'Kaybettikleri canların bedeli olmaz'

Millet İttifakı'nın bileşenleri CHP ve İYİ Parti'nin ilk randevusu pazartesi günü akşamı İYİ Parti'nin ev sahipliğinde gerçekleşirken gündeme Hürriyet ve Yavuz Selim Mahalleleri başta olmak üzere tapu hakkı iktidar tarafından tanınmak istemeyen veya ticarileştirilmek istenen halkın sorunu da gündeme geldi. Dursun, ittifak ortağı İYİ Partililer'e o gerçeği şöyle izah etti:

VİCDAN MESELESİDİR

“Hürriyet ve Yavuz Selim vicdan meselesidir. 40 yıldır yaşayan mahalleli dişinden tırnağından aktarmış. 40 yıl önce çarpık sanayileşmede, ucuz işgücünü karşılamak üzere bu arkadaşlar geldi. Ne genel ne yerel idareler barınma sorunları için yatırım yapmadı. Bohçasını toplayan, yaşamak ve çocuklarını yaşatmak için geldik. Birbirimizden üstünlüğümüz yok.

Oraları yurt edindiler. Seçim dönemlerinde oylarını aldılar.

YÖNETİCİLER VATANDAŞI İŞGALCİ GÖREMEZ

Devlet çeşitli yasalarla tapu tahsis belgesi verdi, kişisel hak sahipliği verdi. Oralardan emlak vergisi alıyor, abonelikler bağlıyorsun ama hiçbir hizmet vermiyorsun. Vatandaşı gerek devlet gerek yerel yöneticiler rant olarak, müşteri olarak, işgalci olarak göremez. İnsan olarak görülmeli ve sorunları çözülmeli. Tespit doğru yapılmalı.

HALA DOĞALGAZLARI YOK

Zenginleştikleri falan doğru değil. Parayla ölçülemeyecek derecede çok ağır bedel ödediler, ödemeyi sürdürüyorlar. Bakın 21’nci yüzyıldayız, 2019 yılındayız. Hala doğalgazları yok. Sağlıkları için harcadıkları giderin haddi hesabı yok. Kaybettikleri canların bedeli yok, canın bedeli olmaz.  O bölgeye bakarken elimizi vicdanımıza koymalıyız. Onun için oralarda yapılması gereken tek şey var. Herkes sınır ithafını çözmüş, herkesin kullanım alanı belli.

FİİLİ DURUMA GÖRE

PARSELASYON YAPILMALI

Mevcut fiili duruma göre parselasyon yapılmalı. Bedelini ödemiş olana bedelsiz, bedelini kısmen ödemiş veya hiç ödememiş olana piyasa rayiç bedeli üzerinden değil emlak beyan değeri üzerinden ödeme yaptırılarak tapuları teslim edilmelidir.

KENTE ENTEGRE OLMALILAR

O bölgede hizmet almak ve ilçe merkeziyle, kentle entegre olmak durumunda. 150 bin vatandaş her gün banka hizmetlerinden dahi faydalanabilmek için gidip geliyor. 2 lira 75 kuruş. Türkiye’nin en pahalı ulaşım ücretini ödüyor. Yazık, günah. Böyle bir belediyecilik olmaz. Ben vicdanen böyle düşünüyorum. Hukuki olarak da zaten hak sahibidirler. Böyle düşünmek lazım. Bunun dışındaki bir alternatif yöntem oradaki insanları yok saymaktır. Dayatmaktır. Dayatma olmamalıdır.

MİLLET İTTİFAKI ÇÖZERSE…

Özhan Başkanım da müsaittir. 31 Mart’ta seçilirsek çözeceğimize inanıyorum. Bu işi Millet İttifakı olarak çözdüğümüzde siyasi olarak da önü açıktır.

Bakmadan Geçme