Fatma Kaplan Hürriyet’in İzmit Belediye Başkanlığı yaptığı koca 5 yılın belki de en doğru işi İzmit Kent Lokantası Projesidir.
Ancak benim bu proje ile ilgili bazı eleştirilerim var.
Daha önce bu projeyi çok beğendiğimi ancak ciddi eksiklerin olduğunu ve bu nedenle de Kent Lokantası’na ilginin her geçen gün azalmaya başladığını ifade etmiştim.
Ayrıca İzmit Kent Lokantası’nda her gün 1.300 ile 1.500 kişiye hizmet verildiğinin iddia edilmesi üzerine bunun mümkün olmadığını rakamın abartılarak verildiğini yazmıştım.
Bu yazdıklarımın dün olduğu gibi bugün de arkasındayım.
Çünkü yazdıklarımın tamamının doğru olduğunu bizzat ilgililere doğrulattım.
Geçen hafta Cuma günü İzmit Belediyesi CHP eski meclis üyesi ve CHP’nin içini, dışını çok iyi bilen birinden bir mesaj aldım.
3 Mayıs Cuma günü saat 16.20’de gelen mesajda ‘’Tahsin bey, İzmit Kent Lokantası kapasitesinin sizin yazdığınız gibi 800 kişilik olduğunu ben de doğruladım. Hatta şimdi yemek yiyorum, fiş numaram da 747’’
Ben de bu mesaj üzerine Fatma Başkan’ın ender doğru projeleri arasında yer alan ancak ciddi eksikleri bulunan İzmit Kent Lokantası’nda durumu bizzat yerinde görmek için Fevziye Camii’ne gittim.
Saat 16.45 sıralarında İzmit Kent Lokantası’ndan içeriye girdim, ancak içerideki çalışanlardan yemeğin bittiğini öğrendim.
Dışarıya doğru çıkarken sol tarafta yetkili kişiler olduğu her halinden belli olan 3-4 kişinin olduğunu gördüm.
Oldukça güler yüzlü olan bu arkadaşlar ‘’Hoşgeldiniz’’ deyip yemeğin kalmadığını ifade ettiler.
Ben de kendimi tanıtıp ‘Kent Lokantası ile ilgili birkaç soru sorabilir miyim’ dedim.
Kendileri de oldukça nazik bir şekilde ‘’Sizi tanıyoruz Tahsin bey. Buyurun, elbette sorabilirsiniz’’ dediler.
İzmit Belediyesi Sarbaş İşletmeler Amiri Özbay Arıt ve İzmit Kent Lokantası İşletme Sorumlusu Soner Yavuz ile 10-15 dakika sohbet ettik.
Hem Özbay Arık hem de Soner Yavuz imkanları ölçüsünde işlerini en iyi yapan, doğru, dürüst, samimi insanlar olduklarını gördüm.
İnsan kendisini belli ediyor zaten.
Bütün sorularıma içtenlikle cevap verdiler.
Helal olsun genç ve başarılı kardeşlerimize…
İlk sorum ‘’Az önce bir arkadaşımız burda 747 fiş numarası ile yemek yedi. Burada günlük ortalama 800 kişiye yemek verildiğini söyledi. Doğru mu?’’ diye sordum.
Yetkili arkadaşlar ‘’Evet, doğrudur. Günlük ortalama 800 kişiye yemek veriyoruz. Ancak bu sayının bazen 1000 kişiye çıktığı da olmuştur’’ dediler.
Yani öyle candaş basının yazdığı gibi İzmit Kent Lokantası’nda her gün 1.500 kişiye yemek veriyor haberi tamamen kuyruklu yalanmış.
Bir başka değişle ben ne yazdıysam o çıktı.
Bunu böylece birinci ağızdan doğrulattım.
Ayrıca, ‘’Gelen müşterilerin en büyük iki şikayetlerinden birincisi porsiyonların çok az oluşu nedeniyle çoğunlukla yemek yiyenlerin masadan doymadan kalkması, ikincisi de çoğunlukla menüde nohut veya kuru fasülye olması. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?’’ diye sordum.
