14 Mayıs Genel Seçimleri’ne iki ay kaldı, her kafadan bir ses çıkmaya başladı.
Millet İttifakı Cumhurbaşkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu daha ilk turda yüzde 60 oy ile Cumhurbaşkanı yapanlar yine Millet İttifakı milletvekili sayısını 360’a çıkartanlar var.
Bunun yanında Cumhur İttifakı’nın oy oranlarını da abartanlar var.
Hele hele milletvekili sayıları konusunda abartı çok daha fazla.
Benim bu konuda yorumum;
Hiçbir partinin yaptırdığı anketlere asla inanmayın.
Hiçbir yazarın, çizerin verdiği oy oranlarına asla güvenmeyin.
Çünkü, herkes bol keseden sallıyor, gönüllerinden geçenleri yazıyorlar.
Bir düşünün!
Geçen seçimlerde hangisinin tahmini tuttu?
Hiç birinin.
Bu anketlerin nasıl yapıldığını ben çok iyi biliyorum.
Anket çalışmaları partilerin veya belediyelerin verdiği para ile yapılan PR çalışmasıdır, yani tamamen algı yönetimidir.
O yüzden kimsenin verdiği oy oranlarına asla inanmayın.
Özellikle Türkiye gibi siyasette 24 saatin bile çok uzun olduğu bir ülkede seçime 2 ay kala oy oranı vermek okuyucuyu aptal yerine koymaktan başka bir şey değildir.
Seçime iki ay var ve Cumhur İttifakı’ndan henüz hamleler gelmiş değil.
Bu hamlelerin daha çok Millet İttifakı’nın oylarını bölecek çalışmalar olduğu kanaatindeyim.
Bunun için Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin izleyeceği yolun çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Millet İttifakı, İnce’yi yanına alamazsa ilk turda büyük sıkıntı yaşayacaktır.
Millet İttifakı’nın tek sıkıntısı Muharrem İnce değil aslında.
Saadet Partisi tabanı da Kılıçdaroğlu’nun adaylığından çok ciddi derecede rahatsızlar. Parti tabanının Kılıçdaroğlu’nun adaylığını hazmetmesi kolay olmayacaktır.
Ayrıca Millet İttifakı’nın hep tetikte olmasına sebep olan İYİ Parti’nin HDP ile uyuşmazlığının çok büyük bir sorun olarak rafta bekletildiğini düşünüyorum.
Seçime çok kısa bir süre kala İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Millet İttifakı ile köprüleri atacağını düşünüyorum.
Evet ben hala böyle düşünüyorum, çünkü gördüğüm manzara bunu söylüyor.
Akşener’in Millet İttifakı’ndan ayrılması an meselesi.
Hadi diyelim Millet Optimistleri’nin dediği gibi oldu ve Akşener ittifaktan ayrılmadı ve Millet İttifakı hükümeti kurdu.
Akşener’in o hükümette kalacağını aklı başında bir kimse düşünebilir mi?
Kaç gündür, dünya ülkeleri içerisinde 7 Cumhurbaşkanı yardımcısının olduğu bir ülke arıyorum, ama hala bulamadım.
Bulan varsa bana haber versin lütfen.
Hakikat bağırıyor ama Millet İttifakı içerisinde hiç kimse bunu nasıl farketmiyor gerçekten anlayamıyorum.
Ya da bunu şimdilik farketmek işlerine mi gelmiyor, acaba?
Ancak acı gerçekle yüzleşince sonuçları çok daha ağır olacaktır.
Üstüne basa basa söylüyorum;
İYİ Parti, er veya geç HDP’yi gerekçe göstererek ittifaktan ayrılacak.
Şimdi gelelim ne ulusal basında ne de yerel basında hiç konuşulmayan bir başka gerçeğe.
Mevcut Cumhurbaşkanlığı sistemi hem Cumhurbaşkanı hem de parlamentoda çoğunluğu esas alıyor.
Yani Cumhurbaşkanlığını kazanan ismin partisi parlemantoda çoğunluğu sağlayamazsa hükümeti kurma görevini muhalefe vermeyeceğine göre o zaman ne olacak diye kimse düşünmüyor.
Çünkü Millet İttifakı da Cumhur İttifakı da hem Cumhurbaşkanlığı’nı kazanacağını hem de parlamentoda çoğunluğu elde edeceğini düşünüyor.
Ben bunun tam tersini düşünüyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda belirlenemeyeceğini ve hiçbir partinin parlamentoda çoğunluğu sağlayamayacağını, hatta daha da ileri gidiyorum parlamento seçimlerinin de yenileneceğini düşünüyorum.
O yüzden 14 Mayıs’tan sonra Türkiye bir büyük seçime daha hazır olsun.
