Gölge Adam

Kaçak sigara ve içkide büyük patlama kaçınılmaz 

Gölge Adam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sigara ve alkollü içkiler üzerindeki  çok büyük vergi yükünü, “Biz zam yapmaktan bıkmıyoruz.

Ama  tiryakiler içmeye devam ediyor” şeklinde açıklamıştı. 

Türkiye’de sigara ve alkollü içkilere çok  büyük oranlarda zam yapıldı. Her şeyin fiyatı enflasyon oranında artarken, sigara ve içki fiyatları çok daha büyük oranlarda  yükseldi.

2023 bütçesine bakın… 

Yine en yüksek vergi geliri sigara ve alkollü içkilerden  bekleniyor. Çok zenginlerden alınacak gelir vergisinin  çok daha üzerinde sigara ve içki içenler vergi ödeyecekler. 

Ülkemiz yönetiminin sigara ve içki içenleri bu alışkanlıklarından kurtarmak konusunda ciddi niyeti bulunduğundan kuşkum yok. Ama bu zamların, yüksek vergilerin asıl gerekçesi, hiç kuşkusuz devlet bütçesindeki açıkları kapatmaktır. 

Bir şişe rakının fiyatının neredeyse üçte ikisi vergi… Aynı rakıyı, KKTC’den üçte biri fiyatına almanız mümkün. 

Ama KKTC’ye ziyarete gitseniz, oradan iki şişe rakı alsanız, bunlarla yurda girerken “İçki kaçakçısı” muamelesi görüyorsunuz. 

Yine bir paket sigara fiyatının neredeyse üçte ikisi vergi… 

Tiryakiler alışkanlıklarından vazgeçemiyor. Bu meretleri bir şekilde bulacaklar. 

Şimdilerde sık sık haberlerde görüyorsunuz, “Kaçak sigara ele geçti, kaçak içki ele geçti” diyorlar... 

Önümüzdeki günlerde bu haberler daha da sıklaşacak. Sigara tiryakileri sarma tütüne dönüyorlar. Bu da büyük ölçüde yasak. Ama ucuz. 

Yılbaşı yaklaşıyor. Sahte içki imalatçıları bol bol üretim yapacak, bunları içenler ölecek veya kör olacaklar. 

Türkiye’de vergi yükünü büyük ölçüde sigara ve alkollü içki tüketicilerinin üzerine yüklemek artık haksızlık boyutlarına ulaştı. 

Vergi yükü nedeniyle fiyatlar bu denli yüksek olursa, kaçakçılığı da sahteciliği de önleyemezsiniz. 

Tütün mamulleri ve alkollü içkilerdeki vergi oranlarını mutlaka gözden geçirmek, makul seviyelere çekmek gerekiyor. 

Aksi halde insanlar en kalitesiz tütünden yapılan  çok daha zararlı  sarma sigaraları,  zehirli alkolden yapılan, içeni öldüren sahte rakıları içmeye devam edecekler. 

NELER OLUYOR BU İZMİT’TE?

Her gün bir-iki cinayet... 

Her gün üç-dört yerde meydan kavgaları… 

Herkesin cebinde tabanca-bıçak… 

Herkes öfkeli, herkes kendi adaletini kendi yaratmanın peşinde..

Neler oluyor bu İzmit’te?

Geçmişte hırsızlık vakaları, kasa patlatma olayları falan çok olurdu. Şükür bu olaylar  hayli azaldı. Ama bu kavgalar, cinayetler gerçekten  tahammül sınırlarını aşmaya başladı…

Bu insanlar silahlara nasıl bu kadar kolay ulaşıyor... 

Olaylara karışanlara bakın...  

Uyuşturucu payının çok yüksek olduğunu göreceksiniz. Bu insanlar uyuşturucuya nasıl bu kadar kolay ulaşıyor. 

Bu kentin yetkililerinin  artan olayların nedenleri üzerinde araştırma ve açıklama yapması lazım. 

Bu kent, Texas haline geldi.. Sokakta yürüyen insanların güvencesi azaldı. 

Çete-mafya bozuntusu yapılanmalarda büyük artış var. Özellikle gençler bu kentteki bazı kişilerin (ki onlar siyaseten ve ekonomik açıdan güçlü gözüken kişilerdir) maşası haline gelmeye başladı. 

Kent Valisi’nin, kent Emniyet Müdürü’nün son zamanlarda bu şehirde  yaşanan olaylar hakkında bir değerlendirme yapması gerekiyor. 

Kentin asayiş sorunundaki gidişat, hiç iyi görünmüyor.. 

Olay olduktan sonra faillerin, suçluların yakalanması elbette önemlidir, takdire değer. Ama olayları olmadan önce önlemek, bu oluşların kaynağını kurutmak çok daha önemli kabul edilmelidir. 

HER GEÇEN GÜN BÜYÜYEN SORUN 
Neden bahsedeceğimi mutlaka anlamışsınızdır. İlimizin trafik ve ulaşmak sorunundan söz ediyorum. 

Zaten bu şehre mevcut araçlar çok fazla geliyor. Zaten yollar dar ve yetersiz. Zaten büyük bir sıkıntı var. 

Ama bir bakıyorsunuz, D-100’ün bir bölümü kapatılmış. 

Bir bakıyorsunuz, şehrin ana caddelerinden biri daraltılmış. Sorun daha da büyüyor. 

Çevre yerleşim merkezlerinden şehir merkezine gelip gitmek her gün bir öncekinden daha zor oluyor.

Toplu taşıma araçları, servis araçları, taksiler her geçen gün trafik içinde daha fazla sıkışıyor. Akşam trafiği ayrı, sabah trafiği ayrı bir sorun. 

Kimse bu durumu düzeltmek için bir şey yapıyor.

Özellikle Perşembe günleri… 

Kapalı Pazar yerinin bulunduğu bölgede trafik düğüm oluyor. Perşembe Pazarı bölgesinin trafiği, Kandıra Sapağına, D-100’e kadar taşıyor, tıkıyor. 

Perşembe günleri bu bölgede bile önlem alınamıyor. 

Hadi özel araçlar trafikte biraz sıkışsın. Ama ambulanslar gidemiyor. Yangın çıksa itfaiye gidemeyecek. Trafik tıkandıkça, trafikteki kavgalar, gerginlik artıyor. 

Bir şeyler yapmak lazım. 

Bu iş üzerinde en azından birilerinin artık düşünmeye başlaması lazım.. İzmit giderek daha fazla yaşanamaz hale geliyor.


 

Yazarın Diğer Yazıları