Osmangazi'ye salon isteğimiz Mecliste temsil temennimiz

İlk bölümünden itibaren yoğun bir okur ilgisi gören yazı dizimizin bugünkü bölümünde yerel seçim döneminin getirdiği doğallıkla Caferiler’in gerek hizmet gerekse belediye meclisinde temsili konularına değindik. Siyasi parti farkı gözetmeksizin her partinin önce aday adayları, sonra adayları tarafından kapıları kesinlikle çalınacaktır. Biz bir anlamda, o aday adayları ve adaylarından önce o soruları adeta onlara rağmen veya onlar adına sormuş olduk. Bu konuyu da derneğin sekreteri Hasan Apaydın ile konuştuk:

Önümüz yerel seçim. Siyasiler sizlerin de kapısını çalacaktır?

Bizler de burada yaşamamız hasebiyle bizimde belediyeden, belediye başkanlarından isteklerimiz olacaktır. Öncelikle tüm vatandaşların daha iyi yaşayabilmesi için bazı imkânların geliştirilmesi her vatandaş gibi Caferi vatandaşlarında istekleri arasındadır.

Öncelikli isteğiniz hangisi olacaktır?

Biz Aşura programını 12 yıldır dışarıda, stadyumda yapıyoruz. Örneğin stadyumun toprak olan kısmında bir kapalı salonyapılmasını isteriz. Bu şekilde biz de programlarımızı kapalı bir alanda icra etmiş oluruz. Kışın soğuğu yazın sıcağında, güneşin yağmurun altında biz yıllarca program yaptık. Ama bundan sonrası için belediyeden bizim tabi ki böyle bir beklentimiz olacaktır. Böyle çok amaçlı bir salonun yapılması vatandaşlarımıza hizmet bakımından güzel olacaktır.

Bu sorunun kesin bir yanıtı elbette yoktur ama gözlemlediğiniz kadarıyla; Caferiler yerel seçimde hangi adaya oy verip destekleyeceğini hangi kriterler üzerinden belirliyor?

Seçilen belediye başkanından herşeyden önce gerçekten bu yaşadığımız muhite, coğrafyaya hizmet bekleriz. Bizim kesinlikle ne şahıs ne parti davamız yoktur. Biz hizmetlere bakarız. Herkes gelir burada yapmak istediklerini anlatır. Biz de toplumumuzla otururuz. İstişaremizi yaparız. Halkımız kimin vaatleri aklına yatarsa, hoşuna giderse ona destek olur.

Darıca Stadı’nın yanındaki spor salonu, ihtiyaçlarınızı gidermek için yetersiz mi?

Bu yakınlarda stadyuma alternatif olarak kullanabileceğimiz bir kapalı salon yok. Darıca’da bir kapalı spor salonu var. Orası da bize uzak. Biz buradan vakfın önünden binlerce insan stada yürüyerek gidiyoruz. Darıca merkezine, spor salonunun oraya yürüyerek gitmemiz çok zor. Bize öyle bir yer olacak ki yürüyerek gitme mesafesinde olacak. Bu kadar insanı da alabilecek. Biz spor salonunu bir sene kullandık yağmur vardı diye. Ama halkımızın birçoğu dışarıda kaldı. Salonu bir kere kullandık ama verimli olmadı. Çünkü buradan 40-50 otobüs taşıma yaptı. Bu taşımacılığı da biz istemiyoruz çünkü bu o günün ruhuna ters düşüyor. Halk bize yolda katılıyor. Biz buradan Aşıroğlu Caddesi’ne geçene kadar belki de 1000 kişi bize bu arada katılıyor. Otobüsle gittiğimiz zaman birçok vatandaş, buraya gelip otobüse binemediğinden programa katılamıyor. O bizim için uygun olmuyor.

Senede bir defa gerçekleşen etkinlik için buradan ilçe merkezi yakınına yürümek, göze alınabilir bir zahmet değil mi?

Öncelikle oradaki salon da yetersiz. Diğer bir açıdan yürüme mesafesini uzattıkça emniyet tedbirleri bakımından sıkıntı yaşıyoruz. Her yıl gerçekleşen bir etkinlik olduğu için biz her yıl birkaç ay öncesinden güvenlik toplantılarına başlıyoruz. Allah korusun bu toplum içine birileri girer, provokasyona yönelik bir şeyler yapmak ister. Bu bizim için sıkıntı olur. Onun için mesafenin uzaması bizim için dezavantajdır. Bu alan bu caddeler bizim yaşam alanımız olduğu için herhangi bir sıkıntımız yok ama Darıca merkezine yürümeye karar verirsek o alan güvenlik tedbiri bakımından biraz riskli olur.

Başka ne tür beklentileriniz var?

