Tahsin  Keskin

Kocaeli'deki özel hastanelerde skandallar bitmiyor!

Tahsin Keskin

KOCAELİ’DE ASAYİŞ BOZUK MUYDU?

Siyasetçinin ayağı taşa takılsa eleştiririz, bürokrat bir şey söylese eleştiririz, esnaf bir şey yapsa gözünün yaşına bakmadan yazarız ama bizler kendi saçmalıklarımızı biraz görmezden geliyoruz sanırım.

Dün bizim gazete de dahil olmak üzere Kocaeli’deki bütün gazetelerin manşetinde ‘’Ankara'dan gelen atlı birlikler Kocaeli'de asayişi sağladı’’ başlıklı haberde ‘’Ankara'dan Kocaeli'ye gelen atlı birlikler asayiş denetimini gerçekleştirdi. Şüpheli gördükleri vatandaşların GBT'sini kontrol eden ekipler, bir hafta boyunca Kocaeli’de denetimlerini sürdürecek’’ ifadeleri kullanıldı.

Vay arkadaş!

Bu haberi yapan ve yayınlayan arkadaşlarımıza ben de sormak istiyorum;

Birincisi; Ankara'dan gelen atlı birliklerden önce Kocaeli'de asayiş bozuk muydu yani?

İkincisi de bu atlı birlikler ne yaptı da Kocaeli'de asayiş hemen düzeldi?

Başlık atarken de haberin içeriğini yazarken de olayın nereye gittini bir düşünelim bence…

---------------------------------------------------

KOCAELİ'DEKİ ÖZEL HASTANELERDE SKANDALLAR BİTMİYOR!

Geçen haftaki bir yazımda Sağlık Babkanlığı’na uyarılarda bulunmuş, kamu hastanelerinde, Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ndeki (MHRS) randevuda yaşanılan sıkıntılardan dolayı vatandaşın mağdur olduğunu yazmıştım.

Randevu alamayıp kamu hastanelerine gidemeyen vatandaş, özel hastanelere gittiğinde de özel hastaneden canlı çıkamıyor.

Bir de böyle bir mesele var.

İroni yapmıyorum, dibine kadar Kocaeli’de yaşanan gerçekleri söylüyorum.

Sanırım Kocaeli’de insan hayatı biraz ucuz.

Kocaeli’de yaşanan sağlık skandalları başka bir kentte olsa İl Sağlık Müdürü bir dakika bile o koltukta oturamazdı.

Bu kentte sefa ile koltuğunda oturabilir, çünkü arkasında siyasiler var, siyasi gücü elinde bulunduranlar var.

Oysa biz ne yıkılmaz kaleler gördük.

Ama sonra teker teker yıkıldılar.

Ve hepsi gitti, hem de arkasına bile bakamadan gittiler.

Ancak bunları da gidene kadar rahat bırakacak değiliz elbette.

Şimdi gelelim asıl konumuza…

Daha önce Fikret Kara’nın Özel Konak Hastanesi’ndeki ölüm olayının hala aydınlatılmadığını ve bu konunun kapatılmaya çalışıldığını açık açık yazmıştım.

İki gün önce de Başiskele’deki Akademi Hastanesi’nde yaşanan olayda doğum yapmaya hazırlanan İlayda Menteş adlı kadının, bebeğini kucağına almaya hazırlanırken, bebeğinin cenazesinin eline verildiğini öğrendik.

‘’Doktora ulaşamadık’’

Olayı İhlas Haber Ajansı’na anlatan dede Sedat Menteş, “Oğlum Batuhan ve gelinim İlayda, dün gece saat 00.30 sıralarında Özel Akademi Hastanesi’ne gitti. Biz gece hastaneye yatış yaptığımız halde doktora ulaşamadık. Bizimle bir anlaşma yapıldı, bebek doğduktan sonra ücret de ödenecekti, ancak doktora ulaşamadık.

‘’Kayıtlardan bebeğin sağlığının yerinde olmadığını anladık’’

Doktorumuz sorumlu ebeye ulaşarak kendisinin halı sahada olduğunu söylemiş. Doktor, sabah 08.30’da hastaneye geldi ve yaptığı kontrollerde her şeyin normal olduğunu bize söyledi. Gelinim bize NST testinde bebeğin kalp atışının 40’a, 60’a ve 120’ye kadar çıkıp indiğini söyledi. Bu kayıtlardan bebeğin sağlığının yerinde olmadığını anladık. Bunu sorduğumuzda bize annenin ve bebeğin kalp atışının frekansları karışmış olabileceğini söylediler.

"Ameliyathanede yer olmadığından gelinim kapıda bekledi"

Öğlen saat 12.00 gibi bize bebeğin acil ameliyata alınması gerektiğini söylediler ancak ameliyathanede yer olmadığından gelinim kapıda bekledi. Zamanında müdahale yapılmadığı için bebek kendi dışkısını yiyor ve boğularak vefat ediyor. Biz bu konuda şikayetlerimizi yaptık. Bizim canımız yandı başkasının canı yanmasın" dedi.

Mesai saati başlayana kadar hastaneye gelmeyen bu doktorun bir gerekçesi olması gerekmez mi?

Mesela;

Yapılan anlaşmanın içerisine ‘’Doğum mesai saati içinde yapılacak’’ diye bir madde mi koymuşlar da doktor o gece hastaneye gelmemiş acaba?’’

Ya da ‘’Halı saha maçında yenildik, moralsizdim, o yüzden doğumu moralsiz yaptırmam doğru olmazdı’’ diye düşünmüş olabilir mi bu doktor.

Benim aklıma gelenler bunlar.

Çünkü başka gerekçe bulamıyorum.

Hem tomarla para alacaksınız, hem de insanlar size güvenip canını emanet edeceklar ama siz halı saha maçınızı gerekçe göstererek hastanızın yanına gelmeyecek bile…

Bu bile ihmal için yeterli bir gerekçedir bana göre.

Eğer bir doğum için bir hastane veya doktorla akitleşiyorsanız onlarda mesai kavramı olmadan gereğini yapmak zorundadır.

Ayrıca Menteş Ailesi, öyle yoldan geçerken hastaneye girmediler.

Çok paramız var, hadi bunu Akademi Hastanesi’nde harcayalım diye de gelmediler.

Ne için deste deste para alıyorsunuz?

Hizmet için…

Öyleyse siz de gereğini yapacaksınız arkadaş.

Öyle ya da böyle iki gün önce Özel Akademi Hastanesi’nde bir can daha gitti.

Kaç canın daha gitmesini bekliyorsun Kocaeli Sağlık Müdürlüğü?

Bu kentte sağlıksız giden sağlık konusunda bir şeyler yapmanın zamanı hala gelmedi mi sizce?

Siyasilerimiz de özel hastaneleri koruma altına almaktan vazgeçsin artık.

Siyasilerimiz özel hastanelerin korucusu değil vatandaşın haklarının gözeticisi olsunlar.

Yeter artık!

Kocaeli’de bir daha sağlık skandalı duymak istemiyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları