2019 seçimlerinden hemen sonra pandemi ile boğuşmaya başladık, ardından ekonomik kriz, onun ardından Rusya-Ukrayna savaşı derken savrulup gidiyoruz.
Çoğu şeyin hiç farkında değiliz.
Bazen ne kazandığımızdan daha çok ne kaybettiğimize bakmamız gerekir diye düşünüyorum.
Özellikle insan kalitesinin çok düştüğünü düşünüyorum.
Elbette buna bağlı olarak mesleklerin, makamların ve mevkilerin de kalitesi çok düştü.
Hele Kocaeli’nde yerlerde sürünüyor.
Farkında mısınız bilmiyorum ama Kocaeli’de belediye başkanlıklarının kalitesi de her seçim sonrası daha da düşüyor.
Bunu Ak Parti, CHP ayırt etmeksizin söylüyorum.
Sadece Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ı bundan ayrı tutuyorum, geriye kalan diğer başkanların neredeyse hepsi gidenleri arattı bize.
Gidenlerin içinde Nevzat Doğan’ı arayacağımı rüyamda görsem inanmazdım, ama maalesef onu da Fatma Başkan arattı bize.
Yüksek makamlar böyle iken biraz daha aşağıya inince durum farklı mı?
Elbette değil.
Siyasette il ve ilçe başkanları da farklı değil.
Hele hele belediyelerin meclis üyelerine bakıyorum, durum daha fena!
Çoğu üyeler, bu makamlara geldiklerine kendileri bile inanamıyor, arada sıra yalnız kaldıklarında yüksek sesle bulundukları makamları kendi kendilerine söylüyorlar.
Anlayacağınız durum o kadar vahim yani.
İşte bunlardan birisi de İzmit Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Muharrem Tutuş.
Tutuş’u bu göreve kim ve nasıl getirdi bilmiyorum ama iyi halt etmiş!!!
Bu adamı yazmayayım diye aylardır kendimi tutuyorum ama artık yeter daa!
Normalde Grup Başkanvekilinin sadece kendi partisi üzerinde değil diğer partiler üzerinde de bir özgül ağırlığı olur.
Tutuş’un bırakın ağırlığını, tüy kadar hafif kalıyor.
İzmit Belediyesi Meclisi’nde her hangi bir ağırlığı olmadığı gibi medya nezdinde de hiç dikkate alınmıyor artık.
Kimse demeçlerine yer vermek istemiyor.
AK Parti Grup Başkanvekili, nasıl dikkate alınmaz.
Bu kişi Tutuş ise dikkate alınmaz işte.
Parti’nin başındaki isim dünya liderleri ile dünyanın gündemini belirliyor, sen saçmalıklarınla gündem oluyorsun.
Olacak iş değil!
Bu kadar Cumhurbaşkanı’na yaslanmayın, bu kadar da koltuklardan güç almayın artık.
Muharrem Tutuş, hiçbir şey yapmasa, hiçbir şey söylemese bu partiye çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.
O yüzden Tutuş’tan ricam;
Ne olur artık bi sus be kardeşim.
Konuştukça batıyorsun, konuştukça batırıyorsun.
İzmit Belediye Meclisi’nde Cumhur İttifakı’nın en haklı olduğu konularda bile Muharrem Tutuş, konuya başka mecralara taşıyor, asıl konudan sapılıyor, sonra da Fatma Başkan’ın saçmalıkları unutulup gidiliyor.
Tutuş, bunu nasıl yapıyor, nasıl başarıyor havsalam almıyor.
En son yaptıklarından bir örnek vereyim mesela.
Fatma Başkan, İzmit Belediye Meclisini olağanüstü toplantıya çağırıyor.
Üç gün içerisinde Cumhur İttifakı’nın toplantıya gelemeyeceğini hesap eden Fatma Başkan, büyük yanılgıya düşüyor. Hem de kendi ittifakı tarafından…
Cumhur İttifakı, top yekün toplantıya geliyor, ama kendisinin Millet İttifakı ortada yok.
Olağanüstü toplantıya çağırdığın mecliste olmazsa olmaz dediğin halde senin grubundan birilerinin gelmemesi ne demektir?
Çok açık ve net ifadeyle Fatma Başkan, partisi tarafından yalnız bırakılmıştır.
Siyasi anlamda bunu çok farklı bir şekilde okuyabiliriz aslında.
Bunun siyasette bir ileri derecedeki adımı başkanın istifasını beklemek olarak bile yorumlanabilir.
Ancak bunu kim okuyacak?
Kim, nasıl dillendirecek?
Muharrem Tutuş mu?
Hal böyleyken bizim Tutuş ne yapıyor peki?
Tutuş, tutmuş hakkındaki iddiaları cevaplıyor.
Yok ben öyle değilim, yok ben böyleyim,
Yok benim ortaklığım yok aslında, başkaları aynı yerde iş yapıyor.
Garip garip şeylere, garip garip cevaplar veriyor.
Neden şahsi hesaplaşmaya giriyorsun kardeşim?
Şahsi hesaplaşmanın zamanı mı şimdi?
Olacak iş değil!
Gitsene Fatma Başkan’ın üzerine.
Tam zamanı işte, beceremedin, de, gidebildiğin kadar git, ver ayarı işte.
Peki bizim Tutuş ne yapıyor biliyor musunuz?
Tutuş, tutmuş elinde Mali Müşavirler Odası’ndan aldığı ortağı yoktur kağıdını, onu sallıyor.
Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı…
Olağanüstü çağrılmış toplantının bu konuyla ne ilgisi var Tutuş?
Sen ne yaptın Tutuş?
Oyuna gelme Tutuş!
Ah be Tutuş!
Başkanı biraz hırpaladıktan sonra kürsüye çıkıp ‘’Hizmet araçlarının alımı için kredi sağlanması teklifini biz de destekliyoruz, bu kararı meclisten siz çıkartamadınız ama biz çıkartıyoruz. Sonraki toplantıda yetkiyi veriyoruz. Bir sonraki toplantıya Millet İttifakı’nı da eksiksiz bekliyoruz’’ desen nasıl olurdu?
On numara olurdu olmasına da sorun şu;
Bunu sen nasıl söyleyeceksin?
Daha önemlisi de bunu sen nasıl düşüneceksin?
Olmadı Tutuş,
Olmuyor Tutuş!
Böyle gitmiyor Tutuş!
Anla artık Tutuş.
