Tahsin  Keskin

Akşener'den atmasyon söylemler!

Tahsin Keskin

İstanbul’da vatandaşlara seslenen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iktidara çağrıda bulunarak ‘’Asgari ücret yeniden güncellensin” dedi.

Sayın Akşener, acaba bunu akıl süzgecinden geçirerek mi söyledi diye düşündüm doğrusu.

Akşener, ömründe yanında bir kişi çalıştırdı mı acaba?

İşçinin işverene maliyeti konusunda bilgisi var mı?

Yılbaşında yüzde elli zammın ardından Temmuz ayı içerisindeki yüzde otuz ara zamla birlikte asgari ücret net 5 bin 500 lira olarak belirlendi.

Diyelim iktidar akıl tutulması yaşadı ve asgari ücrete bir-iki ay içerisinde bir zam daha yaptı ve asgari ücret net 7-8 bin liraya çıktı.

İşte o zaman asıl en büyük yıkımı asgari ücretle çalışan işçi yaşayacaktır.

Net 5 bin 500 lira asgari ücretle çalışan bir işçinin işverene maliyeti yemek, sigorta, stopajla birlikte şu anda 9 bin lirayı bulurken asgari ücrete kısa dönem içerisinde yapılacak bir zamla işçinin işverene maliyetinin 11-12 bin lirayı bulması durumunda işçi çalıştıracak işvereni nerede bulacaksınız?

İşverenin olmadığı bir yerde işçi olur mu?

Çünkü, asgari ücrette zamların bedelini devlet değil, özel sektör ödüyor.

Sayın Akşener’e sormak lazım;

Siz Türkiye’yi sadece İstanbul’dan ibaret mi görüyorsunuz?

İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu’da işverinin halinden haberiniz var mı?

İşveren borç batağı içinde, nefes alamıyor artık..

Ayrıca böyle bir zamla birlikte enflasyonu nasıl kontrol altına alabilirsiniz?

Bunlar hesap kitap yapılmadan, kafadan atmasyon popilist söylemler.

Ne söyleyen inanıyor, ne söylenen.

Bu yüzden de alternatifsizlik içindeki halk yine Sayın Erdoğan’a sarılıyor.

-------------------------------------------------------

HERKESE VAR, POLİSE YOK MU?

Son dönemde bankacılık sektörünün kârlılığı (Türkiye ekonomisinin aksine) hızla yükselince bankalar da promosyon rakamlarını ciddi oranda yükseltti.

Öyle ki, bundan önceki zamanlarda yıllık 1.500-2.000 lira olan banka promosyonları şu anda 8-10 bin liralara çıktı.

Emeklilere yıllık 7-8 bin lira, öğretmenlere 3 yıllık 20 bin lira, bazı devlet üniversitelerinin çalışanlarına  3 yıllık 34 bin lira peşin ödeme yaptığı haberlerinden sonra 330 bin kişilik Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, 18 Mart'ta Vakıfbank'la imzaladığı protokole göre personeline aylık sadece 300 TL ödeyeceği öğrenilince polisler bu durumdan çok ciddi rahatsızlık duymaya başladı.

Sosyal medya fake hesaplarından da durumu protesto eden Emniyet Genel Müdürlüğü çalışanları kendilerine haksızlık yapıldığını ve söz konusu durumun düzeltilmesini istiyorlar.

Hatta, promosyon ücretlerinin miktarını çok az bulan ve peşin ödenmemesinden rahatsız olup, bizi arayıp, konu ile ilgili köşe yazısı yazılmasını rica eden, mesaj atan polis sayısı da az değil.

Polislerin bu rahatsızlığı yerel ve ulusal basında gerektiği kadar yer bulmasa da biz, herkesin gazetesi olduğumuz için baş tacı polislerimizin de sıkıntılarını dile getirmek elbette görevimiz olacaktır.

Bu doğrultuda, madem kanun tüm kamu çalışanlarına promosyon hakkı tanıdı, polislerin de hakkını alması kadar doğal bir şey olamaz, diye düşünüyorum.

Herkese var, polise yok mu?

Böyle olmaz, olmamalı!

5-10 bin kişinin çalıştığı diğer kamu kurumlarında çalışanlar 30-40 bin liralara varan ve peşin alınan promosyon paraları varken 330 bin kişilik Emniyet Genel Müdürlüğü’nden polislere aylık sadece 300 lira ödeniyor olması Hakk’a da hakkaniyete de uygun değildir.

Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü, bu protokol öncesinde hiçbir ihale açmamış, rekabet ortamı oluşturulmadan direkt Vakıfbank'la protokol imzalamıştır. Burada da doğru yapılmamıştır.

Emniyet Genel Müdürlüğü, polislerin promosyonu konusunda yaptığı açıklamada ''FETÖ ile aynı dili kullanan bazı sosyal medya hesapları tarafından gündeme getirilmeye çalışıldığı '' ifadelerine yer verdi.

Madem bunları FETÖ'cü hainler konuşuyor ve provakasyon yapıyor, öyleyse bunlara izin vermeyin, polislerin promosyonunu hakkaniyete uygun yapın ve hainlerin de böyle bir fırsatı olmasın.

Öyle değil mi?

Bir konuda teşkilatınız eleştirildi diye herkes FETÖ'cü damgası yememeli...

Mesela bunları yazdım diye ben de mi FETÖ'cü oldum acaba?

Bu açıklamada bir şeye daha takıldım.

Ülkemizde hala var olan bu FETÖ'cü hainleri tespit edip onları yakalayacak siz değil misiniz?

Kime şikayet ediyorsunuz?

Bir şey daha var!

En az devletim kadar FETÖ ile mücadele veren ve FETÖ'nün ablukası altındaki benim bu konuda diğer insanlardan daha fazla bir şey söyleme hakkım var diye düşünüyorum.

Hani FETÖ dediğimiz o hainlerle iltisaklı olduğunu defalarca yazdığımız kişilerle ilgili Kocaeli'de ne yapıldı?

Bunların isimlerini biz açık açık yazdığımız halde ne oldu?

Yoksa çok şey yapılıyor ama biz mi bilmiyoruz!.

Son olarak şunu söylemek istiyorum;

Maaşlarının promosyon ücretlerini ederinde ve peşin olarak verilmesini isteyen polis memurlarının davalarında haklı olduğunu ve haklarının teslim edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Umarım, devletim büyüklüğünü gösterip, polislerin haklı taleplerini karşılar…

Yorumlar 4
Ali 28 Ağustos 2022 18:11

İşveren borç batağı içindeyse, bundan muhalefet mi sorumlu. Sürekli övdüğünüz hükümetin hiç kurusu yok

kamil yılgenç 27 Ağustos 2022 16:02

Ne o taso şimdi sende ROK gibi yok fetoya karşı savaşmış rollerindesin kasiadtan çıkmıyordunuz

Beyin 27 Ağustos 2022 03:26

İşvereni borç batağina düşüren kim? Ne sebeple borç batağinda? BEYİN onemli bir organ

Tarafsız 26 Ağustos 2022 06:39

Sayın yazar işletme asgari ücreti ödeyemez hale geliyorsa iş yerini kapatıp patronu farklı bir yerde asgari ücretle çalışabilir Adı üzerinde asgari ucret yani çalışma hayatına başlangıç ücreti ama bizim ülkemizde bu ücret benimsenmiş neredeyse bütün işverenler iscileri bu ücret ile çalıştırıyorlar

Yazarın Diğer Yazıları