'Önceliklerim çevre, kadınlar ve çocuklar'

CHP'den Gebze Belediye Meclisi'ne aday olan Ülker Yiğit bir zamanlar içinde yer aldığı Gebze Kent Konseyi'nde üretilen projelere kayıtsız kalınınca yılmadı. Meclise girerse önceliği çevre, kadınlar ve çocuklar olacak

Ülker Yiğit; Gebze’de gerek aktif siyasetin gerekse sivil toplumun renkli simalarından. CHP Gebze Kadın Kolları’nda birer dönem yöneticilik ve başkanlık yaptı. Halen Gebze Artvinliler Derneği Kadın Kolları Başkanlığı görevindeki Ülker Yiğit bu dönem üyesi olduğu CHP’den Gebze Belediye Meclisi’ne aday da oldu. Sıralamadaki yerine takılıp kalmayan Yiğit belediye meclisine seçilirse Gebze Kent Konseyi’nde hazırladıkları ama rafta kalan projelerini tamamlayacak:

 YEREL SORUNLARA DUYARSIZ KALMAM

“Belediye meclisine girersem kadın ve çocuklar üzerine sosyal projelerde yer alırım. Gebze’nin yerel sorunlarına duyarsız kalmam. Çevre, hassas olduğum bir konudur. 35 yıldır Gebze’de oturan biri olarak Gebzelilik, kentlilik bilinç ve ruhuna da sahibim.

KENT KONSEYİNDE ŞEVKİMİZ AZALDI

Gebze Kent Konseyi’nde kısa bir süre kaldık. GTÜ’nün enstitü yıllarından iki hoca geliyor, birlikte projeler üretiyorduk ama bunlar kent konseyi kurulundan geçmiyordu. Kurulun bu tutumundan ötürü bizim de şevkimiz azaldı. Gerçekten önemli projeler üretmiştik ama gerçekleşmesine olanak tanınmadı. Gebze Kent Konseyi Kadın Yürütme Meclisi giderek belediye imkanlarıyla gezilere giden, arada bir sohbetlerde bir araya gelen bir yapı halini aldı.

ÜNİVERSİTENİN ÖĞRENCİLERİ 

GEBZE’DE KONAKLASIN DİYE

GTÜ’ye il dışından, ağırlıklı olarak İstanbul’dan gelen ama konaklama için Gebze’yi tercih etmeyip dönen öğrencilerin, akademisyenlerin barınma sorunlarının çözümüne yönelik proje üretmiştik örneğin. Yaşlıların yalnız yaşadığı evlerde veya konumu müsait olan ailelerin evlerinde o çocukların kira bedeli ödeyerek veya ev işlerine yardımcı olmak şartıyla kalmalarını tasarladık. Yabancı kökenli öğrenciler için de uygun ev temin etmek, böylelikle ev sahibi ile misafirin birbirlerine dillerini öğretmesini hedefledik. Bu şekilde hem dilimizi yaygınlaştıralım hem de insanlarımız yeni diller edinsin istedik.

EVDEKİ ÜRETİMİ GELİRE 

DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN

Evdeki üretimini gelire çeviremeyen kadınlar için belediyenin yer tesis etmesini, kadınların herhangi bir bedel ödemeksizin o tezgâhları kullanmasını, hatta herhangi bir gerekçeyle tezgâhına gelemeyen kadının ürününü, komşusunun satmasını tasarladık ama tüm bunlar, tasarıda kaldı.

NELER YAPAMADIĞIMIZI ANLATIYORUZ

Yine yoksul çocuklar için eğitim sponsorları bulmak, ilkokuldan üniversiteye kadar eğitimlerini onların maddi desteğinde sürdürmeyi sağlamak istedik.

Kent konseyi için Fatih Devlet Hastanesi yakınında tahsis edilen kent meclisi binasının da kötü bir lokasyonda yer alması bir diğer etkendi.

Ne yazık ki şahsım dahil kent konseyinin üyelerine sorulduğunda bizlere düşen neler yaptıklarımızı değil, neler yapamadıklarımızı açıklamak oluyor.”

8 Mart eğlenilecek 

bir gün değildir

Ülker Yiğit, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne dair şu değerlendirmede bulundu: “Bence 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’dür. Sömürülen kadının emeğinin karşılığının alınması için önemli bir gündür. Bugüne anlamını katan tepkinin çıkış gerekçelerini araştırdığımızda sadece emek sömürüsüne karşı değil aynı zamanda cinsel tacize karşı da bir tepki olduğunu görürüz. Kadın istihdamında da önemli bir çığır açmıştır.

EVDEKİ EMEĞİ GÖZ ARDI ETMEZ

Ev kadını da elbette bir emekçidir hatta maddi karşılığını alamadığı bir emeği sarf etmektedir. Ama bugünü Dünya Emekçi Kadınlar Günü diye tanımlamak, evdeki emekçinin ve emeğinin göz ardı edildiği anlamına gelmez. Evde, ev işyeriyle boğuşan kadın da, evdeki emeğini, üretimini satmaya çalışan kadın da emekçidir ve bugünün bir parçası, bileşenidir. ABD’de emekçi kadınların cinsel tacize karşı da tepki koyması, o isyanın ve günün istisnasız toplumun tüm kesimlerinden kadınların günü olduğunun göstergesidir.

