İsmet Çiğit

Eski dostlar arasında 

İsmet Çiğit

Bu kentte ve yarım asırdır içinde bulunduğum bu meslekte en çok sevdiğim, güvendiğim, inandığım insanların listesini yapmam gerekse, ilk 5 isim arasında mutlaka Murat Yoldaş’ı yazarım… 

Tanıyanlar bilir; çok örnek bir insandır Murat Yoldaş.. Çok dürüst, gerçek Müslüman, çok çalışkan ve herkese karşı sevgi dolu, tanıyan herkesin güvendiği çok çalışkan ve başarılı bir gazetecidir. 

Siyaseten “Milli Görüşçü” çizgidedir. Koyu Beşiktaşlıdır... Ama gazetecilik mesleğini yaparken, bu kentteki en yansız, en düzgün adamdır... 

Kocaeli siyasetinin her kademesindeki insanların ciğerini bilir. Karıncayı incitmez. 

Geçen cuma günü Murat Yoldaş’ın kızının nikah töreni vardı. Beni de davet etti. 

Aslında  yürümekte çok zorlanıyorum. Öyle olaylar, öyle ihanetler gördüm, yaşadım ki, AKP’lilerin ve gazetecilerin yoğun olarak bulunacağı ortamlara da girmek istemiyorum. 

Ama davet sahibi Murat Yoldaş… İki elim kan da olsa, Murat’ın çağırdığı yere gitmeye mecburum. 
……………….
Hava çok sıcaktı. Leyla Atakan Caddesi’ndeki ofisten, Dolphin’deki nikah salonuna  yürüyerek gidemedim. Taksiyle ve nikah saatinden yarım saat önce salona geldim. 

İzmit Belediyesi’nin nikah salonu bir serin, bir temiz kendimi içeri attım. Aslında bir köşede oturmak, kimseyle fazla muhabbete girmeden, cebimde hazırladığım mütevazi zarfı Murat’a verip, bir an önce kaybolmak istiyorum. 

Salona girer girmez,  Halil Vehbi Yenice’yi gördüm.. Yanında Osman Pepe.. 

Yanlarına gittim..  Gerek Yenice, gerekse Pepe, sevdiğim, güvendiğim insanlardır. Bir süre sohbet ettik.  

Osman Pepe, benden zeki olduğuna inandığım ender insanlardan biridir. Biraz ağzından laf almak istedim, “Sayın Bakan, siyasetin neresindesiniz, ne yapıyorsunuz?” falan diye soruyorum. 

Osman Pepe, bana elindeki telefonu açtı, Karamürsel’deki zeytin bahçesini, Halıdere’deki üzüm bağını gösteriyor, “Siyasetle ilgilenmiyorum. Vaktimi bahçelerimde geçiriyor, ayrık otlarını ayırıyorum” dedi. 

Yenice ve Pepe’nin yanından ayrıldım.. Ahmet Serimer, Mehmet Sümer, Zeki Artan(eski gazete ekibi) salonda en ücra köşeye geçip oturduk.

Bir fırsatını buldum; Murat’ı yakaladım, zarfı eline verip, “Murat Ben her an kaçarım” dedim. 

“Abi bir yere gidemezsin. Seni kızımın şahidi yazdım” dedi. 

“Nikahı kim kıyacak?” diye sordum. “Tahir Büyükakın gelecek” dedi. 
 

“Murat” dedim... “Beni burada AKP’lilerle oturtma... Tahir Büyükakın’ın karşısında oturtma. Bırak gideyim.” “Olmaz” dedi Murat. Mecbur oturdum..
………………..
Öbek öbek geliyor AKP’liler salona… Aslında bu onların en büyük meziyeti... Murat Yoldaş bu kentte bütün siyasetçilerin haberini yapmış adamdır. CHP’den kimseyi görmüyorum. Harun Yıldızlı bir KEV çelengi göndermiş, o kadar... 

Vefasız CHP’liler.. Bütün davetlere icabet eden, hatır bilen AKP’liler… 

AKP’li belediye başkanları, AKP’li milletvekilleri, teşkilat yöneticileri... Çevrem doldu... 

Kendimi o salonda tamamen yabancı ve yalnız hissediyorum. 

Gelip gidenlerden bazıları beni görünce utancından gözlerini kaçırıyor. Bazılarına ben selam vermiyorum. 

Aslında ben bu AKP’lilerle bir dönem çok yakındım. Onlardan olmayan, onların siyasetine karşı çıkan, bu tavrını onların yüzüne açıkça söyleyen, ama onlara kötülük yapmayan gazeteciydim. Sırlarını anlatırlardı bana... 

İçlerini döker, başları sıkıştığında yardım isterlerdi. 

Sonra, bu AKP döneminde bu kentte en büyük sıkıntıyı çeken gazeteci ben oldum. 

Çevreme baktığımda hiçbirini yanımda göremedim. Hatta en çok destek verdiğim, yardımcı olduğum bazıları, hedefledikleri makamlara ulaşınca, beni çelmelemek, düşürmek için özel çaba gösterdiler. 

Neyse… Tahir Büyükakın da salona geldi, nikah töreni başladı. Sahnede gelin masasının çevresi 50 kadar iskemle ile doldu. Tek tek şahitler çağırılıyor. 

Osman Pepe, Fikri Işık.. AKP’li vekiller, belediye başkanları, teşkilat yöneticileri. Yaklaşık 40-50 şehit var. İçlerinde  ayrık otu bir tek ben… 

Çok sevdiğim eski dostlar; M. Akif Yılmaz, Cemil Yaman, Sami Çakır ile ayaküstü sohbet ettik, el sıkıştık.

