O borcu üretime değil betona yatırdık yol yaptık

“Adam yol yaptı abi”

“Bir savunma mekanizması olarak kullanılması tartışılabilir de adam harbi yol yapmış abi. Eskiden gidiş geliş tek şerit yolda kamyonların k….n kenarlarından karşı tarafı süzmeye çalışmaktan boynumuz tutulurdu. Bir de sollarsın adamı yanından geçerken, bir rahatlık p….da, sanki dakikalardır bize eziyet çektiren o değil.”

Kaynak: www.eksisozluk.com

**

Sözleşme ile turnuva arasına eğitim semineri sıkıştırdılar

Sendikacılık faaliyetlerini salt toplu sözleşmeler sonrası üyelerine sağladığı kazanımlar ile sınırlı tutmayan DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şubesi kısa bir süre önce sona eren futbol turnuvasıyla dikkatli üzerine çekmişti. Aynı zaman diliminde örgütlü olduğu işveren sendikası EMİS üyesi işyerlerinde tüm çalışanlarının yüzünü güldüren BMİS’te Gebze Şubesi araya ekonomi konulu eğitim toplantısı da sıkıştırdı.

Halka açıktı ama Sinoplular dâhil halk kayıtsız kaldı

Ankara Hacı Bayram Üniversitesi İktisat ve İdare Fakültesi Öğretim Üyesi, Birgün Gazetesi’ndeki köşe yazıları ile de bilinen Prof.Dr.Aziz Konukman’ı ağırladı. BMİS Gebze Şubesi’nin örgütlü olduğu işyerlerinden temsilcilerin katıldığı, halka da açık olan ve bu özelliği duyurulan ama Konukman’ın Sinoplu hemşerileri dahil halkın ilgisiz kaldığı seminerde Konukman, ülkemizin borçlanma modelinde edinilen kaynağın nasıl hovardaca kullanıldığına dair tespitlerini paylaştı.

Aydın: Mücadelemiz sürecek

BMİS Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın etkinliğin açılışında yaptığı kısa konuşmada zorlu bir sürece karşın etkili mücadelelerinin sürdüğünü ve süreceğini kaydetti. Ardından söz alan Konukman dövizle yapılan borçlanmanın döviz getirici üretime yönlendirilmesi gerekirken betona yatırıldığını belirtti. Esprili anlatımı ile dinleyicileri sıkmayan, sık sık güldüren Konukman özetle şunları kaydetti:

AKP iktidarı için şanslı bir durum

“ 2002’den bu yana AKP iktidarı söz konusu ve bu iktidarın büyüme hızını çok yüksek düzeyde tuttuğu dönemler var.

2007, aman Allah’ım. Müthiş bir büyüme. Yüzde 7’ler civarında ve Türkiye’nin ortalama büyüme potansiyeli yüzde 5.

Fakat biliyorsunuz dünya ekonomisi 2008’de krize giriyor, sıfır büyüme oluyor. Bütün işler bozuluyor. 2009’da 4.7 oranında bir küçülme var. Fakat ondan sonra ciddi bir tedbir alınması gerekirken, artık dünyada eskisi gibi hızlı büyüme şansınız yok, tersi bir durum oldu. Biraz da şanslı bir durum oldu AKP iktidarı için.

Amerika şirketlerini kurtarmak

için piyasaya para sürdü

Çünkü o dönemde dünya ekonomisi krize girince Amerika kendi şirketlerini kurtarmak için piyasaya baya miktarda para sürdü. Ortalık dolardan geçilmiyor. O dolarlardan çevre ülkeler de nasibini aldı. Dolayısıyla AKP iktidarı o dönemde baya ciddi bir kaynak kullandı. 2002 – 2007 arası inanılmaz bir kaynak şansı olan iktidar. 2008 krizinden sonra ‘eyvah her şey elden gidiyor’ derken Amerika’nın piyasayı dolarla boğması.

Kapitalizmin özüne aykırı bir durum

Dövizle borçlanıldığında kaynak döviz getirecek sektörlerde yatırım olarak değerlendirilse o para fazlasıyla geri döner. Örneğin ülkemizde metal iş kolunda yatırım yapsan, fazlasıyla kazandırır. Ama bizde o olmadı. Betondan sermaye birikimi diye adlandırılan AVM, köprü, yol gibi yatırımlara aktarıldı o borçlar. Halbuki bu kapitalizmin özüne de aykırı bir durumdu. Ve o borçlar üretimde değerlendirilseydi, ekonomik krizler de minimum hasarla atlatılırdı ki dünyada örnekleri vardır. Yeni Anayasa yönetimiyle birlikte Bakanlar sekreter haline geldi, kadro dahi atayamıyorlar. Damadı ekonominin başına getirmeleri, kendi kurdukları hukuk düzenine aykırı…”