CORONA AŞISI OLAN KALP KRİZİ Mİ GEÇİRİYOR?
20 Ağustos benim doğum günümdü. Cuma gününü sadece dost ve sevdiklerime ayırmıştım.
Dolu dolu bir gündü.
Öğleden sonra gazeteye geldim, diğer zamanlardan daha çok bir vaktimi çalışma arkadaşlarımla geçirdim.
Çok da iyi oldu.
Doğum günüm için gelen dostlarımla uzun uzun sohbetler ettik.
Bu sohbet enasında da kimler ne yapıyor, sağlık durumları nasıl diye çok daha etraflıca konuştuk.
Konuşmamız esnasında yakın arkadaşlarımız içerisinde ne kadar çok yakınımızın kalp krizi geçirdiğini veya beyninde pıhtılaşma olduğunu fark ettik.
Herkes o kadar çok örnek vermeye başladı ki bir ara İsmet Ağabey (Çiğit) ‘’Hastalık konuşmaktan fenalık geldi, artık bunlardan bahsetmeyelim’’ demeye başladı.
Bundan 2 ay kadar önce de bir amcamın oğlu aniden fenalaşarak Sakarya Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Amcamın oğlu hala hastanede ve hastalığını corona aşısının tetiklemiş olabileceğinden şüpheleniliyor. Durumu stabil.
Cumartesi günü bir başka amcamın oğlunun kalp krizi ile yine hastaneye kaldırıldı.
Nihayet Pazar günü öğleden sonra aldığımız bir haberle yıkıldık.
Teyzemin kızı kalp krizi nedeniyle Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu.
24 yaşındayken kocası öldükten sonra bir daha hiç evlenmeyen, küçücük tek evladını helali haramı öğreterek yetiştiren, ailede hiç kimsenin toz kondurmadığı, çok sevdiğimiz Fadime Ablamızı kaybetmiştik.
Sapa sağlam birinin sabah kahvaltısında aniden kaybetmenin şoku tüm ailemizi derinden sarstı.
Nurlar içinde uyu Fadime Ablam.
Bunların hepsi şans olamaz.
Bunların hepsinin üstüste gelmesi rastlantı da olamaz.
Bu saydığım yakın ve akrabalarımın hepsinin ortak yanı corona aşısı olup kan sulandırıcı kullanmayan kişiler olmasıydı.
Kalp krizi geçiren veya beyninde pıhlaşma olanların corona aşısı yaptırıp ancak kan sulandırıcı kullanmayan kişiler olduğu gerçeğiyle karşı karşıya mıyız acaba?
Corona aşısı olanların kan sulandırıcı hap da kullanması gerekiyor mu?
Sağlık Bakanlığı’nın bu konu ile ilgili ivedilikle bir açıklama yapması gerekiyor.
Yoksa yarın hepimiz için geç olabilir.
----------------------------------------------
AK PARTİ’Lİ GENÇLERİ KİM KIŞKIRTIYOR?
Ak Parti Kartepe İlçe Gençlik Kolları Başkanlığı’na eski bir MHP’li olan ve ailece MHP kökenli Nihat Erim Dizdaroğlu’nun atanmasını protesto eden Ak Parti Gençlik Kolları üyesi gençler, gecenin bir yarısı Ak Parti il binası önünde toplanarak atamayı protesto ettiler.
Neden gecenin yarısında böyle bir eylem yapmak gereği duydular acaba?
Sanki gençlik kolları başkanı olarak CHP kökenli birini atamışlar.
Sanki FETÖ’cü birini atamışlar.
Gerçekten merak ettim de gençlik kollarında FETÖ’cü çıkan onca kişi varken bu protestoyu yapmak neden hiç aklınıza gelmedi?
Oysa tam yeri ve vaktiydi o zaman.
Bu olay, Ak Parti’nin hiç de alışık olmadığı bir durum.
Bu protesto sıradan bir olay değil.
Bu işin altında başka bir şey var.
Protestoya katılanları değil, onları böyle bir şeye sevk edenleri bulmak gerekiyor.
Bu gençler, gecenin bir vakti Ak Parti il binasına giderek söz konusu atamayı protesto etmediler aslında, resmen Ak Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş’e yürümüşlerdir.
Hatta hedeflerinin bir üstü olduğunu düşünüyorum.
Şimdilik bu kadarını yapabildiler.
İşin bir başka boyutu da olayın gazetelere servis edilme şeklidir.
Protestoya 70-80 kadar genç gelmiş olmasına rağmen bunu bazı muhalif gazetelere 200-300 kişi olarak servis edilmesi de olayın akışı ile hiç bağdaşmıyor.
Sanki Ak Partili gençler kazan kaldırmış gibi…
Yok, yok!
Dün geceki olay hiç normal gelmedi bana.
