13. Kocaeli Kitap Fuarı'ndan izlenimlerim!
Kocaeli Büyükşehir Belediyesince "Şehir ve Kitap" temasıyla düzenlenen 13. Kocaeli Kitap Fuarı’na 390 yayınevi ile 450 yazar katıldı.
Bunlar muazzam rakamlar.
750’den fazla etkinliğin yapıldığı Kitap Fuarı’nda ziyaretçi sayısı da 988 bin 444 olarak açıklanmış.
Nerdeyse 1 milyon kişi.
2 milyon kişinin yaşadığı Kocaeli’de nüfusun yarısının Kitap Fuarı’nda olduğunu söylemek biraz abartı olmamış mı?
Üstelik gelenlerin ezici bir çoğunluğunun 400 bin nüfuslu İzmitli olduğunu düşündüğümüzde bu rakamlar bana çok da gerçekçi gelmedi doğrusu.
Ben de kitap fuarına gittim.
Standları tek tek gezdim, yayınevlerinin sahipleri ve stantta bulunan görevlilerle sohbetler ettim.
A Salon’da bulunan yayınevi sahipleri genel anlamıyla gelen ziyaretçilerin sayısından ve etkileşimden memnundu.
Ancak B Salonda stant açanların çoğunluğu memnuniyetsizliğini dile getirdiler.
B Salonuna gelen kişi sayısı az ve satışların maliyetlerini bile karşılayamadığını söylediler.
Hatta hiç kitap satmadan standını kapatanlar bile olmuş.
Bazı stantların tamamen boşaltığını gördüm.
Eleştirilen konulardan diğeri de Kitap Fuarı’nda bu kadar çok vakıf ve derneklerin olmasının kaliteyi düşürdüğü ifade ediliyor.
Hatta bu dernek ve vakıflara fuarın en gözde yerlerinin tahsis edilmiş olması da eleştirileri haklı kılıyor görüşündeyim.
Kitap yazarlarının kitaplarıyla birlikte kıyıda köşede bırakılıp vakıf ve derneklerin fuarın en önemli yerlerine yerleştirilmiş olması fuara katılan bazı yayınevi sahiplerini oldukça rahatsız etmiş.
Kocaeli Kitap Fuarı’nda bir başka dikkat çekici unsur da fuara katılanların çoğunluğunun liberal ve daha çok da muhafazakar görüşe sahip yayınevleri olmasıydı.
Yapı Kredi ve İş Bankası yayınları fuar alanında yerini alsa da sol kesimi fuara çekecek kitapevlerinin olmaması fuarın bana göre en önemli eksiğiydi.
Kitap fuarında çişitlilik yoktu.
Fuar alanını gezdiğinizde gelen ziyaretçilerden bunu farkediyorsunuz zaten.
Bütün bu eksiklerine rağmen 13. Kocaeli Kitap Fuarı yine de başarılı olmuştur.
Daha iyisini bizler isteyeceğiz, yetkililerimiz yapacak inşallah.
Bu arada fuar alanında çalışan İstanbulluların Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürünü de unutmayalım.
Kitap Fuarı’nın bulunduğu alandan İstanbul Harem’e kadar sabah ve akşam olmak üzere her gün fuarda çalışanlar için ücretsiz servis gerçekleştiren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerini ettiler.
----------------------------------
ERDOĞAN, CHP'Yİ DE AK PARTİLEŞTİRMİŞ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin Kocaeli’de düzenlenen Yerel Yönetimler Marmara Bölge Toplantısı’na katıldı.
Toplantıyı özellikle takip ettim.
Gözüm Kılıçdaroğlu’ndaydı.
Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, '’Kongrelerimiz yapılıyor. Tartışmalar oluyor, gayet güzel. Ya biz demokrasiyiz zaten. Demokrasiyi getiren partiyiz. Farklı görüşler ortaya atılabilir ama kongre biter, seçimler biter el ele, omuz omuza sahaya çıkmak durumundayız. Kim kongrelerden sonra parti aleyhine konuşursa, partiyi televizyonlarda tartışır hale getirirse kimse kusura bakmasın onu partiden ayıracağım. Kimse kusura bakmasın. Çok açık, çok net söylüyorum'’ dedi.
Bu nasıl bir konuşmadır Allah aşkına?
Konuşmasına başladığı cümlelerinde parti içerisindeki tartışmaları demokrasinin bir parçası olarak gören Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında kongrelerden sonra parti alehine konuşanları partiden ayıracağını söyledi.
Bu metni Kılıçdaroğlu’na kim hazırladı?
Eğer önünde metin yoksa bu konuşma için danışmanlarıyla istişareler yapmadı mı?
Kılıçdaroğlu’nun danışmanları ne iş yapar?
Kılıçdaroğlu’na böyle bir konuşmayı nasıl yaptırırlar?
CHP Genel Başkanı’nın partiyi eleştirenleri partiden ayıracağını açık açık ifade etmesini hangi CHP’li sindirebilir?
Bu nasıl demokrasidir, bu nasıl bir siyaset anlayışıdır?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’yi de Ak Partilileştirdiğinin farkında mısınız?
Parti içi demokrasi anlayışında CHP’nin Ak Parti’den ne farkı kaldı?
Kılıçdaroğlu ile CHP’nin işi gerçekten çok zor.
CHP’lilere Allah kolaylık versin.