"Türkiye'nin istikbali 20 Eylül'de başlıyor’’,
‘’Çok bingo bir gün, astrolojik anlamda sır perdesi aralanacak" ,
‘’20 Eylül'de Türkiye’nin kaderi değişiyor’’
‘’20 Eylül Türkiye’nin büyük sırrı’’
“’20 Eylül'de Dünya Şoka Girecek’’
‘’20 Eylül'de Türkiye’nin 3 bin yıllık sırrı ortaya çıkacak”
Bu başlıkları hatırlıyor musunuz?
Aylar öncesinden sosyal medyasından yazılı ve görsel medyasına kadar herkes bu başlıkları konuşuyordu.
Hani ne oldu?
Dün takvimler 20 Eylül 2023’ü gösteriyordu.
Türkiye ve dünya için değişen bir şey oldu mu?
Hayır.
Çok sıradan bir gündü.
Daha ilginç bir soru sorayım.
Türk toplumu bunlara inandı mı?
Bir kısmı inandı bir kısmı inanmadı ama inanmayanlar bile bu günü gerçekten çok merak etti.
Bir toplum ne kadar geri kalmışsa hurafelere inanması o kadar fazla ve kolay olur.
Bizim toplumun aynısı bu işte.
İtiraf etmeliyiz ki biz hurafeler ülkesiyiz.
Elbette benim bu soytarılara inanmam mümkün değil.
Çünkü ben hurafelere ve dogmatik düşünceye inanmıyorum.
Benim esas aldığım tek düsturum Kuran-ı Kerim'dir.
Ancak şimdi çok merak ediyorum, 20 Eylül 2023’ün çok özel bir gün olduğunu ve bu tarihte Türkiye’nin kaderinin değişeceğini söyleyen soytarılar bugünden sonra ne yapacak?
''Onlar kendilerine inanacak birilerini mutlaka bulurlar'' dediğinizi duyar gibiyim.
Aman ne olur, hiç değilse bu soytarılara siz inanmayın, prim vermeyin, hatta tepki gösterin.
Irvin Yalom'un şu söznünü hiç unutmuyorum;
''Korku, batıl inancı besler''
Sizce de bu söz bizim toplumumuzu anlatmaya yetmiyor mu?
