Vatan Partisi Gebze'den 'İstanbul Sözleşmesi'ne büyük tepki!

Vatan Partisi Gebze İlçe Sekreteri Mustafa Cerit, basına yaptığı açıklamada şunları söyledi;

''İYİ Parti Gebze İlçe Gençlik Kolları Başkanı Sayın Oğuzhan Şahin, "İstanbul Sözleşmesi tartışmaya kapalıdır. Türkiye her gün kadına karşı her türlü şiddet ve kadın cinayeti haberleri ile sarsılmaktadır. Kadına karşı ayrımcılığın ve zulmün kalbimize çivilendiği bu günlerde İstanbul sözleşmesinin tartışmaya açılması kabul edilebilir değildir" diye süslü laflarla bir açıklama yapmış.

Ben de bu genç kardeşimize bazı sorular soracağım.

1. İstanbul sözleşmesini okudun mu, yoksa, kadına şiddeti önleme başlığına bakarak mı İstanbul sözleşmesini savunuyorsun?

2. İstanbul sözleşmesi bugün yürürlüğe girmiyor. 2014 den bu yana yürürlükte. Kadın cinayetlerini önlememiş, tam tersine artmış.

3. Doğal iki cinsiyet (Kadın ve Erkek) dışında toplumsal cinsiyet veya cinsel yönelimden ne anlıyorsun?

4. Bu sözleşmenin uygulanıp uygulanmadığını çok geniş yetkilerle donatılmış, dokunulmazlığı bulunan, büyükelçi yetkilerine sahip (GREVIO) denilen kişilerin denetlemesine emperyalizmin doğrudan ülkemiz içişlerine el atmasına ne diyorsun?

5. Bu sözleşmeyle eş cinselliğin normalleştirilmesine, belediyelerin eş cinsellik yürüyüş ve propaganda yapmasına ne diyorsun?GREVİO raporlarını okudun mu? Bu raporlarda PKK ve FETÖ ile mücadelenin kadınlara zarar verdiği yönündeki raporlarını biliyor musun?

Zina tekrar suç kapsamına alınsın!

Emperyalizmin dayatması ile zinanın suç sayılmaması yönünde çıkarılan yasa nedeni ile, gerek kadın gerekse erkek nikahlı iken başkaları ile yaşamaya başlamış. Kadın yaşadığı erkekten çocuk yapmış, bu çocuk kadının nikahlı kocasının üstüne kaydedilme hikayeleri ile doludur. Bu yasaları dayatanlar aile düşmanıdır. Aile yapımızı tehdit etmektedirler.

Emperyalizmin dayatması ile hiç kimsenin okumadan imzaladığı, yine okumadan oy birliği ile meclisten geçirdiği bu sözleşme tartışılmalı, sözleşmeden çıkılmalı, en azından bazı maddelerine şerh konulmalıdır.

Şiddet propagandası kabul edilemez

Bakın batı emperyalizminin ve o kültürden etkilenen işbirlikçilerinin bize dayattığı kültüre; sineması ile televizyon dizileri ile basın yayınları ile her an her kanalda şiddet. Sadece kadına şiddet değil, erkeğe de şiddet.

Eş cinsellik propagandası kabul edilemez

Çocuklarımızı eş cinsellikten, insanımızı şiddetten, erkeğimizi bu yüz kızartıcı durumdan koruman tek yolu aydınlanmadır, Atatürk devrim ve programlarıdır.

İstanbul sözleşmesi tersini dayatıyor. Bu kabul edilemez.

İhtiyacımız İstanbul sözleşmesi değil, aydınlanmadır.

Bizim 6284 sayılı yasamız zaten kadını koruyan bir yasadır. Yasa yönünden bir sorunumuz yoktur. Sorun eğitim ve kültür sorunudur. Cumhuriyet devriminin getirdiği kültür ve eğitim anlayışından uzaklaştıkça kadına şiddet ve kadın cinayetleri artmaktadır. Aydınlanmacı bir eğitime ve aydınlanmacı kültüre kavuşmadan hangi yasayı çıkarırsanız çıkarın, şiddeti önleyemezsiniz.

Atatürk döneminde, Avrupa'da kadının adı yokken, seçme ve seçilme hakkını alan Türk kadının, Emperyalizmden alacağı bir korumaya ihtiyacı yoktur.''