Onun dışında vatandaşlarımız adına özel bir hizmet yok. Vatandaşımız için en güzel hizmet ulaşım, park hizmetlerinin daha da gelişmesidir.Salonu da biz Muharrem Ayı etkinliği gerekçesiyle bir gün kullanacağız. Diğer günler diğer vatandaşlar da kullanacaktır. Bizler o salonda spor da yapacağız.

Muharrem Ayı içinde belediyeden iftar yemeği talebiniz oldu mu veya belediyeden size bir, ‘İhtiyaç var mı?’ yaklaşımı oldu mu? Örneğin Kartal’da belediye 12 gün boyunca iftar yemeğinin lokma sahipleri arasında yer aldı.

Bu konuda belediyemizden bir girişim, bizden de talep olmadı. Halkımız ihsan adı verilen yemeğe katkıda bulunuyor. Alevi canların 12 günlük orucuna belediyenin/belediyelerin teklifinin olması doğru. Bizim ihtiyacımız yok, böyle bir talebimiz yok. Ama sorulabilirdi.

Yerel seçimde belediye başkan adaylığından sonra en önemli makam belediye meclis üyeliği. Caferiler’in belediye meclisinde temsiliyeti ölçeğinde beklenti nedir?

Genel veya yerel seçimlerde, özellikle yerel seçimlerin belediye meclis üyeliklerinde bize bu soru geliyor. Biz de diyoruz ki;‘halkın iradesini göstereceği seçimlerde siz halka ne kadar değer verirseniz, yanınızda onlardan birilerine yer verirseniz, halkın size teveccühü daha fazla olacaktır.’ Bu kaçınılmazdır. Siz büyük bir topluluktan yanınızda kimseyi bulundurmazsanız yarın da o topluluğa, ‘Hadi gelin bana oy verin’ demeniz çok zordur. Kim değer fazla verirse halk da değeri daha fazla verir. Tersi olursa, daha az değer verir.

Darıca Belediye Meclisi’nde parti farkı gözetmeksizin toplam kaç Caferi yer almasını istersiniz?

Sayı belirtmiyoruz. Bizim önereceğimiz şahsa onların vereceği konum önemli. Kötü bir yere konulursa teveccüh görmez. Bizde önereceğimiz isimde elbette niteliğe ve yeteneğe önem veriyoruz. Bunların hepsi bir terazi sisteminde dengelenecek. Aksi takdirde bizim sayılar üzerinden bir teklifimiz kesinlikle olmaz.

Herhangi bir siyasi partiyle ilişkilendirildiğiniz oldu mu hiç? Partilere yaklaşımınız nedir?

Kurum olarak herhangi bir partili bugüne kadar olmadık ve bundan sonra da olmamız mümkün değil ama her partiye gönül veren insanımız olduğu gibi her partide de bizleri temsil edecek, listelerde yer alacak kimselerimiz oluyor. O yüzden de her bir Caferi vatandaşın, siyasi görüş olarak kendine yakın gördüğü ve listesindeCaferi bir vatandaşın olduğu partiye oy vermesi gayet doğaldır. Meclise girmesi yüksek ihtimalli partiler genellikle listelerinde Caferiler’e yer veriyorlar. Listede kendilerinden birilerini gördüklerinde Caferiler o partiye daha çok yöneliyor ama listede kendilerinden hiç kimseyi görmezlerse Caferiler’in teveccühü de azalıyor.

Herhangi bir siyasi ideolojisi olan Caferi vatandaş, gönül verdiği partinin listesinde Caferi görmezse…

Siyasi görüşü aslında farklı olan bir Caferi vatandaşın sırf bu faktörden ötürü, gönül verdiği partinin listesinde Caferi görmeyince farklı bir partiye oy verdiğine tanık olduk.

Kocaeli Zirve’nin notu

Dizimiz yerel seçim haber yoğunluğunda, mevcut şartlarda sürdüğünden ötürü dün yayınlanacağını duyurduğumuz bu bölüm bugüne sarkmıştır. Önüne geçemediğimiz aksaklığın getirdiği ertelemeden ötürü okurlarımızdan özür dileriz.

Yazı dizimiz önümüzdeki hafta içinden itibaren sürecek.

Arşiv foto: Vakıf Başkanı Kemal Utar, başkan yardımcısı Ali Rıza Utar ve sekreter Hasan Apaydın’ın vakıflaşma sürecinde, Ehl-i Beyt Derneği yönetimi olarak Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’ı ziyaretinden. (Ekim/2015)

Beşinci bölümde

Caferiler ve dini eğitim..

Dini eğitimlerini hangi ülkelerde giriyorlar, niçin oralara gidiyorlar.

Eğitim müfredatında Alevilik, Caferilik.. Durum ne, ne olmalı?

Yurt içinde eğitim için çözüm önerileri ve girişimleri ne..

Darıca Belediyesi’nden nereyi niçin talep ettiler. Neden alamadılar…

Dizimizin önümüzdeki hafta içi yayınlanacak beşinci bölümünde.