin 7 milyona yakın emekçiyi ilgilendirdiğine dikkat çekildi. Temel tüketim ürünleri ve hizmetlere gelen zamlar karşısında asgari ücretin adeta kuşa döndüğünü belirtildi:

Emekçilere, ‘Aralık ayını bekleyin’ dendi

“Yaşam koşulları ağırlaşan, zamlar nedeniyle beli bükülen emekçilerin kayıplarının karşılanmasını isteyen sendikalar, hükümete eylül ayında asgari ücretin 2 bin liraya çıkarılması çağrısı yaptı. Sendikaların talebi Aralık ayındaki görüşmelerde artışın 2 bin lira üzerinden yapılmasıydı. Hükümet hep yaptığı gibi milyonlarca işçinin bu talebini görmezden geldi ve alay edercesine milletvekili maaşlarına zam yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın maaşına yüzde 26 zam yapılarak, maaşı 74 bin 500 TL olurken, emekçilere ise 'Aralık ayını bekleyin' dendi.

Bugün asgari ücret net 1603 TL.  Türk-İş'in kasım ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani açlık sınırı 1943 lira. Rakamlar ortada. Bu gerçeği elbette ki hükümette, komisyon görüşmelerine katılan patron temsilcileri de biliyor. Patronlar kâr peşinde koşarken, hükümette bir tercih yapıyor. Bir patron partisi olarak da tercihi hep patronlardan yana oluyor. Asgari ücretli bile isteye açlık sınırının altında bir yaşama mahkum ediliyor.

TÜİK verilerine göre bir yıl içerisinde süt, yoğurt, beyaz peynir, kaşar peyniri ve tereyağda enflasyon yüzde 25'i geçti.

Son bir yılda yumurtanın fiyatı yüzde 62,22 arttı. Asgari ücretlinin sofrasından eksik etmediği, edemediği patates, soğan son 1 yılda yüzde 37 zamlandı, taze meyvede zam oranı yüzde 33. Hele bebeği olan bir işçinin bebek maması ve bezine gelen zamlar nedeniyle gözüne uyku girmez oldu. Son 1 yılda bebek bezi yüzde 38, bebek maması yüzde 70 oranında zamlandı. Bu rakamlar bilinmez, bu rakamlar ulaşılmaz değil. Bu rakamları açıklayan bir devlet kurumu. Asgari ücretlinin gerçeği hükümetçe, patronlarca bilinmez değil. Ama gerçek başka. Gerçek bu görüşmelerden işçiler lehine bir kararın hiç bir zaman çıkmadığı. İşçi sendikasının da itiraz edip, çıkan zam oranına şerh koymaktan ileri bir tutum almadığı da hepimizin malumu.

Yılbaşında yüzde 15 kesilen vergi miktarı ekim ayında yüzde 20'ler seviyesine çıkıyor. Temel ihtiyaçlar için yapılan harcamalardan alınan dolaylı vergiler de cabası. İnsanca bir yaşam için asgari ücret vergiden muaf tutulmalıdır.”

Bakmadan Geçme