2023-2024 eğitim öğretim yılının 1. dönemi bugün başlıyor.
Uyum haftası kapsamında İlkokul 1. sınıf ve lise 9’uncu sınıf öğrencileri geçen hafta okula başlamıştı.
Bugün ise ilkokul 2,3,4. sınıf ile ortaokul 5,6,7,8. sınıf ve lise 10,11 ve 12’nci sınıf öğrencileri için okullarda ders zili çalıyor.
Öğrenciler heyecanlı, aynı heyecanı taşıyan velilerin bir çoğu aynı zamanda hem dertli hem de sıkıntılı.
Özellikle özel okul fiyatlarına gelen zamlardan sonra bir çok veli öğrencisini, özel okullardan alıp devlet okullarına yazdırırken, özel okullarda devam eden veliler de özel okul fiyatlarından sonra şimdi de okul servis ücretlerinin yüksek olmasına adeta isyan ediyor.
Okul servis ücretlerinin neredeyse özel okul fiyatları düzeyine yaklaşmasına tepki gösteren bazı veliler, taksi ve korsan servisleriyle anlaşma yolunu tercih etmeye başladı.
Alternatif arayışına giren velilerin tepki gösterdiği konularından biri de okul servisi yapan şirketlerin servis ücretlerinin tamamının peşin istemesi.
Okul servis ücretlerini peşin isteyen servisçiler, kredi kartı ile ödemelerde de vade farkı istiyorlar.
Özel okul ücretlerini taksitle ödeyebilen velilerin, neredeyse özel okul ücretlerine yaklaşan servis ücretlerinin peşin olarak istenmesi karşısında yeni bir kayıt dışı sektörün oluşmasına imkan sağlıyor maalesef.
Bunun için bazı ailelerin kendi aralarında grup oluşturdukları ve ortak minibüs kiralama yoluna gittiklerini duyuyoruz.
Hatta bazı veliler aralarında anlaşıp tur hizmeti veren ve servisçilik belgesi bulunan minibüslerle anlaştığı ortaya çıktı.
Kimi veliler de korsan servis olarak adlandırılan korsan taksilerle bu sorunu çözmeyi planlıyor.
Daha da kötüsü hiçbir güvenliği olmayan, sertifikasız şoförlerin öğrenci taşıdığı araçları trafikte görmeye hazır olun.
Kocaeli’de 1 ile 3 kilometre arasındaki mesafede bir okul servisinin istediği ücretin yıllık 28 bin lira olduğunu düşündüğünüzde 10 kilometre uzaklıktaki bir okula öğrencisini gönderen velinin ödeyeceği parayı düşünebiliyor musunuz?
Gerçekten de okul servis ücretleri yoldan çıktı.
Durun daha bitmedi.
İşin diğer iki tarafı daha var.
Birincisi aracın ruhsat sahibi,ikincisi de servis şoförlerinin durumu.
Aracın ruhsat sahibini dinlediğinizde onlara da hak veriyorsunuz aslında.
Onların da şikayetçi olduğu çok şey var.
SRC 2 belgesi, psikoteknik kartı, servis şoför kartı, ticari ehliyeti olan servis şoförü çalıştırmak zorundalar.
Ayrıca servis aracının kirası veya amortismanı, sigortası, yıllık ödenen P plaka vergisinin yüksek olması, aylık şoför ücreti, sigortasıyla birlikte 1-8 yaş arasındaki öğrenciler için hostes bulundurma zorunluluğu ruhsat sahiplerini zorlarken en önemli gider kalemlari arasında yer alan yakıt ücretlerinin belirsizliği de işverini işin içinden çıkılmaz hale sokuyor.
Onların da işi kolay değil.
Ya servis şoförlerinin durumu?
Bir dokun bin ah işit.
Servis şoförlerinin hemen hemen hepsinin en büyük şikayeti; ruhsat sahiplerinin servis şoförlerini asgari ücretin bile altında çalışmaya zorlaması.
Ruhsat sahipleri servis şoförü olarak genellikle emeklileri tercih ediyor.
Çünkü emeklilere sigorta yapmadıkları gibi asgari ücretin çok daha altında çalıştırabiliyorlar.
Emeklinin yapacağı başka bir iş olmadığı için boşta kalacağını düşünen emekli en kolay iş olarak servis şoförlüğü işini yapıyor.
Böyle bir rekabet ortamı içerisinde asgari ücretle sigortalı çalışan birini bulursanız şaşırmamak elde değil.
Ayrıca kaç okul servisi içinde görev yapan hostes var?
İşte bütün bunları tahlil edip kararı siz verin.
Kim haklı?
Kim daha az haklı?
Kim haksız?