Zeki Aygün ile el sıkıştık (bu eli 6 ay yıkamayacağım). 

Çok içimden geldi, eski dost çok sevdiğim Fikri Işık’a laf atayım, konuşayım. Ama  yapmadım. 

Ömer Polat, Murat Yoldaş’ın kızının töreninde ev sahibi gibiydi. Ömer Polat’la bol bol sohbet etti. 

Şahitler bölümünde neredeyse 40 çiçek, bir tek ben böcek… 

Tahir Büyükakın nikahı kıymaya başladı. Göz göze gelmemeye, ikimiz de orada yokmuş gibi davranmaya özen gösteriyoruz. 

Tören bitti, toplu fotoğraf çekilecek. Ben aradan sıvıştım, toplu fotoğrafa girmeden salondan ayrıldım.
…………………..
İtiraf ediyorum; Siyaseten fikirlerim hiç örtüşmese de bir dönem ilimizde AKP’yi desteklemiş, en azından onların dürüstlüğüne inanmış bir gazeteciydim. 

Cumartesi günü nikah törende şahitler bölümünde oturan insanlar ve nikahı kıyan belediye başkanı ile çok yakın olmuştum. Hepsinin yüzüne karşı, “Ben sizden değilim” diyebilmiş ama hiç birine de kötülük yapmamıştım. 

Sonra onlar, beni harcamayı, süründürmeyi tercih ettiler. Ne aradılar, ne sordular, ne savundular.. 

Hala Halil Vehbi Yenice, Osman Pepe, İbrahim Karaosmanoğlu, Ali Korkmaz, Ömer Polat gibi bazı isimler benim için çok değerlidir ve dosttur. 

Nikah töreninde Cemil Yaman ile Sami Çakır’a biraz sitem ettim, “Haklısın” dediler. 

Eski dostların arasında bulunmaktan, onların bazılarının gözlerinin içine manalı şekilde bakmaktan büyük keyif aldım.. Murat Yoldaş’a beni şahit yazıp, o insanların arasında oturttuğu için teşekkür ederim. 

Ama bu AKP’lileri iyi tanırım. Bulundukları ortamda yine zoraki espriler yapmaya falan özen gösteriyorlar ama eski neşeleri yok. Sanki gözlerinin feri silinmiş. 

Gözlerinde o eski kendilerine olan özgüveni göremedim. Hepsi bir arada olunca neşeli, keyifli, rahat gibi gözükmeye çalışıyorlar da, ben aslında öyle olmadıklarını hissedebiliyorum. 
…………..
Tabii, her şeye rağmen, Murat’ın davetine icabet edip, nikah törenine koyup gelen bütün AKP’lileri kutluyorum. Yoldaş ailesi adına teşekkür ediyorum. 

İyi de Murat Yoldaş gibi bir adamın nikah davetine bile icabet etmeyen, hiç ortalıkta  görünmeyen CHP’liler için ben ne diyeyim.

Siz Murat’ın davetinde bile yoksanız, ortalığı böylesine AKP’lilere bırakıyorsanız, nasıl iktidar olacaksınız?

Nasıl bu milletin kalbine girecek, oyunu alacak da bunları geçeceksiniz. 

Bu kentte Murat Yoldaş gibi bir adam kızını evlendiriyorsa, sizi davet etmişse, KEV’den uyduruk bir çelenk göndermekle görevinizi yapmış olmazsınız. 

Orada olmalıydınız. Orada benim gibi onca AKP’linin arısında başınız dik, gözlerinizin içinde  “Bir gün sizi yeneceğiz” hırsını saklamadan onların gözünün içine bakacaktınız!

Ben öyle yaptım. Ama itiraf ediyorum. 

Bir dönem çok yakın dost bildiğim o insanların arasında uzun süreden sonra bulunmaktan da ayrı bir haz aldım. 


 

Yorumlar 7
xyz 25 Temmuz 2022 17:37

seni de , Güngör'ü de Tuğrul'u da sindirdiler malesef.

Cenk Cemil 25 Temmuz 2022 12:54

Sayın Çiğit, AKP'liler sineklerden nasıl yağ çıkarılacağını çok iyi bilirler ve kaz gelecek (oy gelecek veya ihtimali bulunan yerlerden) asla tavuğu esirgemezler ! Bence onlarla bir arada olmaktansa bi garibanla dertleşmek çok daha yegdir diye düşünüyorum.

Bir dost 25 Temmuz 2022 08:06

AK PAK PENSİLVANYA HADJİ LARI ORDAYDI HA .

Kadir Yıldırım 25 Temmuz 2022 07:48

İsmet Çiğit hem Ak partilileri yeriyorsun hemde eski dostlar diyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ? Yorumlarda okudugum bir cümle çok hoşuma gitmişti yorumumu o cümle ile noktalıyorum. "Ağzınızla için şunu ya"

Alex 25 Temmuz 2022 06:29

İsmet abi murat yoldaş fanatik Beşiktaş taraftarıdır... Fenerbahçeli yazmışsın buna çok üzülür...

Orhan 25 Temmuz 2022 03:44

Tahir bey için neden nefret dili kullanıyorsun,o yere göğe sığdıramadığınız yanında çok sevdiğin sosyal demokrat değillerin yanında hem adam hemde beyefendi şık olmamış ..

Mehmet Aydın 25 Temmuz 2022 00:16

Chp bu kafayla giderse en az 200 yıl daha iktidar olamaz. (Muharrem İNCE)

Yazarın Diğer Yazıları