''Bağırmakta haklısınız!''

İlimizde geniş bir kesim tarafından tanınan Gazeteci Güngör Arslan, Ses Kocaeli Haber sitesinde ''Bağırmakta haklısınız!'' başlıklı çarpıcı bir yazı yazdı.

‘’Bağırmakta haklısınız!'’

Bugünlerde birileri çaresizlik içinde saldırıp bağırıyorlar.

Kime?

Tabi ki benle İsmet Çiğit’e.

Üç yıl önce benim yokluğumda bir mirasa konanlar bu mirası adam gibi kullanamadılar.

Birden bire adamın olmadığı yerde Abdurrahman Çelebi misali kendilerini gazeteci gibi görmeye ve yine kendilerini dev aynasında görüler.

Yokluğumdan faydalanıp gazeteci rollerine savundular.

Hemen hemen hepsi ya kendi kendilerine ya da konuştukları insanlara ‘ Bu kentin ikinci Güngör Arslan’ı olacağım, onun yerini dolduracağım’ dediler.

Sıkıntı yoktu benim için.

Kim ne isterse onu düşünebilirdi.

Ama bu işler öyle söylemekle olmuyordu.

Kolay değildi Güngör Arslan olmak.

Önce yürek lazımdı.

Sonra omurga.

Klavye başına geçtiğinde aslan kesilen ve TETİKÇİLİK yapan bir İT iki adamla karşılaştığında Allah Allah diye bağırıp kendisini fırına zor atmıştı.

Oysa ben sadece işimden dolayı onlarca kez saldırıya uğradım.

Arkamdan kurşunlandım.

Adamı yakaladım, polise teslim ettim ve hiçbir şey olmamış gibi geldim haber toplantısına katıldım.

Bir gece gözaltında kalanların nasıl günlerce haftalarca bunun ajitasyonunu yaptığını bu kentte herkes biliyor.

Ben ne kendimi acındırdım ne de boş kahramanlık yaptım.

Ben ne yaptımsa inandığım için yaptım.

Ne fukara edebiyatı ne de mağdur edebiyatı yaptım.

Hala onlarca mahkemeden yargılanıyorum.

Para cezaları ödüyorum.

Hala ifade vermeye gidiyorum.

Bunları yazıyor muyum?

Hayır.

Adam bir mahkemeye gidiyor başlıyor fotoğraf çekip kendini acındırmaya.

Oysa ben hergün adliye koridorlarındayım.

Peki, neden yargılanıyorum?

Adam mı dolandırdım, birisinin malına, mülküne ya da namusuna mı göz diktim.

Ya da birisini mi çarpıp tokatladım.

Gazetecilik yaptığım için yargılanıyorum.

Benim bir duruşum var ve bunu ne üç kuruşa ne de iki telefonluk korkuya feda ederim.

Şimdi yeniden sahnedeyim.

Hem de İsmet Çiğit gibi birisiyle.

Bu pek çok kişiyi rahatsız etti.

Kenti sömürenler, kentin rantını yiyenler şimdi rahatsız.

Ve tabi kendilerine yoklukta gazeteci sıfatı takanlar daha da rahatsız.

Saldırıyorlar.

Oturup yazı yazıyorlar.

Gülüyorum.

Ama daha da kötüsü acıyorum bunlara.

Çıktığı yeri beğenmeyenler şimdi aklı sıra bana ve İsmet Çiğit’esaldırıp prim yapmaya çalışıyorlar.

Böylelikle son günlerde yanaştıkları efendilerinin gözüne girmeye çalışıyorlar.

Bana ve İsmet Çiğit’e saldırmakla baştan sona haklılar.

Çünkü miras bu kadardı ve bitti.

Mirasın sahipleri şimdi geldi ve işin başına oturdu.

Artık size MAMA yok.

Bağırabildiğiniz kadar bağırın, anırabildiğiniz kadar anırın.

Sizi öpüyorum beyler.

Hem de çok öpüyorum.

Bakmadan Geçme