Tahsin  Keskin

Akli melekelerini yitirmişler!

Tahsin Keskin

Mübarek ramazan ayı bitti, şimdi üç gün Ramazan Bayramı'nı idrak edeceğiz. 

Beni takip edenler bilirler, tatiline, keyfine düşkün biriyim.

O yüzden ne bayramlarda ne de Cumartesi, Pazar günleri köşe yazıları yazmıyorum.

Ancak bu Ramazan Bayramı'nın üç gününde de yazılarımı okuyacaksınız.

Çünkü o kadar çok ifrit olduğum konu var ki hepsi bu 3 güne nasıl yetecek, onu da bilmiyorum.

ŞEKER BAYRAMI DEĞİL RAMAZAN BAYRAMI!

Öncelikle bu bayramın şeker bayramı olmadığını belirtmek isterim.

Şeker ikram etmeyle şeker bayramı olmaz.

Tıpkı Kurban Bayramı’na et bayramı demediğimiz gibi.

Çok mu önemli?

Evet, çok önemli.

Şeker Bayramını daha çok oruç tutmayan ve dine fazla ehemmiyet göstermeyenler tarafından kullanırken bu bayrama daha çok önem verenler Ramazan Bayramı olarak ifade ederler.

Ne ramazanla, ne dinle, ne oruçla, ne müslümanlıkla hiçbir ilgisi olmayan şeker bayramı ismini anlamam mümkün değildir.

Bizim hiçbir zaman şeker bayramı geleneğimiz de olmadı. 

Adriyatik’ten Çin Seddine kadar olan topraklarda yaşayan bütün Türkler bu bayramı Ramazan Bayramı ismiyle anıyorlar.

Sözümün en başında dediğim gibi idrak etmekteki amacım  ‘’anlamak, kavramak, algılamaktır’’

O yüzden bu bayramı şeker bayramı olarak değil özüne uygun olarak Ramazan Bayramı ile ifade etmek gerekiyor.

Tekrar Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, herkese mutlu bayramlar diliyorum.

 

AKLİ MELEKELERİNİ YİTİRMİŞLER

Bu hafta itibariyle birkaç yerde Kocaelispor’un ara transfer döneminde kadrosuna kattığı Ramil Sheydayev’le ilgili akıl almaz şeyler okudum.

Yazılanlara göre Ramil Sheydayev Kocaelispor’da uçuyormuş, kaçıyormuş, rakipleri ona yetişemiyormuş, müthiş işler yapıyormuşmuş.

Hatta Göztepe maçını o almışmış.

Anlaşılan yönetimden birileri bizim basındaki arkadaşlarımızı aramış ki, hiçbir sebep yokken Ramil Sheydayev’i yerlere göklere sığdıramaz olmuşlar.

Siz ya aklınızı kaybettiniz ya da kiraya verdiniz.

Aklı başında biri Ramil Sheydayev için uçuyor, kaçıyor, müthiş bir oyuncu deyip, Kocaelispor’a maç kazandırıyor, ifadelerini kullanabilir mi?

Böyle bir yazı direktif gelmeden yazılır mı?

Ya da bazı arkadaşlarımız akli melekelerini kaybetti, bu da olabilir.

Bu kadar açık ve net yazıyorum.

Gerek Ramil Sheydayev’in gerekse Christian Kouakou’nun futbolcu olduklarına kanıt istiyorum.

Bu kadar futbolcu olduklarına inanmıyorum yani.

Herkes yalan söylebilir, yanılabilir ama rakamlar asla yalan söylemez.

Kocaelispor forması ile 10 maça çıkan Ramil Sheydayev’in şu zamana kadar ne golü ne asisti var.

Bu kadar iyi golcü olduğunu ifade ettiğiniz bir golcünün 10 maçta 1 gol ya da 1 asistinin olmamasını nasıl açıklayabilirsiniz?

Komik değil mi?

Yanlış anlamayın, üstelik bu oyuncu forvet oynuyor.

Güya golcü yani!!!

Siz taraftarla dalga mı geçiyorsunuz?

Bu yazıları yazanların Ramil Sheydayev’i transfer edenlere jest yapmak isterken nasıl bir duruma düştüklerinin farkındalar mı acaba?

Bunca çöp oyuncuya verilen milyonlarca liranın hiç sorumluluğu yokmuş gibi bu yönetim kurulu üyelerinin hala görevlerine devam etmelerini de kabullenemiyorum.

Tek suçlu Engin Koyun’du, öyle mi?

Engin Koyun gitti, Kocaelispor kurtuldu.

Kocaelispor hala çok yazık ediyorsunuz.

Çok yakında ne demek istediğimi anlayacaksınız ama yine iş işten geçmiş olacak.

BAŞKAN RECEP DURUL’U ALKIŞLAYALIM MI?

Bu yönetimin hala görevde kalmasını kabullenemiyorum derken sadece transfere harcanan 100 milyonlarca liranın heba edilmesinden bahsetmiyorum.

Kocaelispor’da verilen sözlerin de tutulmaması da gerekçelerimden sadece bir tanesidir.

Kocaelispor’da en sözü geçen ve en öncelikli olan menajerlerdir.

İlk onların parası ödenir, ilk onların futbolcularına ödeme yapılır.

Belki de Kocaelispor’da tek ayrıcalıklı kesimdir. (Damadımızı ayrı tutuyorum. O çok farkı yerde zaten)

Diğerlerinin çok fazla bir önemi yoktur.

Örnek mi?

Geçen yıl Kocaelispor U17 takımı kendi katagorisinde şampiyon oldu.

Bu başarı sonrasında yönetim kurulu, Kocaelispor U17 takımına 400 bin TL’lik şampiyonluk primi sözünü verdi.

1 yıldır bu sözünü tutmayan yönetim kurulu iki gün önce şampiyonluk priminin yarısı olan 200 bin TL’yi ödemiş. Kalan yarısının da ne zaman ödeneceği konusunda hala bir tarih verilmemiş.

1 yıl önce verilen sözün bile yarısını tutan yönetim kurulu ne güzel iş yaptı, diyebilir miyiz?

Recep Durul başkanlığındaki yönetim kurulunu alkışlayayım mı şimdi?

Oysa birileri Recep Durul'u yere göğe sığdıramıyor.

Dün Engin Koyun'u olduğu gibi.

Beyler, yine sözüme geleceksiniz.

Kocaelispor’da bir dünya şey yanlış giderken hala bakış açınızı değiştirememiş olmanıza üzülüyorum.

Hala zerre kadar akıllanmamış olmanıza üzülüyorum.

Yorumlar 1
İsmail Çelik 10 Nisan 2024 04:21

Allah herkese bayramı idrak etmeyi nasip etsin. çok doğru yazmışsınız Tahsin bey. Şeker bayramı ile Ramazan bayramı arasında bir fark yokmuş gibi düşünüyoruz ama gerçekten çok fark var. insan düşününce anlıyor.

Yazarın Diğer Yazıları