2024 yılının ilk yarısını geriye bırakmaya az kaldı.
Şu anda çalışanların dilinde tek konu var;
Asgari ücrette artış olacak mı?
Ay sonuna doğru beklentiler ve yorumlar daha da artacaktır.
Hükümet kanadı bu konuda ne düşünüyor onu yazmadan asgari ücrette bir artış olması halinde nelerin olabileceğini öngörmek gerekiyor.
Çok açık ve net bir şekilde ifade etmek gerekiyor ki, Türkiye’de bir asgari ücretlinin geçinme şansı yok.
Özellikle Batı’da yaşıyorsa, hiç mümkün değil.
Bunu bir kenarda dursun.
İkinci konu piyasada iş yapan sadece büyük firmalar değil küçük ve orta ölçekli işletmelerde asgari ücretle çalışan işçi sayısı çok az.
Türkiye’de vergi diliminin önemli bir payını karşılayan firmaların büyük bir çoğunluğu asgari ücretin çok üstünde maaş alıyor.
Asgari ücrette yaşanabilecek en ufak bir artış durumunda firmaların çoğu krizden en kolay çıkış yolu olarak işçi çıkarma yoluna gidecektir.
Asgari ücrette artış demek asgari ücretin vergisi de sigortası da artacaktır.
Asgari ücrette yaşanacak böyle bir zam durumunda asgari ücretin üstünde maaş alan işçilere de aynı oranda zam yansıtıldığında piyasa dengesi tamamen alt-üst olur.
Zaten piyasada mal satamayan üretici işçi ücretlerine yapılan zammı fiyatlarına yansıtamaz, çünkü satışlar zayıf.
Bütün bu sebeplerle maliyetleri karşılayamayan işveren işçi çıkartmak zorunda kalacaktır.
Devlet için kısa vadede sorun yok.
Çünkü asgari ücretin bedelini devlet değil, özel sektör ödüyor.
Ancak uzun vadede düşündüğümüzde işsizler ordusu oluştuğunda devlette bunun acısını ödeyecektir.
Üstelik 6 ay sonra asgari ücrette bir artış daha olacağı için işveren tamamen köşeye sıkışır, ne iş barışı ne işçi barışı kalır.
Çok açık söylüyorum, Temmuz ayında asgari ücrette yaşanabilecek küçük bir artış bile çoğu firmanın sonu olur.
Bu yüzden hükümetin asgari ücrete her hangi bir zam yapacağını düşünmüyorum.
Böylesine kötü bir haber verdiğim için de çok üzgünüm.