Sorularıma bütün samimiyetleri ile cevap veren Arıt ve Yavuz ‘’Burada 40 liraya 3 çeşit yemek veriyoruz. Bunun finansını tamamen buradan gelen gelirle sağlıyoruz. Belediyeden başkaca bir gelirimiz yok. Verdiğimiz porsiyonla doymayan arkadaşımız olduğunda ona yardımcı oluyoruz zaten. Ancak yemek menüsünde sizin eleştirdiğiniz gibi et kullanamıyoruz. Çünkü bu sefer bize yemeğin maliyeti gelirimizin çok üstüne çıkıyor. Gelir-gideri çok iyi ayarlamamız gerekiyor. Keşke başkaca gelirlerimiz de olsa biz de İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi etli yemekler çıkartabilsek. Bu tamamen imkan meselesi. İBB’nin 39 şubesi ve İBB Kent Lokantaları’nın milyarlarca lira bütçesi var. Bizim öyle değil maalesef. Bu projenin aslı İBB’nin ama biz imkanlarımızla ancak bu kadar yapabiliyoruz’’ dediler.
Yetkili arkadaşlarımız yerden göğe kadar haklılar.
Daha önce de defalarca yazdığım gibi iş tamamen İzmit Belediyesi yönetimine düşüyor.
İzmit Belediyesi sosyal belediyecilik anlayışı ile 40 liranın üzerindeki etli yemeklerin maliyetini karşılamak için İzmit Kent Lokantası’na kaynak yaratacak, o kadar basit.
İşinin ehli aşçıların elinden çıkan muhteşem lezzetlerle bu menüler efsane olur.
Elbette işçinin maaşını ödemekte zorlanan bir belediye tutup da belediyenin bütçesinden bunu yapacak değil.
Belediyenin kasasından bir kuruş çıkmasın yine.
Belediyeden ihale alan firmalardan ve hayırsever iş insanlarından İzmit Kent Lokantası’na çok rahatlıkla kaynak yaratılabilir.
İnanın bunu yapmak çok zor değil.
Senede bir gün hayırsever bir firma Kent Lokantası’nda 40 liranın üzerindeki miktarı finanse etse, ne olur?
Böyle bir proje başlatalım ve ilk gün finansmanını da ben sağlayayım.
İzmit Kent Lokantası’nın finansmanı için bir yılda 365 kişiyi koca İzmit’te bulamıyorsak yazıklar olsun bize zaten.
Fatma Başkan, her gün İzmit’te bir iş insanını telefonla arasa, başkana kim hayır diyebilir?
Ancak bu işi yaparken amacına uygun olarak hareket edilmesi gerekiyor.
Gerçekten ihtiyacı olan, emekli ve öğrenciler bu yemek projesinden yararlanmalıdır.
Tutup da hali vakti yerinde olan fırsatçılar, İzmit Kent Lokantası’nda sıraya girip yemek yemesinler.
Ben varım.
Başkan Hürriyet beni arayıp ‘’Başlıyoruz kardeş’’ desin, o gün İzmit Kent Lokantası’na gidip ilk ödemeyi ben yapayım.
Var mısınız Fatma Başkan?
xxx
BU İT’E DİKKAT!
Geçen gün İzmit Acısı Parkı’ndan aşağıya doğru inerken, bir tane İT, sözüm meclisten dışarı, arkamdan afkurmuş.
Tanıdığım birisi bu İT’in arkamdan afkurduğunu söyleyince ‘’Bu İT kimin’’ diye sordum, ‘’Başkanın İT’i’’ dediler.
Ayrıca bu İT’in yerli yersiz havladığını, çevreyi rahatsız ettiğini, insanların sükün ve huzurunu bozduğunu söylediler.
Bazı görgü tanıklarının anlattığına göre bu İT’in, ağızdan köpük şeklinde salyalar akıttığı da ifade ediliyor.
Bu İT’in kuduz olup olmadığından şüphe ediyorlarmış.
Öyleyse başkanın bu kuduz köpekle ne işi olur, anlayamadım doğrusu.
Açıkçası ben onun başkanın İT’ti olduğuna inanmıyorum.
Ancak herkes onu ‘Başkanın İT’i’ olarak adlandırıyormuş.
Bu tür İT’lere birkaç kabuk attığın zaman kapından ayrılmaz, sahiplenmeyi bekler.
Başkanın kapısında biraz fazla kaldığı anlaşılan bu İT, sanırım sahiplenmeyi de bekliyor.
Başkana tavsiyem, aman bu İT’ten uzak dursun, kırık ekmek atmadığı gün ona da saldıracaktır.
Aman bu İT’e dikkat!
XXX
BİR SÖZ:
''Veteriner olsaydım, insan gibi görünen hayvanları tedavi ederdim.''
Tahsin KESKİN
