İstanbul'daki Özel Bayındır Hastanesi'nde yaşandığı iddia edilen olayda sağlık çalışanlarının yaşlı bir hastaya para atma görüntüleri sosyal medyada büyük tepki gördü.
Sosyal medyada yer alan görüntülerde iki şahsın konuşma güçlüğü çeken yaşlı kadın hastanın yüzüne kağıt para atarak dalga geçtiği görülüyor.
Konu ile ilgili hemen harekete geçen Sağlık Bakanlığı’na bağlı müfettişler, söz konusu hastanede denetim gerçekleştirdi.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı müfettişlerin özel hastanedeki incelemelerinin ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Bakan Koca, "Sağlık hizmeti ilkeleri ve insanlıkla bağdaşmayacak davranışların gösterildiği özel hastanenin FAALİYETİ DURDURULMUŞTUR. Suçlular müstahak oldukları cezayı alacak. Sağlıkta güven sarsıcı hiçbir fiile toleransımız yoktur. Mesleğimizin gerçek mensuplarının üzüntüsü tarif edilemez” dedi.
Bu cümlelerle nasıl da gözlerim doldu ama…!
‘’Helal olsun Sayın Koca’ya’’ dedim.
Bunu yapan o densizlere haddini bildirmekle kalmayıp olayın gerçekleştiği hastaneyi bile kapatmış.
Sayın Koca’yı Türk Milleti adına tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum.
Ancak Bakan Koca’nın bu göz yaşartan açıklamasını okurken birden bire aklıma Fikret Kara’nın İzmit Konak Hastanesi’ndeki şüpheli ölümü geldi.
Bir iki saniye sonra da Fikret Kara’nın eşi ve oğlu Selçuk’un aklıma gelen isyanı ile ikinci kez irkildim.
İzmit Konak Hastanesi’nde hayatını kaybeden Fikret Kara ile ilgili bu hassasiyetin neden yüzde biri gösterilmemiştir, diye düşünmeye başladım.
Dalga geçmek, şüpheli ölümden daha mı kötü acaba?
İstanbul’da özel bir hastanede hasta ile dalga geçiliyor, o hastane kapatılıyor, ama İzmit’teki diğer bir özel hastanede şüpheli bir ölüm gerçekleşiyor ama hastaneye bakanlıktan iki müfettiş bile gönderilmiyor. Hem de aile yakınlarının feryatlarına, isyanlarına rağmen…
Bu nasıl iştir Sayın Koca?
Sizin samimiyetinize inanıyorum ama İzmit’teki bir ailenin bir kentin isyanına da kulak verin lütfen.
Daha önce bu olayı yine köşe yazısı olarak burada yazmıştım.
‘’Fikret Kara'nın Konak Hastanesi’ndeki ölümü aydınlatılacak mı?’’ başlıklı yazımda babasının ölümünden sonra çok büyük acı ve ızdırap yaşayan Selçuk Kara;
‘’17 Aralık 2019’da babam Fikret Kara, kalp krizi nedeniyle sabah saat 07:20’de 112 Acil Servis tarafından icap listesinde Kardiyoloji Doktoru var olduğu gerekçesi ile Özel Konak Hastanesi Acil Servisi’ne teslim edildi.
Hastanenin acil doktoru hastayı gördükten sonra saat 08:00 sıralarında babam Fikret Kara, anestezi uzmanı eşliğinde ameliyathaneye indirildi. Bütün bunlar olurken Kardiyoloji Doktoru hala ortalıklarda yoktu.
Ameliyathane alınan babama saat 08:14’te girişimsel anjiyo yapılıyor. 08:27’de anjiyo ameliyatı bitiriliyor. Bunların hepsi bendeki evraklarda kayıtlıdır.
Sonra hastanenin Kardiyoloji Doktoru Yaşar Genç, anjiyo ameliyatı yapıldıktan sonra ameliyathaneye giriyor, hastamızın ölüm raporunu hazırlıyor.