ADI BU ZEMİNDE TARTIŞILMAMALI

Sisteme dönüp baktığımızda, içi boşaltılmak istenen bir 8 Mart ile karşı karşıyayız. Özellikle içinde bulunduğumuz dönem itibariyle bu günün adı kesinlikle Emekçi Kadınlar Günü olarak kalmalıdır. Ne zaman ki kadının emeği, evdeki emekçi dâhil olmak üzere tam anlamıyla karşılığını bulur, hakkını edinir. O zaman tekrar günün adına dair konuşabiliriz ama bence günümüz itibariyle tartışmaya bile gerek yoktur.

EĞLENCE GÜNÜ DEĞİLDİR

İlçemizdeki 8 mart kutlamalarına baktığımızda özellikle belediyeler tarafından yapılanları üzüntüyle takip ediyorum. Öncelikle gün bir eğlence günü değildir, günün merkezine eğlenceyi alamazsınız. Belediye etkinliklerinde 8 Mart’ın tarihine dahi değinilmeden salt eğlencenin merkeze alınmasını kınamak bir tarafa, bu etkinliklere katılan hemcinslerimi de üzüntüyle izliyorum.

ANMA, HATIRLAMA,

KONUŞMA GÜNÜDÜR

8 Mart bugünün şehitlerini anma, hatırlama günüdür. Günümüz gerçekleri üzerinden kadınların sorun ve çözüm önerilerinin konuşulması, tartışılması gereken bir gündür. Güne dair etkinliklerin içeriği her zaman doldurulmalıdır.

Hemşeri derneklerinde 

biraz daha özgürsün

Gebze Artvinliler Derneği’nde kadın kolları başkanlığı görevimi 2018 yılının ocak ayından bu yana sürdüren Ülker Yiğit, siyasetle sivil toplum kıyaslamasında STÖ’de başkanlığın siyasete kıyasla daha özgürlük içerdiğini kaydetti: “50 kadar kadın üyemiz var. çoğu aktif değil. Hemşeri derneklerinde dünden bugüne yerleşik erkek egemen havayı dağıtmak kolay olmuyor. İlerleyen yıllarda, zamanla aşılması gerektiğini düşünüyor, mücadele ediyorum. Hemşeri derneklerinin ana kademe yönetimlerine kadınların daha fazla teşvik edilmesi de bu olumsuzluğun giderilmesinde etken olacaktır. Ayrıca kahve oyunları alışkanlıklarının sürmesi de kadının ayağını kesen bir diğer önemli etken.

Bir siyasi partide kadın kolları başkanlığı ile hemşeri derneğinde kadın kolları başkanlığı farklı. Hemşeri derneklerinde biraz daha özgürsün.

RECEP DURSUN GURUR 

DUYDUĞUM BİR HEMŞERİMDİR

Recep Dursun’u partide tanıdım. Hak hukuk adaletten yana, mesleğine uygun bir adam. Şahsına desteğim, hemşerilikle ilgili değil ama Recep Dursun gibi bir hemşerim olmasından gurur duyuyorum. Siyaseten desteklerde önceliğim doğru insan olmasıdır. Recep Dursun doğru ve desteği hak eden bir insandır.

HEMŞERİ DERNEKLERİ TARAFSIZ OLMALI

Hemşeri derneklerinin bu dönemlerde herhangi bir adaydan net tavır almasını doğru bulmuyorum. Zaten bazı derneklerin yönetimlerinin o konuda yaptığı açıklamalar da yanlış olması bir tarafa, gerçekçi de olmuyor. Bizim derneğin yönetiminin bu süreçteki tarafsız, objektif tavrını doğru buluyorum. Tüm adaylara, partilere eşit mesafede olmalıyız ve öyleyiz.

“Anneler gününü 

önemsiyorum”

Sevgililer Günü, kapitalist sistemin insanı sadece tüketime yönlendirmek için ürettiği, bence hiçbir şey ifade etmeyen bir gündür. İnsanların birbirine duygusal yönden aşkı başka bir şey, bir güne zaten kısıtlanamaz. Aslolan tüm insanların, canlıların birbirine her gün hissettiği veya hissetmesi gereken sevgi olmalıdır.

Anneler günü, bir güne sığdırılamaz elbette ama annelerin ve anneliğin öneminin anlaşılması için önemli bir gündür. Kapitalizm tarafından tüketim dejenereliğine tabi tutulmadan, çeşitli gerekçelerle ihmal ettiğimiz annelerimizin hatırlanmasına da sebep olmaktadır. Çocuğunu kaybeden. evlat acısı yaşayan, fiziken hiç anne olamayacak kadınlar için üzülürüm ama onların da bugünü anlayış ve olgunlukla karşılayacağını düşünüyorum.”

Ülker Yiğit kimdir

07 Ağustos 1965’te Artvin’de dünyaya geldi. Çocukluğu ve gençliğinin önemli bölümü İstanbul’un Bakırköy İlçesi’nde geçti. Yeşilköy 50’nci Yıl Lisesi’nden mezun oldu. Halen açıktan eğitim gördüğü İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nün ikinci sınıf öğrencisi.

Lise yıllarında, okulun öğrenci başkanlığını yaptı. Gebze Kent Konseyi Kadın Yürütme Meclisi’nde, Aysel Kolsuz’un başkanlığı döneminde görev aldı. Oğlunun ilk ve orta dereceli öğrencilik yıllarında sınıf anneliği, okul aile birliği yöneticiliği gibi görevler üstlendi. Bir dönem CHP Gebze Kadın Kolları Başkanlığı yaptı. Halen Gebze Artvinliler Derneği Kadın Kolları Başkanı.

Bakmadan Geçme