Trendyol 1.Lig’de ilk deplasman galibiyetini Adana’da alan Kocaelispor’da her şey yolunda gibi gözüyor ama öyle değil.
Hatta bana göre çözülmesi gereken büyük sıkıntılar var.
Bunlar kısa zaman içerisinde çözülmezse eyvahlar olsun o zaman.
BU MAÇ 11’E 11 DEVAM ETSEYDİ HALİMİZ NE OLURDU?
2 gün kaldığım Adana izlenimlerimi bir sonraki yazıya bırakırken hem Adanaspor-Kocaelispor maçıyla ilgili analizlerimi hem Kocaelispor’daki bazı sıcak gelişmeleri size aktarmak istiyorum.
Kocaelispor’un Adana’dan 2-0’lık galibiyetle dönmesi hem takım ve taraftar açısından büyük moral hem de çok kıymetli 3 puan oldu.
Ancak, oynanan berbat futbol bir tarafa sahada tel tel dökülen oyuncularımızın farkında mısınız?
Önce rakibimizi tanıyarak başlayalım, Kocaelispor’un gücünü tartıya öyle koyalım.
Adanaspor, bu ligin transfer bütçesi en düşük takımlarından biri. Transfer yasakları yok ama kasada para olmadığı için transfer de yapamıyorlar. Borçlanacak durumları da yok. O yüzden genç oyuncularla devam etmek zorundalar.
Adanaspor, ligin en genç yaş ortalamasına sahip takımlarından biri. Adanaspor’un 11’de başlayan en yaşlı oyuncusu daha 26 yaşında. Bizim 11’deki en genç oyuncumuz 27 yaşındaydı.
Ağabeylerle kardeşlerin maçı gibi oldu diyebiliriz aslında.
Adanaspor’un 77 numaralı oyuncusu Ferhat Katipoğlu’nu çok beğendim. Sağ bekte inanılmaz işler yaptı. 10 kişi kalmalarına rağmen bizim forvetlerimize imkan vermediği gibi ileriye çıktı, arkadaşlarına gol pozisyonu hazırladı. 23 yaşında olan bu oyuncuyu daha dikkatle takip edeceğim.
Bir de Adanaspor’un 7 numaralı forvet oyuncusu Metehan Altunbaş’ı yine çok beğendim. Daha 20 yaşında. Bu çocukta nasıl bir ciğer var Allah aşkına. Bizim defansa nefes aldırmadı. Top tekniği, adam eksiltmesi, toplu-topsuz koşuları ile bu oyuncuya hayran kaldım. Göreceksiniz kısa bir zaman sonra bu çocuğu Süper Lig’de izleyeceğiz.
Ayrıca onların kalecisi Arda Akbulut’u Trabzonspor’dan tanıyorum.
22 yaşında çok genç ama tecrübesiz bir kaleci.
Yan toplarda çok iyi, karşı karşıya durumlarda sezgisi çok kuvvetli ancak uzaktan çekilen şutlarda inanılmaz kötü.
Bunun farkında olan Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, takımdan uzaktan bol bol şut çekmelerini istemiş ama Yusuf Cihat Çelik dışında bunu deneyen olmadı maalesef.
Yusuf Cihat Çelik de bir kez vurdu, tam vurdu. Maçın 11. dakikasında bazuka gibi bir şut gönderdi kaleye. Kaleci Arda’nın çaresizliği topa uzanışından belliydi zaten.
Yusuf Cihat Çelik, maçtan sonra Adana’da karşılaştığımızda bu golle ilgili olarak ‘’Şutu çekerken kalenin bu kadar uzak olduğunu düşünmemiştim. Çok uzaktan vurmuşum’’ dedi bana.
Ben de tebrik ettim Yusuf’u.
Gerçekten muhteşem bir goldü.
Hemen söyleyeyim, maçta ayağına darbe alıp sakatlanarak oyun dışında kalan Yusuf Cihat Çelik’in herhangi bir sakatlık sorunu yok, durumu gayet iyi.
Diğer sakatlanan oyuncumuz Mesut Can Tunalı’dan ise kötü haber var.
Mesut Can’ın ayağında çatlak ve ödem var. Uzun bir zaman takımdan ayrı kalacak.