Savcılığa suç duyurunda bulunuyoruz. Bütün bunların hepsi hastanenin kamera kayıtlarında varken, hastane yetkilileri ameliyathanenin değil de çocuk yoğun bakımın kamera görüntülerini savcılığa gönderiyorlar.
Hastane sonrasında 06:00 – 07:20 saatleri arasındaki kamere görüntülerini savcılığa gönderirken, savcılık 07:00 – 09:00 saatleri arasındaki acil servis girişi, acil servis koridoru, anjiyo koridorundaki kamera görüntülerini istediği halde bu görüntüler yine savcılığa verilmiyor'' ifadelerini kullanmıştı.
Ailenin mücadelesine rağmen Kocaeli Sağlık İl Müdürlüğü, Özel Konak Hastanesi’ne kayıtların düzenli tutulmamasından dolayı sadece uyarı cezası veriyor. Bu kadar…
Bir babamın ölümünün bedeli hastaneye verilen uyarı cezası oldu yani.
Şimdi Bakan Koca sormak isterim;
Bir hasta ile dalga geçildi diye hastaneyi kapatıyorsunuz ama doktorun girmediği bir ameliyatta bir hasta hayatını kaybettiğinde neden bir soruşturma bile açmıyorsunuz?
Yoksa sizin müfettişleriniz sadece İstanbul’a mı gidiyor?
İzmit’e de iki tane müfettiş gönderseniz de bu olay aydınlansa fena mı olurdu Sayın Koca?
Evet, üzgünüm, ama fena olurdu.
Çünkü söz konusu olan bu hastane hakkında FETÖ iltisaklı diye SGK anlaşmasını iptal ettiği halde nasıl oldu, neden olduğu hala sırrını korurken İzmit Özel Konak Hastanesi ile tekrar sözleşme imzalandı.
İzmit Özel Konak Hastanesi, FETÖ döneminde olduğu gibi yine muteber bir hastane halini aldı.
Şimdi Sağlık Bakanlığı’nın müfettişleri Özel Konak Hastanesi’ne gelir de yaşanan bu olayı aydınlatırsa kim bilir neler olur?
Yeniden FETÖ’nün devreye girmeyeceğini kim garanti edebilir?
FETÖ ile aslanlar gibi nasıl mücadele ettiğinizi biliyorum ama bu hastane ile neden yeniden sözleşme imzaladınız?
Neden Fikret Kara’nın hastanedeki ölümü için iki müfettiş göndermiyorsunuz hala?
İnsanın aklına deli gibi sorular geliyor böyle işte.
Bu sorular sadece benim aklımda gelmiyor, koca kent bu hastaneyi ve hastanede yaşılanların nasıl kapatıldığını konuşuyor. Ancak en yetkili makamlar ‘DUYMADIK, GÖRMEDİK, BİLMİYORUZ’u oynuyor.
Özel Konak Hastanesi müstahak olduğu cezayı alacak mı peki?
Maalesef hiç ama hiç umudum yok.
Çünkü siz bu hastaneye bu konu ile ilgili müfettiş bile göndermiyorsunuz.
Ya bu hastanede ölen Fikret Kara’nın yakınlarının iddia ettiği gibi bir olay gerçekleşmişse o zaman ne yapacaksınız değil mi?
Siz de haklısınız Fahrettin Koca, hem de çok haklısınız!
Son olarak Sayın Koca’ya şunları söylemek isterim;
Sizin FETÖ’ye karşı verdiğiniz mücadelenizden ve dik duruşunuzdan asla zerre kadar şüphem yok, ancak keşke herkes sizin kadar dik durabilse Sayın Bakanım. Bu sebeple bu yazdıklarımı dikkate alırsanız İzmit’te nelerin neden yapılmadığını veya yapılamadığını görmenizde size ışık tutacaktır. Saygılarımla Sayın Koca…
