Tahsin  Keskin

Acayip bir toplum olduk

Tahsin Keskin

Dün kurduğumuz şirketin şubesini açmak için yönetim kurulu kararını aldıktan sonra önce notere sonra da resmi başvurumuzu yapmak için Kocaeli Ticaret Odası’na (KOTO) gittik.

İçeride 8-10 kişi var ama sıra numarasına göre göre en az 15 kişi benden önce sıra almış görünüyordu.

Bekle bekle bir türlü sıra gelmiyor.

İlk defa orada şirket açtığıma pişman oldum.

Neyse, yapacak bir şey yok bekleyeceğiz artık.

Yaklaşık 1,5 saat bekledikten sonra içeriye giren bir kişi elindeki evrakları gişedeki memura uzatarak ‘’Şirket başvurusu için az sonra gelecekler, ilgilenirsiniz’’ dedi ve gitti.

Beş dakika kadar sonra iki kadın bir erkek içeriye girdi, bayanlardan biri gişeye yaklaşınca, gişedeki memur ‘’Ben sizi çağıracağım. Siz oturun isterseniz’’ dedi.

İşin garip tarafı torpilli olan bu kişiler hemen benim yanımdaki koltuklara oturdular.

Kendi aralarında konuşmaya başladılar.

Aralarındaki konuşmaları duymamaya imkan yok. Bağıra bağıra konuşuyorlar çünkü.

Konuşmanın konusu da ‘Türkiye’de insanların uğradıkları haksızlıklar’

İnsanlara şöyle haksızlıklar yapılıyor, böyle torpiller yapılıyor, insan haklarına saygı kalmadı gibi cümlelerin ardından gişedeki memur onların işlemini yapmak için onları yanına çağırdı.

Ben hepten ifrit oldum.

Gişede görev yapan bayanın yanına gidip ‘’Ben saatlerdir burada bekliyorum ama siz 10 dakika önce buraya gelenlerin işlemlerini yapıyorsunuz. Adalet mi bu?’’ dedim.

Görevli bayan ‘’Şirket açılışlarına öncelik veriyoruz’’ dedi.

Güler misiniz, ağlar mısınız?

KOTO, şube açılması için başvuru yapan üyesini saatlerce orda bekletiyor, yeni şirket açacak firmanın işini 10 dakikada çözüyor.

Bunun adalet neresinde?

Veya gerçekten durum böyle mi?

Üstelik KOTO’da bir şirket açılışının bedeli 13 bin lira iken şube açmanın bedeli 30 bin lira.

Şube açılışı şirket açılışı olarak neden görülmüyor?

KOTO üyelerini saatlerde neden orda bekletiyor, anlamak mümkün değil?

Bu arada agresif tavırlarımın farkında olan en sağ taraftaki gişede görev yapan bayan, sağ olsun işlemlerimle son derece titizlikle ilgilendi, işlemlerimi yaptı, bana çok yardımcı oldu.

İyilik yapan herkesten Allah razı olsun, bu millete kim eziyet çektiriyorsa da Allah onu bildiği gibi yapsın.

NASIL BİR TOPLUM OLDUK?

Gece saat 23.00 sıralarında yeni işyerinden çıktıktan sonra gazetenin ofisine geçip köşe yazısını yazmak için acale ediyordum.

Ofise kısa bir mesafe kala yolun tam ortasına park etmiş yabancı plakalı bir araç gördüm.

Korna çaldıktan sonra araçtan inen genç, bozuk Türkçesiyle  ‘’Abi şoför bankamatikten para çekmeye gitti, şimdi gelir’’ dedi.

Üç-beş dakika bekledikten sonra aracın şoförü gelince ‘’Üstadım Almanya’da böyle yol ortasına park edebiliyor musunuz?’’ diye sordum.

Alamancı da ‘’Almanya’da yaptırmazlar ama Türkiye’de herkes böyle yapıyor’’ demesin mi?

‘‘Nasıl yani, Türkiye’de böyle park edenler var diye siz de böyle park etmek zorunda mısınız?’’ diye sorunca ‘’Türkiye’de insana saygı yok maalesef. Almanya’da insana saygı var’’ deyince hepten afalladım.

Kendisine dönüp ‘’Hadi bak işine kardeşim, arkadaki araçlar çoğaldı, yürü git. Herkes benim kadar sabırlı olmaz, Vallahi burada döverler seni’’ dedim.

Bu anlattığım iki örnekte de insan haklarından ve saygıdan söz edenler asıl insan haklarını ihlal ediyor olması dikkat çekici değil mi?

Türkiye’deki, insan haklarından şikayet edeceksiniz ama bu ihlalleri kendiniz yapacaksınız.

Çok acayip bir toplum olmadık mı?

Hatta çok açık bir ifadeyle, utanması olmayan bir toplum olduk.

Yorumlar 2
İzmitli 12 Haziran 2024 12:07

Türkiyte'nin düzeni bu Tahsin bey. Yurt dışından gelip Türkiyeyi eleştirenlerde buraya geldiğinde aynı oluyorlar. bu ülkede skıntı var bence.

Aydın Muharem Arman 12 Haziran 2024 11:52

Sen de herşeye şaşırıyorsun. Halâ Türkiye'de yaşadığının farkında değilsin. Cep telefonlarında da yeni müşteriye daha iyi ücret çıkarılıyor. Eski olana daha kazık değilmi. Bu sistem böyle yürüyor. Anla artık Tahsin efendi.

Yazarın Diğer Yazıları