Yusuf’un golünden sonra rakip kaleye daha kolay gideriz, çok daha net pozisyonlar buluruz, derken 10 kişi kalan Adanaspor bizden daha iyi organize oldu, hatta bizden çok daha net pozisyonlar buldu.
Maçın 40. Dakikasında Adanaspor kaptanı Evren’in vuruşunda Burak Öksüz gövdesini topun önüne atmasa maça eşitlik gelmişti.
O dakikadan sonra ne olurdu bilmiyorum.
Çünkü Kocaelispor’un yenik duruma düştükten sonra çevirdiği maçı yok.
Hadi ilk yarıyı saçma sapan bir oyunla 60’lı yılların futbol mantalitesi ile geçirerek bitirdik, ama ikinci yarıya baskı yapan, hiç değilse rakibi bunaltan bir Kocaelispor bekliyorduk.
Hatta stattaki Adanalı arkadaşlar, ilk yarı sonunda bize ‘Bu maçı 4-5 farkla alırsınız’ demişlerdi.
Ancak öyle olmadı.
Çünkü bu arkadaşlar, Kocaelispor’un 60. dakikadan sonra nefesinin yetmediğini bilmiyorlardı.
Çok açık söylemek gerekirse; Kocaelispor, çağ dışı bir futbol oynuyor.
Kocaelispor, o sıcakta 60 dakika boyunca 10 kişi oynayan Adanaspor cezaalanı içine girmeye korktu.
Rakip bizim oyunculara şiddet uygular diye mi korktular acaba?
Başka ne olabilir?
Birisi bunu açıklayabilir mi?
Maçı tekrar izlesinler, ne demek istediğimi o zaman daha iyi anlarlar belki.
Kocaelispor taraftarı futbolu bilir ve böyle bir futbolun oynanmasına katlanamaz.
Üç puan gelse de kimse mutlu değil zaten.
Trendyol 1.Li’de ilk hafta maçımızı oynadığımız Manisa FK Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz’ın sözleri mıh gibi aklımda.
Osman Zeki Korkmaz ‘’Kocaelispor’un 60. Dakikadan sonra oyundan düşeceğini biliyorduk. Planımızı ona göre yaptık’’ demişti.
Bizim takımda apaçık bir şekilde kondisyon eksikliği görülüyor.
Çok net, bariz, katıksız, safi…
Başka nasıl anlatabilirim?
Takımın 60. Dakikadan sonra sahada oynayacak mecali yok.
Ertuğrul Hoca’nın bu milli arada sahada dermanı kalmayan takıma çok ciddi bir şekilde kondisyon yükletmesi gerekiyor.
Maç haftalarında kondisyon yüklenmez ama 15 günlük arada bu sorun giderilebilir.
Bu arada takımda kondisyoner var mı?
Varsa bu kişi ne iş yapıyor acaba, çok merak ediyorum.
Farkında değil misiniz, futbolcu kalitesi arttı ama takımın yürüyecek takatı yok.
Elbette takımın yorulmasının bir başka önemli nedeni daha var.
Orta sahada top yapan kaliteli oyuncu eksikliği nedeniyle topun hakimiyeti daha çok rakipte kalıyor. Topu kazanmak için orta saha çok daha fazla efor harcamak zorunda. Orta saha yorulunca yük tamamen defansa biniyor. Öyle olunca da takım otomatik olarak geri çekiliyor.
Forvet de geri gelmek zorunda kalırsa o takım sahada tükenir.
Boşuna mı diyoruz, bir tane 6, bir tane de 8 numara oynayacak kaliteli oyuncu ile bir de kaliteli sol kanat lazım.
Amaral dışında ileriye top taşıyacak, forveti pozisyona sokacak bir orta saha oyuncumuz yok. Amaral’ın peşine birini taktılar mı, biz kilitleniyoruz.
Rakibi geriye koşturacak, yoracak çok kaliteli oyunculara ihtiyacımız var.
Bu oyunla kondisyonu çok iyi bir oyuncu dahi olsa buna dayanamaz.
Adanaspor maçının 65. dakikasında santraforumuz Tangue, tamamen tükenmiş, değişiklik istemişti ama Eruğrul Hoca, sakatlıklarla sıkıntı yaşadığı için bu oyuncuyu değiştirememişti bile.
Gerçi Tangue’nin yerine oyuna alacağı Atabey’in ne yaptığını hepimiz görüyoruz zaten.
