Türkiye’de 1-7 Ekim tarihleri arasında “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” kutlanıyor.
Yani bugün bu önemli haftanın son günü…
Bugün aynı zamanda mübarek Cuma günü...
Bugün aynı zamanda Mevlid Kandili…
Günün mana ve önemine uygun farklı bir yazı yazmak için bilgisayar klavyesinin başına oturmuş bulunuyorum.
……………..
Beni yazılarımdan tanıyanlar da, şahsen tanıyanlar da bilir. Bu kentteki içki masası, meyhane muhabbetlerinin önemli insanlarından biriyimdir.
Karamürsel’den Kerpe’ye, Eşme’den Eskihisar’a, Yenidoğan’dan Yeşilova’ya kadar bu şehirdeki alkollü mekanların hemen hepsini bilir, aşçılarını garsonlarını tanırım.
Ama aynı zamanda bu kentteki cami cemaati ve din görevlileri ile de aram iyidir. O cenahtan da pek çok dostum, arkadaşım bulunur.
Gebze’den Kandıra’ya, Karamürsel’den Kullar’a, Maşukiye Suadiye’den Halıdere’ye kadar bu kentin her köşesindeki camilere girmişliğim, İzmit’te Kuruçeşme’den Yahya Kaptan’a kadar her mahalledeki camilerde ibadet için bulunmuşluğum vardır.
Orhan Camii’ne bayılırım. Mimar Sinan eseri Yenicuma Camii’ne girdiğimde başımı kaldırıp o kubbesine bakarken içimin aydınlandığını hissederim.
Fevziye avlusunda bir tanıdığımın cenazesi için bulunduğum her törende, bir gün o musalla taşı üzerindeki tabutun içinde kendi bedenimin bulunacağını düşünür, dünya malını çok fazla umursamanın ne kadar yanlış olduğunu kendime hatırlatırım.
Zaman zaman değerli dostlar İmam Numan Uysal ve İmam M.Ali Karadaşlı ile birlikte toplanıp ziyaretime gelen din adamlarıyla uzun sohbetler yaparken, aslında dini konularda ne kadar çok bilgi eksikliğim bulunduğunu anlar, kendime dersler çıkartırım...
Hayatım boyunca bulunduğum sosyal ortamda (ama meyhanede ama camide) hep ahlak kuralları içinde davranmaya, karşımdaki insanlara yalan söylememeye özen gösterdim...
Hiç olduğumdan farklı görünmek için çaba harcamadım, hayatımın hiçbir ayrıntısını utanarak veya çekinerek başkalarından saklama gereğini duymadım.
……………….
Bu ülkede aslında çok önemli iş yapan ama hak ettikleri kadar önemsenmeyen meslek gruplarından biri de imamlar ve din görevlileridir.
Her insanın doğumundan ölümüne kadar (hatta öldükten sonra bile) ihtiyaç duyduğu din görevlileri çok ağır sosyal sorumluluklar taşıyorlar…
Ülkemizde son yıllarda köy okulları kapatıldı. İlimizde bile pek çok köyde muhtar dışında yegane kamu görevlisi cami imamlarıdır.
Onlar, sabah namazında göreve başlar, yatsı namazına kadar çalışan, mesai süresi en uzun kamu görevlileridir.
Kişisel manada işimiz düştüğünde belki onlara gereken saygıyı gösteriyoruz ama hayatın doğal akışı içinde genellikle onları görmezden geliyoruz.
Oysa imamlar ve din görevlileri (belki hepsi olmayabilir) bulundukları her ortamda saygıyı hak eden insanlardır.
Sanıldığının aksine, bu ülkedeki ve bu kentteki bütün imamlar ve din görevlileri bugünkü mevcut iktidarın gözü kapalı savunucusu ve propaganda aracı değiller...
İçlerinde günümüzde dinin siyasete çok fazla alet edildiğini, dinin siyaset tarafından çok fazla istismar edildiğini, bu tavrın da aslında ülkemizde dine ve dindar insanlara zarar verdiğini düşünen pek çok kişinin bulunduğunu biliyorum.
Bugün, yılda bir kez kutlanan “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nın son günü...
Bugün farz olan ibadetlerden birini yerine getirmek için, Cuma namazı için camilere gideceğimiz gün...
Bütün okurlarımdan bir ricam var..
Bugün, Cuma namazı için gittiğiniz camideki imamı, o camideki din görevlisini saygıyla selamlayın.
Hatta mümkünse, bir sap karanfil veya bir sap gül vererek “Din Görevlileri Haftası” nedeniyle onları kutlayıp, elini sıkın, boynuna sarılıp öpün..
Din görevlileri, imamlar genelde duygusal insanlar, emin olun, arkalarında namaz kılan cemaatten böyle küçük jestleri de bekliyorlar.
……………………….
Bu akşam da mübarek Mevlid Kandili... Sevgili Peygamberimizim doğum yıldönümü...
Hepimiz evlerimizde, camilerde dua edeceğiz. Elbette herkes kendisi için, ailesi için Yüce Yaradan’dan birşeyler talep edecek..
Ama lütfen, bugün kandil münasebeti ile her nerede olursa olsun dua ederken, ülkemiz için de Yüce Yaradan’dan dirlik, düzen, güzellik, saadet ve huzur dileyin.
Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak önümüzdeki günlerden, aylardan, özellikle seçime kadar olan dönemden çok kaygılıyım.
Hep birlikte Yüce Yaradan’dan ülkemiz için güzellikler dilemeliyiz.
Pahalılığın bitmesini, siyasetteki gereksiz kavga ve çekişmelerin son bulmasını, bu ülkede kimsenin, özellikle çocukların yatağa aç girmemesini, bu güzel ülkenin savaşlardan, musibetlerden uzak kalmasını, salimen haziran ayındaki seçimlere ulaşmasını dilemeliyiz.
Dışarıda düşmanımız çok... İçeride düşmanımız çok… Ama böylesi bir ortamda bile ülkemizdeki siyasetin iktidar kanadı da, muhalefet kanadı da kendi havasına kapılmış gidiyor..
Bu nedenle kaygılıyım.
Belki hep birlikte hepimiz gönül ve kalp birliği içinde Allah’a avuçlarımızı açar, “Rabbim bana da bu ülkedeki herkese de, özellikle bu ülkenin siyasetçilerine akıl-fikir ihsan eyle” diye dua edersek, bu dualarımız kabul olur...
Bütün din görevlilerinin gününü içtenlikle kutluyorum.
Bütün inananların mübarek Mevlid Kandili’ni tebrik ediyorum.
Lütfen, kendimiz için olduğu kadar, ülkemizin geleceği için de dua edelim...
Yapabilecek başka çok fazla seçeneğimiz de yok zaten...