Tangue’nin ölüsü, Atabey’in dirisinden çok daha iyidir, böyle olması daha hayırlı olmuştur bence.
O yüzden forvete Tangue’nin kalitesinde adam akıllı bir golcü daha alınması gerektiğini düşünüyorum.
Atabey’i satın, üstüne bir de bonus olarak yönetimin büyük golcüsü Hazarhan’ı verelim, alan olmazsa bir de müzmin sakat Kouakou’yu versek olmaz mı?
Bütün bunlar da olmazsa taraftarla para toplayalım, üstüne para verelim.
Yine de mi olmaz?
OLMAZ.
Aklı başında hiçbir yönetici bu oyuncuları üstüne para versen dahi almaz zaten.
Farkında mısınız?
Yönetimin 3 büyük golcüsü bizim alın diye yalvardğımız bir Tangue’nin sol ayağı eder mi sizce?
Bu arada Kocaelispor yönetimi Tangue’yi pamuklara sarsın, öyle saklasın.
Allah korusun bu oyuncuya bir şey olursa biz yandık.
SAMSUN'DAKİ KARIŞIKLIK BİZE YARADI
Gelelim Samsunspor’dan gelmesi beklenen transferlere…
Samsun’da çok ilginç şeyler oluyor.
Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, akıl almaz şeyler yapıyor.
Samsunspor’da transferlerle artık sadece Başkan Yıldırım ilgileniyor.
Başkan Yıldırım, görevlendirdiği takım menajerlerinin transfer ettiği futbolculardan komisyon aldığını iddia ederek mevcut kadroda bu menajerlerin getirdiği bütün oyunları bırakma kararı almış.
Transfer yaptıkça diğer oyuncuları gönderiyor.
Bunların içinde Tangue’de vardı.
Başkan Yıldırım, Tangue’nin takımdan gitmesi için nerdeyse üstüne para bile verecekti.
Şimdi gönderilme sırası Bennasser ile Fofana da,
Oysa bu oyuncular, kalitesiz olduğu için değil, Başkan Yıldırım’ın egosu yüzünden gönderiliyor.
Başkan Yıldırım, kendi transfer ettiği oyuncuların daha kaliteli olduğuna inanıyor.
O yüzden önlibero mevkiinde oynayan Bennasser ile sağ ayaklı sol kanat oyuncusu Fofana'nın Samsunspor’da kalmayacakları kesinleşti.
Ancak bu iki oyuncu ile Süper Lig’den bazı takımlar daha ilgileniyor.
Bu takımlardan Pendikspor, yıllık ücreti pahalı geldiği için iki oyuncudan vazgeçmiş olsa da diğer kulüplerin temasları devam ediyor.
Özellikle Fofana’nın taliplerinin daha fazla olduğu öğrendim.
Çok açık söyleyeyim.
Kocaelispor, bu iki oyuncuyu da alması durumda bambaşka bir takım olur.
Elbette bunların üstüne kaliteli bir forvet daha almayı unutmazsak.
HODRİ MEYDAN RESMEN GIRTLAK PATLATTI
Daha maçın başlama düdüğü çalmadan tribünlerde küfürleşmeler başladı.
Hodri Meydan, hiç gereği yokken bir anda ‘’Adana Demirspor’’ sloganları atmaya başlayınca tribündeki yaklaşık 500-600 kadar Adanasporlu taraftar adeta çılgına döndü, bizim taraftarlara küfür etmeye başladılar.
Bizimkiler de karşılık verdiler.
Ahh şu küfür işini halletsek, çok daha muhteşem olacağız ama olmuyor işte…
Her ne kadar bu küfür işini sıradanlaştırsalar da Hodri Meydan’ın hakkını verelim.
Maçtan önce bütün oyuncuları isimleriyle tribüne çağırıp alkışladılar.
Maçın her anında ‘Biz burdayız’ dediler.
Takımı hep ateşlediler.
O sıcakta, o nemli bunaltıcı havada 90 dakika boyunca hiç susmadılar, resmen gırtlak patlattılar.
Maç sonu futbolcuları tribüne çağırıp, üçlü çektirdiler.
Küfür haricinde Hodri Meydan adına herşey çok güzeldi Adana’da.
Tebrikler Hodri Meydan.
